Müze, 1985 yılında Mexico City’deki Antropoloji Müzesi’nde yaşanan soygunu konu ediyor. 30’lu yaşlarında olan Juan ve Benjamin, hala okul hayatından kurtulamamıştır. Yıllardır devam ettikleri veterinerlik okulunu bitiremeyen ikili ailelerine bağımlı bir şekilde yaşamaya devam eder. Fakat bir Noel akşamı artık hayatta tek başlarına bir şeyler yapmaya karar verirler. İkilinin aklında ise Meksika’nın ünlü antropoloji müzesini yağmalama fikri vardır. Juan ve Wilson, buradaki değerli Mayan, Mixtec ve Zapotec eserlerini ve özellikle de Kral Pakal’ın cenaze maskesini çalmayı amaçlar. Aileleri Noel’i kutladığı sırada onlar tecrübeli suçlular gibi işlerinin başına geçer. Planları kusursuz olarak işler ve çantalarının değerli eşyalarla doldurarak kaçmayı başarırlar. Fakat her şey durulduğunda giriştikleri işin asıl öneminin ne olduğunu anlarlar. Gerçek olaylardan esinle yola çıkan ve tamamına yakını olayların yaşandığı gerçek mekanlarda çekilen Müze’nin yönetmen koltuğunda Alonso Ruizpalacio oturuyor. Senaryosunu yönetmen ile Manuel Alcala’nın birlikte kaleme aldığı filmin oyuncu kadrosunda Gael García Bernal, Leonardo Ortizgris, Alfredo Castro, Lisa Owen, Ilse Salas gibi isimler yer alıyor.
Orijinal adı
Museo
Dağıtımcı Başka Sinema
Daha fazla
Yapım yılı2018
Metrajuzun metrajlı film
İlginç Detaylar-
Bütçe-
Dilİspanyolca
Görüntü formatı
-
RenkRenkli
Ses formatı-
Yapım formatı-
Viza numarası-
Beyazperde Eleştirisi
4,0
Çok İyi
Müze
Kültür, tarih, hafıza ve babalarımız
Ali Ercivan
Meksikalı sinemacıların hafızayla, kendi kişisel ve kolektif tarihleriyle haşır neşir oldukları enteresan bir yıldayız. Alfonso Cuarón, Roma’da çok daha farklı yollardan ve çok daha şahsi tecrübelerden beslenerek, yalınlıkla yapıyor bunu. Alonso Ruizpalacios ise Müze (Museo) ile daha çetrefilli yollara sapıyor.
“Bu gerçek bir öykünün röprodüksiyonudur” ibaresi ile açılıyor film. Ve bizi gerçekten yaşanmış bir müze soygunundan yola çıkarak kurgulanmış bu hikayeye davet ediyor. Juan ve arkadaşı Benjamin’in Ulusal Antropoloji Müzesi’nin bir bölümündeki 140 parçayı çalıp satma ve bu sayede hayatlarını değiştirme çabaları, 1985 senesinde, 19 Eylül’deki büyük Meksika depreminden kısa süre sonra, Noel döneminde geçiyor. Bir baltaya sap olamamış Juan, babasının sevgi ve takdirini ömrü boyunca görememiş olmanın yükünü taşıyan bir genç. Babası kendi ulusal değerlerini çok önemseyen bir adam. J...
Filmin tonunu beğendim, karakterler komik, hikaye ciddi, olaylar gerilimli. İzleyen pişman olmaz. Film gerçek bir hikayeden uyarlanmış ama bana biraz abartılmış geldi. Özellikle soygun sahnesini izlerken bu kadarda olmaz dedim. Umarım bizim müzeler daha iyi korunuyordur.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.