En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
mumillica
Takipçi
52 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
23 Aralık 2018 tarihinde eklendi
Özellikle teknik işçilikle ve yönetmenin benimsediği tarz ile ön plana çıkan film, korkudan ziyade atmosferi ile geren bir yaklaşımla ilerliyor. Konusu ortalama bir senaryo etrafında dönerken biçim olarak tebrik edilmeyi hak ediyor
Bu film gerçekten çok ürkütücü. Filmin sonunun beğenilmemesi de normal çünkü bizler parapsikolojik bir olay izlediğimizi sanırken filmin sonlarına doğru ve finalin tamamında aslında ne izlediğimizi ve neye tanık olduğumuzu öğreniyoruz. Final kısmı bu yüzden filmin geri kalanındaki psikolojik gerilim ögelerinin tamamını alt üst ederek öyküyü başka bir yere yerleştiriyor. Bu yenilik ise gerçeklik duygumuzu zedeliyor, oysa film aslında başka bir gerçeklikten, aşina olmadığımız ama var olan ve kendi kültürü, psikolojisi, ayini ile sürüp giden, kadim bir gerçeklikten, dinden, şeytandan, tanrıdan besleniyor. Benzerleri defalarca çekilmiş bir öykü olsa da bu tarzda, bu şekilde çekilmiş bir filmi ben hatırlamıyorum kendi adıma. Belki The Witch'i andırıyor diyebilirim. Tekinsizlik hissi birbirine benziyor, ancak burada filmi boyunca bitmek bilmeyen, film müziği diyemeyeceğimiz ama bir korku filmi ses çalışması adını verebileceğimiz kimi zaman müziği andıran ses kullanımı filmin ağır atmosferine ilgi çekici bir hava katıyor kesinlikle, bunu The Witch filminde görmemiştik diye hatırlıyorum.
En büyük korkunun ceset görmek, ruh çağırma seansları, kara büyü ya da şeytana tapmak değil de korkunun insan bedenine ve ruhuna, psikolojisine yaptığı büyük zararlar ve hasarlar olduğunu düşünürsek Hereditary yani "Irsi" bunu çok iyi kotarıyor, bu hissi çok iyi geçiriyor ve ciddi bir etki yaratıyor bence. Eğer gece vakti izlemiş olsaydım kendimi çok rahatsız hissederdim gibi geliyor bana. Gerçek üstü şeyleri, olayları ve sebep olduğu korkuları böylesine gerçekçi bir atmosfer yaratarak verebilmek bir yetenek gerçekten. Bu sebeple izlenmesi gerektiğini düşünüyorum: bir korku mekanı olarak tekinsiz bir ev, bir aile ve insan ruhu. Herkese öneririm.
Oyuncular vasat, konu vasatın üzerinde, Film zaten gereğinden fazla uzun, gereksiz yere uzattıkça uzatmışlar sahneleri. IMDB'nin puanını haketmeyen filmler bölümüne eklenebilir. Ben konu aramıyorum arkadaş beni korkutsun yeter diye izleyecekseniz 2sahnesi var filmin. 4.5/10
Yavaş ilerlemesine rağmen hep bir umutla filme tutunuyorsun fakat sonu gerçekten hüsran. IMDb puanı nasıl bu kadar yüksek gerçekten şaşırtıcı. Son sahnesi hariç, ortalama bir film. Korku değil, hafiften gerilim olabilir belki. İzlenmezse çok bir şey kaybetmiş sayılmazsınız.
Film ile ilgili söylenecek pek çok şey var fakat sanırım hepsinden önce 'farklılığına' vurgu yapmak gerekiyor. Bu farklılıklar neler peki? Örneğin korku-gerilim filmlerinde ne yazık ki sıklıkla göremediğimiz (son yıllardaki bazı örneklerde değişmekte olsa da) kaliteli oyunculuklar. Yalnız buradaki öyle böyle kalite değil. Özellikle Toni Collette, bırakın korku türünü neredeyse sinema tarihine geçecek kadar başarılı. Belki biraz abartılı oldu, ancak gerçekten performansı filmin önüne geçiyor diyebiliriz rahatlıkla. Yine çok ses getiren genç oyuncu Milly Shapiro, her anlamda aklınızda uzun süre yer edecek bir karakter ortaya koyuyor. Çekimler yine son derece başarılı. Kamera kullanımı yine bu tarz filmler göz önüne alındığında gerçekten kaliteli. Son sahneye kadar sürükleyiciliğini koruyan film, özellikle son 15 dakikada, belki de çok az filmde görebileceğimiz şekilde 'kontrolden çıkıyor'. Sanırım en doğru tabir bu: kontrolden çıkmak. Gözleriniz kocaman açılıyor ve o 15 dakika boyunca jenerikler girene kadar kapanmıyor neredeyse. Bir de tabii tüm bu kısa yorumların ötesinde, daha geniş çerçeveli baktığımızda, klişe bir yaklaşım gibi görülse de 'türe yeni bir soluk getirmek' mevzusu var. Ne kadar klişe duyulursa duyulsun, bu tanımlama da gerçekten "Hereditary" için son derece uygun. Son yıllarda bunu başaran farklı örnekler de yok değil. Örneğin yine salt bir korku filmi olmayan, tarihi bir altyapı üzerine kurulmuş "The Witch" bunlardan biri. Korku filmi demişken bu pek çok izleyicinin anladığı haliyle bir korku filmi de değil bu arada. "Korkunç değildi" yorumları son derece yavan kalıyor. Gerilim veya sinema sanatında sıklıkla kullanılan 'tekinsizlik' olarak tanımlasak daha yerinde olabilir. Senenin mutlaka görülmesi gereken yapımlarından biri.
Hayatımda izlediğim en saçma film, filmde bi şeytan kızın içine giriyor sonra oğlana geçiyor ailenin büyük babaannesi zaten ayinde başı çekiyor filan kesinlikle izlemeyin boşuna para verdim ya.
İmdb ye olan güvenimi yerle bir eden film. An itibariyle imdb notu 8 olduğuna güvenip seyrettik. 2 saatim ziyan oldu, çok başarısız bir filmdi. Kesinlikle korku filmi beklemeyin, sonlara doğru kısa süre tedirgin eden bir kaç sahnesi var ama hiç biri korkunun doruk noktasına sizi çıkarmıyor, bu kesinlikle korku filmi olamaz. Filmin yüzde 75 i drama ve psikolojik analiz ağırlıklı - ağırlıklı olmaya çalışmış diyelim. Çünkü bence bu konuda da başarısız, filmdeki hiç kimsenin ruh halini anlamadım, kesinlikle onların ruh haline giremedim. Olay örgüsü havada kalmış, film gereksiz uzun olmasına rağmen yine de anlatmak istediği hikayeyi anlatamamış. Ve filmin sonunda çalan müzik - belki hayal kırıklığıyla geçen 2 saatten sonra hissettiğim duygular yüzünden böyle düşünüyorum - tam bir lise müsameresi sonu müziği
Filmin başlarında deneyimsiz oyuncuların olması ve ağır bir tempoda seyretmesi benim açımdan zaman kaybı niteliğinde görünüyor derken olayın kurgusu ve gizemi ağırdan ağırdan etkili olmaya başladı ta ki filmin finaline kadar. Filmin finali bir çuval inciri berbat etme tabirine tıpatıp uydu. Finalde iyi olsaydı son yılların en iyi filmi olabilirdi. Özellikle Tony Collette'in oyunculuğu şapka çıkarttı. Mutlaka izleyin.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.