Hesabım
    Hölmö Nuori Sydän
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    Hölmö Nuori Sydän hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.895 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    2 Kasım 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu, Kirsikka Saari tarafından yazılan “Hölmö nuori sydän / Stupid Young Heart”, yönetmen koltuğunda Finlandiyalı sinemacı Selma Vilhunen’in oturduğu Finlandiya, Hollanda ve İsveç ortak yapımı bir drama…

    Prömiyeri, 15 Eylül 2018’de Toronto Uluslararası Film Festivalinin Çağdaş Dünya Sineması bölümünde yapılan ve 12 Ekim 2018 tarihinde Finlandiya’da vizyona giren filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…

    O nedenle bizde yaklaşık 1,4 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 92. Academy Ödüllerinin “En İyi Uluslararası Uzun Metrajlı Film” kategorisinde yarışmak üzere Finlandiya’nın giriş adayı olan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Bunun için de, ulusal gelirlerdeki (GSMH) kayda değer artışlara rağmen gelir piramidinin tabanında yer alan yüzde yirmi beşlik halk kitlesinin payına, bu artışlardan refah yerine işsizlik ve yoksulluğun düşmeye devam ettiği Avrupa’nın genelinde, göçmen ve mülteci karşıtlığı üzerinden oldukça tehlikeli bir biçimde tırmanışa geçmiş olan ırkçılığın merkeze oturtulduğu filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, söz konusu sorunların gerçek nedenleriyle yüzleşmek yerine, 15 yaşlarındaki Kiira ve Lenni isimli “iki ergenin”, aptallık olarak takdim edilen umutsuz aşk ve duygusal çatışmalarına yoğunlaşarak asıl sorunları teğet geçerken, Avrupa’da yaşayan yabancılara da, “İnanın, bizim değil ama ırkçı faşistlerin nefesi ensenizde” mesajı verilen bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Hâlbuki herkesin bildiği gibi sorunun temel kaynağı, gelir piramidinin en tepesinde yer alan yüzde beşlik bir bölümün toplam gelirin yüzde doksanına yakın bölümüne el koyuyor olması…

    Ki, zaten bu, kapitalizmin (ve onun felsefi ayağı olan liberalizmin) kendine özgü anayasasının değiştirilmesi dahi teklif dahi edilemeyecek en önemli maddelerinden birisi olup, “Herkes için koşullar eşit” büyük yalanı eşliğinde, “Çalış senin de olsun” denilerek yıllardır meşrulaştırılır da hep…

    Elbette gelir dağılımındaki bu çarpıklık ve onun sonucunda oluşan işsizlik ile yoksulluk tabandaki o yüzde yirmi beşlik kitleye bu tarz bir söylemle izah edilmez… Nasıl vakti zamanında Nazi Almanya'sın da başa gelen tüm ekonomik sıkıntıların sorumluları olarak Yahudiler ile komünistler keşfedildiyse şimdilerde de yeni günah keçileri olarak onların yerlerini Afrika ve/veya Ortadoğu’dan gelerek Avrupa’yı istila ettikleri yalanları söylenen göçmenler ile mülteciler aldı…

    Yani kör topal ilerleyen kapitalizme, düzenekte aksayan her şey için dışarıdan monte edilebilecek zararlı bir dış mihrak bulunmuştur yine sistem içinde… Olmadı bu, icat edilirdi de perde arkasındaki hünerli bir el tarafından…

    Tabii bu arada, göçmen veya mülteci olmaya mecbur bırakılan bu insanların ülkelerindeki savaşların gerçek sorumlularına da hiç değinilmez… Zira biraz kurcalayınca, taşın altından yine kapitalist merkezlerdeki gelir piramidinin en tepesindeki o yüzde beşlik kesim çıkacaktır…

    İşte o yüzden de, bu filmde de, aynen benzeri pek çok "apolitik" filmde olduğu gibi “Neme lazım” denilerek bu konuların hiçbirine değinilmeden, genç Lenni’nin de dâhil olduğu bir grup Neo – Nazi, işsizlik ve yoksulluklarının kökenindeki ana neden olarak gördükleri Somalili göçmenlerin üzerine gönderilmişler…

    Bunun dışında da filmde, yukarıda sözünü ettiğimiz o gelir piramidinin tabanında yer alan ailelerin çocukları olan Kiira ile Lenni’nin yanı sıra, bu ikilinin birlikte takıldıkları insanların yaşamlarına da oldukça yüzeysel dokunuşlar yapılmış…

    Bu haliyle de bu filmin, (sürpriz değil) çok büyük bir mucize olmazsa giriş aşamasını geçerek 9 Şubat 2020 akşamı Los Angeles’ta yapılacak olan 92. Academy Ödülleri töreninde “En İyi Uluslararası Uzun Metrajlı Film” kategorisinde aday olarak yarışabileceğini düşünmüyoruz…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama şu ana kadar tek bir “spoiler” dahi vermeden yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; “Suya sabuna dokunmadan” toplumsal mesajlar veren filmler yapmaya çalışan sinemacılara, “Yılmaz Güney'e saygı ve Pablo Larraín'e sevgi ile toplumsal gerçeklikten kopuk filmler çekerek adını sinema tarihine altın harflerle yazdırmış tek bir sinemacı dahi bulmak pek mümkün değildir” diye seslenerek kullanmak isteriz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde, sırf baş rollerdeki Kiira ve Lenni’yi canlandıran Rosa Honkonen ve Jere Ristseppä’nın performansları nedeniyle puan olarak 2,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, çok fazla beklentiye girmeden “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 5 Ekim 2019 günü saat 03.03’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top