Hesabım
    Temmuz’da
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Temmuz’da

    <b>Temmuz’da</b>: Bir Yolculuk

    Yazar: Serdar Kökçeoğlu

    Genellikle sinema endüstrisinin kiralık yönetmenlerine emanet edilen ve bir tür istismar sineması olarak da kabul edilebilecek olan romantik komedi, son zamanlarda ciddi yönetmenlerin de ilgi alanına girdi ve türe yenilikler katan örneklerlerle, dudak bükenlerin bile dikkatini çekmeye başladı. Şüphesiz en taze ve şaşırtıcı örneklerinden biri, yönetmenliğini Paul Thomas Anderson’ın yaptığı ve henüz ülkemizde vizyona girme imkanı bulamayan Aşk Sarhoşu. Tuhaf bir aşk hikayesi anlatan yapım, şiddete eğilimli uyumsuz karakteri kadar ses ve müziği farklı kullanımıyla da türün klasik örneklerinden son derece değişik ve şaşırtıcı bir film. Almanya’da yaşayan genç yönetmen Fatih Akın’ın Temmuz’da filmi türün kalıplarının çok fazla dışına çıkmamasına rağmen, yolculuk temasına eşlik eden masalsılığı, uçuşan görüntüleri ve kurgusuyla son derece özenli bir çalışma.

    Genç fizik öğretmeni Daniel, yaz tatilinde şehirde kalıp günlerini balkonunda kitap okuyarak geçirmeyi tasarlarken, bir falın kendisine açtığı rastlantıların anlamını çözer ve hayatının aşkını buluverir. Bir gün sonra Türkiye’ye dönmeyi planlayan Melek’le birlikte bir gece geçirdikten sonra rotasını değiştirip genç kızı bulmak üzere Türkiye’ye doğru bir yolculuğa çıkar. Yolda kendisine eşlik edecek olan kişi ise, bütün bu olayları başına açan, biricik hayranı Juli’dir. Almanya’dan Ortaköy’e uzanan bu yolculuk zıt karakterlere sahip Daniel ile Juli’yi keyifli bir serüvenin içine sokar.

    Temmuz’da tıpkı hayatının aşkına ulaşmak için cesaret isteyen bir yolculuğa çıkan Daniel’in yavaş yavaş değişmeye başlaması gibi zamanla açılan bir film. Çevresiyle iletişim kurma konusunda isteksiz ve çekingen davranan Daniel, kendisinden hoşlanan yol arkadaşı ile birlikte kabuğunu kırmaya başlar. Temmuz’danın da yolculukla birlikte ayakları yerden kesilmeye başlıyor. Fatih Akın’ın zamanla kendisini belli etmeye başlayan mizahı ve uçarılığı filmin de uçuşmasını sağlıyor. Bunun en keyifli örneklerinden biri ise, Juli’nin esrarlı sigarayı Daniel ile paylaşmasından sonra gerçekleşiyor. Katı fizik öğretmeni ile hoşlandığı adamla birlikte iki kaşık gibi iç içe uyumanın tadını çıkaran Julie, sinirlerin boşaldığı anlamsız bir gülme seansından sonra yerden yükselerek yıldızları izlemeye başlıyorlar. Bu noktadan sonra filmin masalsı yönü de ağır basmaya başlıyor ve yolculuk da anlamına kavuşarak Daniel’in kendisini ve yol arkadaşını keşfettiği bir deneyime dönüşüyor.

    Temmuz’da festival çevresi dışında çok fazla bilinmeyen Akın’ın ilk defa vizyon seyircisiyle tanışmasını sağlayacak olan başarılı bir popüler sinema örneği. Popüler sinemanın en hafif türlerinden birine ait olsa da, yönetmeninin ağırlığını sonuna kadar koruyor. Pek çok yol filminden daha fazla insanda yolculuğa çıkma arzusu uyandırıyor. Benzerlerinden yoğun da bir 'aşk duygusu' var. Tabii bunda Akın’ın kamerasıyla büyüleyici bir güzelliğe ulaşan oyuncularının da etkisi olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bunaltıcı bir yaz gününde önümüzdeki aylara dair yaptığınız tüm planları bir kenara itip bir yolculuğa çıkma fikrini yeniden gözden geçirmenizi sağlayabilecek bir baştan çıkarcılığa da sahip. Temmuz’da biraz gecikmeli de olsa tam mevsiminde sinemalarda.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top