Murder Mystery 2 eleştirileri

Adam Sandler ve Jennifer Aniston'ın başrollerini paylaştığı eğlenceli bir polisiye komedi filmi. Filmde, kendi dedektiflik ajanslarını kuran Nick ve Audrey Spitz çifti, milyarder arkadaşları Maharaja'nın düğününde kaçırılması üzerine büyük bir maceraya atılıyorlar. Mark Strong, Mélanie Laurent ve Dany Boon gibi ünlü oyuncuların da yer aldığı film, gizemli cinayetler, sürpriz dönüşler ve komik diyaloglarla dolu. Netflix'te yayınlanan film, ilk filmin hayranlarını memnun edecek bir devam halkası.

Serinin ilk filmdekine benzer bir biçimde, senaryosunu yine James Vanderbilt'in yazdığı ve yönetmen koltuğunda da, Kyle Newacheck'in yerine bu kez Jeremy Garelick'in oturmakta olduğu “Murder Mystery 2”; gizemini son anına kadar koruyan, aksiyon dozu yüksek bir komedi olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz...

Ucuz esprilerle dolu olduğu kadar, belirli bir izleyici kitlesini eğlendirmekten çok da öteye geçemeyen bir yapıya da sahip olan; klasik Adam Sandler filmleri standartlarındaki, bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Film, 2019 tarihli ilk filmden bugüne kadar geçen sürede yaşanmış olanların; aşağıya alıntıladığımız kısa bir özetiyle başlar...


"Dört yıl önce, Nick (Adam Sandler) ve Audrey Spitz (Jennifer Aniston); yüzyılın en ünlü cinayetlerinden birini çözdüler... Birçok tek gecelik, başarı hikayesinde olduğu gibi Nick ve Audrey hemen asıl işlerini bırakıp; hayatları boyunca biriktirdikleri parayı, özel dedektif olmak için harcadılar...

Ama ne yazık ki, işler pek iyi gitmiyor...

Böyle olunca da...

Nick ve Audrey Spitz artık, bir mucize olması için dua ediyorlardı...

Örneğin:

Kendilerine yakın birinin öldürülmesi için..."


***

Audrey ve uykusuzluktan (insomnia) mustarip olan Nick, yatmaya hazırlanırlarken; birden Nick'in telefonu çalmaya başlar...

Arayan...

Denizde, bir eliyle jet ski diğer eliyle de telefonunu kullanan yakın arkadaşları Mihrace (The Maharajah) "Rajah" Vikram'dır (Adeel Akhtar)...

Ve niyeti de...

Hafta sonunda, yeni satın aldığı özel adasında yapılacak olan düğününe; tüm yolculuk masrafları kendisince karşılanacak bir şekilde, Spitz çiftini de davet etmektir...

***

Ufak bir değerlendirmenin ardından...

Bu düğün davetinin, kafa dinlemek için bir fırsat olacağını düşünen Nick ile Audrey; içinde kendilerine ikram edilen şampanyalarını da yudumlayacakları, Vikram'ın şakacı pilotunun (Carlos Ponce) kullandığı helikopteriyle adaya götürülürler...

***

Spitz'leri adada...

Vikram ile onun Fransız asıllı nişanlısı Claudette Joubert (Mélanie Laurent) karşılarlar...

***

Nick ile Audrey'in daha önceden de tanıyor oldukları, bir başka isim olan...

Mumbai'deki, Vikram'a yönelik bir suikast girişimi esnasında; önüne atılarak kendisine perde oluşturduğu için, kurşun isabet eden sol kolunu kaybetmiş olan Albay Ulenga'da (John Kani) adadadır...

Bu talihsiz kaza neticesinde, güvenlik sağlayabilme işlevini fiziken yitirmiş olan fedakar koruma Albay'ın yerine; Bay Lou (Myo Leong) getirilmiştir...

Peşinde...

Sanki gölgesiymiş gibi dolaştığı Vikram'ın baş koruması, artık o dur...

***

Tanışma faslı, tamamlanır tamamlanmaz...

Nick ile Audrey, kendilerine tahsis edilmiş olan ve içi birbirinden değerli hediyeler ile beden ölçülerine uygun kıyafetlerle doldurulmuş ultra lüks villalarına doğru götürülürlerken; gelen telefonu yanıtlamak isteyen Claudette, yanlarından ayrılır...

Bu arada Vikram'ın...

Paris seyahatindeyken, Vendôme Meydanı'ndaki (Place Vendôme) küçük bir saatçi dükkanında çalışan ve beş parasız olan Claudette'e rastladığı ilk an da; yıldırım aşkıyla tutulduğunu da öğreniyoruz...

***

Neyse...

Havai fişeklerin ortamı aydınlatmakta olduğu ve her yerin, bir karnaval yapılıyormuşçasına süslendiği ilk günün akşamında; Spitz'lerin ilk karşılaştıkları kişi, Audrey'e kur yapan eski futbolcu Francisco Perez (Enrique Arce) olur...

Ki bu Francisco...

Aynı zamanda Vikram'ın babasınca, futbolda jübilesini yaptıktan sonra; Shiz-Vik şirketine, yönetim kurulu başkanı olarak atanmış bir adamdır da...

***

Derken...

Girdikleri devasa bir çadırın içinde tabağına, atıştırmalık doldurmakta olan Audrey; Vikram'ın kız kardeşi Saira (Kuhoo Verma) ile de tanışır...

Çok geçmez...

Birkaç dakika önce, elindeki tabağıyla yiyeceklere kıtlıktan çıkmışçasına saldıran Audrey'e laf sokuşturan ve Saira sayesinde de; aslında Vikram'ın eski nişanlısı ve Claudette'in de üniversiteden oda arkadaşı olduğu bilgisine de ulaşacağımız Kontes Sekou (Jodie Turner-Smith) ile yanından bir an için bile olsa ayrılmayan Imani de (Zurin Villanueva), çıkıp gelirler...

Normal koşullarda...

Vikram'ı kendisine kaptırdığı için kudurması gerekirken Kontes, tersine Claudette'in baş nedimesi olmuş ve şimdi de; diğer nedimeler ve Audrey'in de aralarında yer aldığı kadın misafirlerle beraber Claudette'in etrafını sarmış, çılgınca dans etmektedirler...

Elbette...

Erkekler de dahil olurlar mevzuya...

Ve...

Derken...

Beklenilen an...

Yani süslenmiş bir filin üzerine oturtulmuş vaziyette, ağır ağır ilerlemekte olan damat Vikram'ın da; konukların arasına katılacağı zaman gelir...

Gelir gelmesine de...

Sırtından bıçaklanmış olan Vikram, filin üzerinden düşerek, zemine çakılıverir...

Ancak düştüğü yerde, yüzünü kapatan örtü açıldığında; bıçaklananın, Vikram değil de baş koruma Lou'nun olduğu görülür...

Daha da kötüsü...

Kendisini bıçaklayanın kim olduğunu söyleyemeden Lou, hayatını kaybeder...

***

Nick'e göre bu bir şaşırtmacadır...

Evet gerçekten de...

Silahlı insanlarca derdest edilerek, bir bota bindirilmiş olan Mihrace Vikram; adadan kaçırılmaktadır...

Dakika 21...

Vur patlasın çal oynasın tarzındaki gırgır şamatayla aksiyonun, içiçe geçmeye devam edeceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; final sahnesinde, ters köşe bir sürprizi de barındıran, 68 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,