Hesabım
    New York'ta Yağmurlu Bir Gün
    Ortalama puan
    3,3
    29 Puanlama
    New York'ta Yağmurlu Bir Gün hakkında görüşlerin ?

    4 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    3 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    16 Aralık 2019 tarihinde eklendi
    Pek bir Woody Allen tadı vermedi. Aslında arada verdi ancak yeterli olmadı diyelim. Bir de gözüm biraz daha kırklı yaşlarda, hayattan kariyer ve ilişkiler anlamında darbeler almış, bir şekilde sağ çıkmış veya halen çıkmaya çalışan, klişe tabiriyle nevrotik karakterleri aradı. Jenerasyon değişimi elbette baştan kötü bir tercih diyemem fakat buradaki karakterlere de ısınmak biraz zordu doğrusu. Gençliğin de getirdiği enteresan hamleler vardı ve bazen göze batacak seviyedeydi. Ayrıca New York, filmin isminde geçmesine rağmen, ayrı bir karakter olarak çok da hissettirmedi sanki kendini. Ki yönetmen bu konuda ustadır. Filmin geneli kapalı mekanlarda gerçi zaten, bu da başlıca sebeplerden. Şehrin fiziksel olarak da daha ön planda olacağını düşünmüştür. Daha çok atmosfere vurgu vardı senaryoda. Tabii ki yönetmenin hayranları başta olmak üzere izlenebilecek, hoş ve hafif bir seyirlik.
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.257 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    27 Ocak 2020 tarihinde eklendi
    Elle Fanning'in harika oyunculuğunun yanında Selena Gomez'in kötü oyunculuğu için ayrı ayrı saatlerce konuşulabilir. Timothee Chalamet de kalbur üstü bir oyunculuk gösteriyor. Öte yandan film atmosferi ve olayları ile ortalama ve neredeyse beğenir gibi olduğum bir romantik komedi filmi.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.883 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    27 Şubat 2021 tarihinde eklendi
    “A Rainy Day in New York”, hikâyesini de yazan Woody Allen’ın yönetmen koltuğunda oturduğu romantik bir komedi…

    Çekimleri 2018 yılı içinde tamamlanan ancak yıllardır gündemden düşmeyen, 1992 yılında yedi yaşındaki üvey kızı Dylan Farrow’a cinsel tacizde bulunduğu iddiaları nedeniyle filmi vizyona sokmaya cesaret edemeyen Amazon Studios, filmin Amerika’daki gösterim haklarını 2019 yılı içinde Woody Allen’a iade etmiş olup, hâlihazırda 6.5/10 (31.408) olan IMDB puanı ve oyu dışında Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan izleyici ve yorumcu puanı ortalamasına sahip bulunmamaktadır…

    O nedenle bizde, kadrosundaki Timothée Chalamet, Elle Fanning, Liev Schreiber, Selena Gomez, Jude Law, Diego Luna ve Cherry Jones gibi isimlerle küçük bir “kırmızı halı” seremonisine dönüşen bu filmi, her zamanki gibi bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Bunun içinde, 25 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve sadece brüt 22 milyon dolarlık bir rakam ile gişeye çakılmış olan filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Lisa Nesselson’un Screendaily’deki 29 Ağustos 2019 tarihli yorumunda, “Bu bir başyapıt mı? Tabii ki değil... Büyük ekranda (sinemada) izlenmeye değer mi? Kesinlikle...” diye oldukça büyük bir isabetle son noktayı koyarak özetlediği bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Ki, zaten “A Rainy Day in New York”un Woody Allen’ın en iyi filmi olduğunu iddia eden bir eleştirmene rastlamak da pek mümkün değil…

    Ancak kesinlikle bu, (bugüne kadar bize öylesi hiç denk gelmedi ama) onun çektiklerinin en kötüsü de değildi…

    Eğer bir an için başta cep telefonları ve büyük ekran LED TV’ler ile kullanılan diğer 21. Yüzyıla ait araç gereç, otomobiller, dekorlar, kostümler, makyaj vs.yi görmezden gelirseniz anlatılan hikâyenin 1950 ve 1960’lı yılların Hollywood filmlerinde bolca işlenen aşk temalarından çok da değişik olmadığını hemen fark edeceksiniz…

    Her şey bir yana, Woody Allen açısından en şaşırtıcı olan şey, başrollerde işin üstesinden başarı ile gelen, 23 yaşındaki Timothée Chalamet ile 20 yaşındaki Elle Fanning’i oynatırken yanlarına yardımcı karakter olarak Selena Gomez’i eklemiş olması…

    Zira bugüne kadar, özellikle de son yıllarda bizlere hep, (başlardaki gibi sürekli olarak kendini, Diane Keaton’ı ve Mia Farrow’u dayamak yerine) “riske girmemek adına”:

    Jim Belushi, Kate Winslet, Steve Carell, Jesse Eisenberg, Joaquin Phoenix, Emma Stone, Colin Firth, John Turturro, Cate Blanchett, Alec Baldwin, Antonio Banderas, Josh Brolin, Anthony Hopkins, Javier Bardem, Roberto Benigni, Penélope Cruz, Hugh Jackman, Scarlett Johansson, Jonathan Rhys Meyers, Dan Aykroyd ve Helen Hunt tarzında markalaşmış oyuncuları sunmuştu…

    Dolayısıyla filmin, bu açıdan da değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz…

    Elbette filmin dikkate değer bir diğer özelliği de görüntü yönetmeni koltuğunda 3 Academy ödüllü Vittorio Storaro’nun oturuyor olması…

    O yüzden de filmi, Woody Allen’ın görüntülenmesini istediği hiçbir ayrıntının gözden kaçmadığını bilerek izliyorsunuz…

    Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama tek bir “spoiler vermeden” buraya kadar yazdıklarımızın tamamı, zımnen de olsa ikisini de içerdiği için filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun…

    Artık ayrımı gönlünüze göre siz kendiniz yaparsınız…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz insana hoşça vakit geçirten bu Woody Allen filmi için önerimiz de olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler…
    Hulya S
    Hulya S

    1 değerlendirme Takip Et!

    1,0
    3 Eylül 2019 tarihinde eklendi
    Berbat bir film dayanamayıp birinci Yarı sonunda çıktık. Paramıza yazık. Puan bile veremiyorum,konu yok, komedi namına bir şey yok, romantik değil, baydı.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top