Seules Les Bêtes eleştirileri

“Seules les bêtes / Only the Animals”, senaryosunu da “kadim ortağı” Gilles Marchand ile birlikte Colin Niel’in aynı isimli romanından (2017) uyarlayarak yazan Dominik Moll’un yönetmen koltuğunda oturduğu psikolojik bir drama…

Yani senaryo, “crime (suç) fiction”ın, “doğru” ve “yanlışın” açıkça tanımlanmadığı alt kategorilerinden biri olan “noir fiction”ın önemli ustalarından Colin Niel’in yazdıklarına sadık kalınarak yapılmış bir edebiyat uyarlamasıdır…

Filmin kendisine gelince…

Konusu, birbirlerine eklemlenen (isimlerini “tırnak” içine alacağımız) “altı mutsuz insanın” kar ve karanlığın öne geçtiği ıssızlık ve yalnızlığın ana atmosferi oluşturduğu öyküleri ile bir kez yitirilmiş olan mutluluğun sanal âlemde aranmasının sonuçlarının, “çarpıcı bir kurgu” ile anlatıldığı şahane bir yapım var karşımızda…

Öyle ki, olan biteni tam “anladım” diyerek tebessüm ettiğiniz andan sonra gelen bir başka “bölümde”, gerçeklerin çok daha farklı olduğunu öğrenebiliyorsunuz…

Hadi gelin bizde Coen biraderlerin gizem ve şok edici sürprizlerle dolu olan tarzını anımsatan bu filmi, yönetmenin “bölüm” kurgusu çerçevesinde inceleyelim…

I. ALICE
Mutsuz ve umutsuz bir evliliği olan “Alice Farange” (Laure Calamy), kendisinden hiçbir farkı olmayan kocası “Michel” (Denis Ménochet) ve küllenerek çoktan soğumuş olan bu aşk ateşini çok önceden hisseden babası (Fred Ulysse) ile beraber babasının çiftliğinde yaşamakta olup geçimlerini de hayvancılık ile sağlamaktadırlar…

Evde bakım hemşireliği yapan ve sigorta işleriyle de ilgilenen Alice, abayı kocası gibi çiftçilik yapan “Joseph Bonnefille”e (Damien Bonnard) yakmıştır…

Ancak, gerçek nedenini bir sonraki bölümde öğreneceğimiz gibi Joseph, Alice açısından tam anlamıyla umutsuz bir vakadır…

Bu arada, televizyon ekranlarında, Guillaume Ducat (Roland Plantin) isimli Afrika’da maden işletmeleri bulunan zengin bir iş adamının karısı olan “Evelyne Ducat”ın (Valeria Bruni Tedeschi) kaybolduğu duyurulmaktadır…

Derken, bir akşam Michel eve kan revan içinde gelir…

Ve Alice aniden:

Michel’in, kendisinin Joseph ile olan gönül ilişkisini öğrendikten sonra gidip Joseph’in çok sevdiği köpeğini öldürdüğünü ve sonrasında da kavga ettiklerini düşünür…

Peki, gerçekten de böyle mi olmuştur?

Elbette, bunların yanıtlarını, izlediğinizde ilerleyen bölümlerde öğreneceksiniz…

II. JOSEPH
İşte Joseph’in depresif ruh haline yol açan olaylar zinciri ile köpeğinin ölüşüne dair bilgilere sahip olduğumuz bölüm tam da bu…

Emin olun, duyduklarınız ve gördükleriniz karşısında ağzınız açık kalacak…

III. MARION
Gösterişli bir restoranda garson olarak çalışmakta olan “Marion” (Nadia Tereszkiewicz), annesi yaşındaki Evelyn ile “homofobiklerin” kulaklarını çınlatan bir eşcinsel ilişki yaşamaktadır…

Marion için cinsellikten çok daha fazlasını ifade eden bu tutkulu aşk, Evelyn’in onu terk etmesi üzerine, peşinden diğer karakterlerinde yaşadığı kırsal bölgeye gitmesi ile sonuçlanacaktır…

Aslında daha pek çok şeyin yanı sıra, en azından Michel’in suratının, nasıl ve kim tarafından dağıtıldığını da gösterecek bize bu bölümde Moll…

IV. AMANDINE
Birdenbire kendimizi, Fransa’dan binlerce kilometre uzaktaki Afrika’nın batı kıyılarındaki Fildişi Sahilleri’nde buluyoruz…

Arka plana hâkim olan ana öge, açlık ve sefalettir…

Herkes lüks içinde yaşayan burjuva Rolex’e (Cheick Diakité) özenmektedir…

Bunun için de neredeyse çöplük gibi bir yerlerde yaşamını sürdürmekte olan “Armand” (Guy Roger 'Bibisse' N'Drin), Amandine (Juliet Doucet) adını taktıkları çakma bir karakterin fotoğraf ve video görüntülerini internet üzerinden yem gibi kullanmak suretiyle “güvercinleri” ağlarına düşürerek, onları yolma planları yaparlar…

Geri kalmış coğrafyalara yapılan müthiş bir gönderme ile çaresizlik içinde kıvranmakta olan bu insanlara, okuyup üfleme işinde mahir olan ruhani lider Papa Sanou (Christian Ezan) yardımcı olacaktır…

Doğrusunu söylemek gerekirse, başarılı da olurlar ve kimliğini açıklamayacağımız erkek karakterlerden birisini enayi yerine koyarak bayağı bir söğüşlerler…

Bu arada bu bölümde, Evelyn cinayeti de çözüme kavuşur…

Farkındayız, kafalarınız biraz karışır gibi oldu…

Kesinlikle karışmasın…

Zira film bittiğinde her şey tam anlamıyla yerli yerine oturmuş olacak…

Yeter ki siz, satır aralarına sıkıştırılmış olan mesajları atlamayın…

Unutmadan, bu kadar “kaybedenin” yanı sıra finalde filmin sessiz sedasız bir biçimde iki hatta üç “kazananı” olduğunu da göreceksiniz…

Keyifli seyirler,