Hesabım
    2046
    Ortalama puan
    3,7
    109 Puanlama
    2046 hakkında görüşlerin ?

    14 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    9 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.236 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    2 Mayıs 2009 tarihinde eklendi
    Filmden hiçbirşey anlamadım. bir adamın aşkı bu kadar sıkıcı anlatılır mı ya?
    rosetta
    rosetta

    Takipçi 70 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    9 Ocak 2008 tarihinde eklendi
    aşk zamanı’nın oluşturduğu zeminle yaratıcılığın bütün imkanlarını zorlamış film.yönetemn şöyle düşünmüş herhalde:ben bu adama daha ne kadar acı çektirebilirim.gereçek hayatta sürekli imklansızlıkların ve imkansız aşkların peşinden koşarken,hikayelereni de yansıyor bu kederli durum.acının dibine vurup paylaşmadığı sırlarını toprağa gömmekten başka çare kalmıyor.geeçek bir hüzün destanı.zaten bu adamın bütün filmleri destansı..
    basakbilgi
    basakbilgi

    Takipçi 354 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    2 Aralık 2007 tarihinde eklendi
    Film bir devam gibi de düşünülebilir; bir ekleme gibi de. "2046" "In the Mood For Love"a atıf yaparak ilerliyor. Gerek zaman kurgusu gerekse karakterlerin yaşama biçimi tamamen oluşturulmuş değil. Aksine ancak birbirlerine varolan, birbirleri kadar varolan, birbirleriyle varolan karakterler bunlar. Bu açıdan Walter Benjamin vari bir zaman, mekan ve sanat eseri anlayışı ile çekilmiş bir film. Bir önceki filme atıfta bulunması açısından başarılı bir auteur örneği.

    Yaa bi de bu adam çok güzel batı müziği kullanıyor, doğu sinemasında batı müziği soundtrackı birleşiminin en ölümcül örnekleri hep onun filmleri...
    catwoman-2
    catwoman-2

    Takipçi 134 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    11 Haziran 2007 tarihinde eklendi
    arkadaşlar açıkçası ben bu filmden bişey anlamadım.karar sizin ister izleyin ister izlemeyin....
    t-26
    t-26

    Takipçi 137 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    1 Haziran 2009 tarihinde eklendi
    Aşk Zamanı bundan çok daha güzeldi bence.filmi 2 kez bitirmeyi denedim ama başarılı olamadım.çok sıkıo açıkcası ama kaçırdığım bişeylerin olduğunu bu yüzden sıkıcı geldiğini düşünüyorum.bu filmi harbiden sağlam bi kafayla adam akıllı izlemek gerekir ayrıca bunu izlemeden önce aşk zamanının izlenmesi tavsiye olunur.
    beck31
    beck31

    Takipçi 1.383 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    6 Eylül 2007 tarihinde eklendi
    Renkleri, muzikleri, anlatimi herseyiyle cok guzel bir film.
    bluevelve
    bluevelve

