Hesabım
    Vsechno bude
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Vsechno bude

    Sinekleri boğulmadan kurtaralım!

    Yazar: Misafir Koltuğu

    Winter Flies arkalarında bırakacakları hiçbir şey olmayan çocukların hikayesine ev sahipliği yapıyor. Hiçbir şey yapmadan vızıldayıp duran kara sineklerinkine benzer bir yaşama sahip çocuklar ve kara sinekler arasında bağ kurmak hiç de zor değil. Senaryo son halini almadan önce filmin adının ve motifinin “Küçük Kargalar” olduğunu biliyoruz. Ama Mara ve Hedus’un küçük birer karga ile kurabileceği bağı düşünemiyoruz.

    Çocuklarının yerine televizyonu, sosyal medyayı, kozmetik ürünlerini, kısaca satın aldıkları şeyleri tercih ettiği bir aileye sahip olsaydınız nasıl hissederdiniz? Yaşamınız ne yönde giderdi? Aileleri çocuklarının ne yaptığını biliyor ama cam fanusun içinde yaşadıkları için camın dışındakileri duyup hissedemiyorlar. Çocuklar boğulduklarını gördükleri bir köpeği kendilerini tehlikeye atarak kurtarabilecek cesarete sahipken aileleri kendi çocuklarını kurtaracak cesarete sahip olamıyor.

    Toronto Film Festivali ve Karlovy Vary Film Festivali’nin seçkisinden çıkıp Boğaziçi Film Festivali’ne kadar gelen Çek yapımı Winter Flies gücü, cesareti ve özgürlüğü kendine tema olarak seçiyor. Yakında 15 yaşına basacak olan Mara ve garip yaşam tarzına sahip 12 yaşındaki Hedus iki sorunlu çocuk olarak, kendilerine macera aramak üzere Mara’nın çaldığı arabayla kendilerini yollara atarlar. Ama hiçbir şey istedikleri gibi gitmez. Öncelikle yolda buldukları Brana olmak üzere yolda gördükleri her şey başlarına yeni çoraplar örer. Ta ki, sistem Mara’yı ele geçirmeye çalışana kadar. Tıpkı sineğin sıcak çayın içerisinde boğulurken onu kurtarmalarının ardından üzerine kül dökerek yakmaları gibi bir kurtarma operasyonu gerçekleştirilir Mara’nın üzerinde.

    Mara ve Hedus’a bugüne kadar iyiyi ve kötüyü gösteren kimse yoktur. Buna sahip olmayan her çocuk gibi onlar da, gözlerini boyayan yetişkin davranışlarını taklit ediyorlardır. Taklitçilik insanın doğasında bulunur, ancak zamanla oturan karakteriniz ve iradeniz sayesinde karar verme mekanizmanız ile hangi taklidi yapıp hangisini yapmamanız gerektiğini bilirsiniz. Ama, çocuklar bunun farkına varamadığı için kendileri gibi olmayıp ilginç olan her şeyi taklit etme özelliğine sahiptirler. Brana’ya tecavüz etme istekleri ya da yetilerinin olmamasına rağmen, bunu “başarırlarsa” taklit ettikleri başkaları gibi olacaklarını düşünmeleri buna en büyük örnek olabilir. Çünkü bunu yapmak demek, başkaları gibi “normal” olmak demektir. Dışlandıkları ve öteki oldukları bir dünyadan normalliğe açılan kapı orada gizli. Mara’nın çaldığı arabadan dolayı yakalanmasından itibaren anlattığı gerçek olmayan şeyler de kendini statü sahibi normal biri gibi gösterme çabalarından kaynaklanıyor. Ama diğer yandan gerçek dünya görüşleri ortaya çıktığında köpeğini satmaya çalışan bir adamı aşağılayıp alaşağı edebiliyorlar ve boğulmak üzere olan bir köpeği buz gibi havada yüzerek kurtarabiliyorlar. Tüm bunlar hayata karşı duruşlarını oluşturuyor. Savunma mekanizmaları ise Hedus’un pompalı tüfeğinden oluşuyor. Çünkü, onları koruyacak başka hiçbir güç olmayanların buldukları en güçlü cisme sarılmaları kaçınılmaz olabilir.

    İnsanlar binlerce yıldır topluluk halinde yaşarlar. Evsiz insanların en büyük özelliği yalnızca evlerinin olmaması mıdır? Yoksa bir topluluğa dahil olamamaları mıdır? Winter Flies’da ikinci seçeneği ele alabiliriz. Güvenecek kimseleri olmayan çocuklar, önünde sonunda kendilerini içinde yaşadıkları topluluktan dışlamak zorunda kalırlar. Onlar kendilerini topluluktan dışlarlar, çünkü topluluğun onları dışlayabileceği kadar bile umurlarında değildirler. Mara, Brana ve Hedus da kendilerini ailelerinden, çevrelerinden dışlayarak bir çözüm üretmeye çalışırlarken birbirlerini buluyorlar. Ev olarak da kendilerine “yolları” seçiyorlar. Oradan oraya savrulmak, gerçek bir yaşama sahip olmamak onlar için çözüm haline geliyor.

    Festivallerde Winter Flies’ı izleyenlerin aklına en çok takılan konu, filmde eşcinselliğin bir küfür olarak kullanılması oluyor. Slovenyalı yönetmen Olmo Omerzu’nun bunu açıklığa kavuşturma şekli ise filmin bizzat kendisinden geçiyor. Ona göre Winter Flies’ın bir ergenlik keşif ve kimlik karmaşası filmi olması cinsel tercihler konusunda filmin sert bir yapıya sahip olmasını gerektiriyor. Tüm ergen gelişim psikolojisi göz önünde bulundurulduğunda da ortaya bu tarafı tutan bir film ortaya çıkıyor. İlk oyunculuklarını yapan genç oyuncular Tomás Mrvík (Mara) ve Jan Frantisek Uher’in (Hedus) başarısını ise, filmin tek başrolleri olmalarından ama bunun filmi hiç aşağı çekmemesinden anlayabiliriz. Kamera karşısına ilk kez geçmiş iki küçük oyuncunun müstehcen sayılabilecek sahneler çekebilmesi ise bir mucize olabilir. Bunu oyuncu yönetimine de bağlayabiliriz tabii. Biraz Stand By Me (1986), biraz American Honey’yle (2016) ortak ruha sahip olan Winter Flies, onlardan daha az derinliğe sahip olsa da bu durum onun keyifli bir film olmasını engellemiyor.

    Yazar: Özlem Yenilmez

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top