    Takipçi 115 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    5 Mayıs 2006 tarihinde eklendi
    2046 = Düş, Tutku ve YalnızlıkTutkuyla örülmüştü her bir karesi, düş ile gerçek arasında sıkışıp kalan bir bedenin, çaresiz savruluşu vardı kollarında ve amansız bir aşk yarası kazınmıştı her bir satırına. Uzayıp giden yılların 2046'sında, her şey aynı kalmıştı ve acılar da hüzünler yada mutluluklarda yaşanılan anların bir tekrarı olup çıkıyordu hayatın karşısına. Donuktu zaman ve asılı kalmış, sadece gözlerde ki bakışlar değildi aynı zamanda; sözlerde ki manalarda hep tekrar ediyordu kendini ve amansız bir yolda , kaybolmak gibi dönüyordu dünya. Çakılı kalmıştı hatıralar, 2046'nın uzak ve erişilmesi güç yokluğunda. Uzayıp giden gölgeler ve yarım adımlarda ki hüzün, aşkı aralayan ve her defasında da solan güllerin ardına sığınan, yorgun gönlünde ki kırıklığı tazelenen ve kaybolan bir gezgine aitti. Öyle bir sızı vardı ki içinde, her bakışında gördüğü yüzler geliyordu önüne ve adımlarında ki kararsızlık ile yüzünde ki tebessüm bir olup, aralıyorlardı başka dünyaların kapısını. Düş müydü bütün yaşanılanlar yoksa, gerçekten dokunuşlar ve öpüşler, tenin okşanışı, her bir bedende var olmuş muydu. 2046'ya açıyordu yolunu, gidenlerin hiç dönmediği ve ardı sıra yakılan hayatların hiç sönmediği bir sığınaktı, gerçeklikten kaçıp göz kapaklarının ve zihninin derinliklerinde yarattığı. Ama her seferin de geri dönüyordu, ardın da bıraktığı hatıraların peşinden ve bazen yaktığı sigarası olmuyordu, içinde ki düşleri de sıralanıyordu bir bir ve tutuşturuyordu, kimi gövdelerin üstünde. ?chow mo wan?, hayatına giren her kadını donmuş zamanın, uzak bir yarısında var ettiği dünyada tekrar biçimlendiriyordu. Düştü onunki si, aklının köşesinde kalmış ve kaleminin ucuna akan serap misali şekilleniyordu önünde. Her bir suret ve o yüze bakan gözler, geçmişin olanca hüznünü barındırıyordu ve ilhamını sürükleyen düşler, yapma hayatlar olarak tekrardan çıkartıyordu, kalbinde sıkışan anları.Düş gezgini bir yazardı ?chow mo wan?, alıp götüren onu; yaşanmış hayatların üstüne diktiği anlardı. Tattığı kadınlardan bir başka gerçekliğe uzanıyordu, 2046'nın puslu ve insanı burkan umutsuzluğunda. Kimi zaman hüzünlü bir hikaye oluşuyordu ve sorulan hep; ?benimle gelir misin ?? oluyordu, ümitsiz ve yitik bir seste. Çaresiz bakışlarında tütüyordu, içini kaplayan sisli hayatlar. Her yaşanılan acı yada mutluluk, sınırsız bir boşluğun kapladığı zihninin girintilerinde, yer ediyordu kendine. Yarattığı bu dünya; yaşantısına yol vermek için kendi dünyasından kopardığı ve her biri bir birinden anlamlı kılınan bakışların gölgesinde şekillenen, biçimlerin ve suretlerin karşıtlığını içinde barındırıyordu. Renklerin ve cisimlerin olanca canlılığına karşın, yüzlerin donuk ve mat yansıması, içteki çatışmanın ve ruha yansıyan kaybolmanın bir sızısı gibiydi. Geçmişten arda kalan; geleceğe uzanan, yaşanmış anıların kalpte bıraktığı izlerdi.Tutkuyu öylesine derinden ve arsızca yaşıyordu, bazen bir gecelikti öpüşleri ve bazen acı veriyordu terk edişleri. Gövdesini saran; gecenin sıcak ikindisinde yanan mumlar misali, narin ve kıvrımları girintili düş perileriydi adeta. Her bir öpüş, bıraktığı izlerle kanatıyordu, kırılgan narinliğin el değmemiş güllerini. Dikenleri öyle sızı veriyor ve öyle işliyordu ki sancısı tenine, adeta; kopan geminin rıhtıma dayanmış gövdesini andırıyordu, hiç bitmeyecek başlangıçları bekleyen yolcular gibi. kimi zaman çarpıyordu burçlarına mavi dalgalar ve kimi zaman yağmur altında ilerleyen rüzgara kapılıveriyordu, gövdeler birer birer ve gülüşler bazen sönüşlerin maskesi oluyordu, gece bitmeden ve ay gökte yer etmeden önce. Tutkuluydu ?chow mo wan?, kadınlar onun düşlerinin ve hayal dünyasının anahtarıydı adeta. Kimi zaman kapıda kalıyordu ve ardı sıra kapanıyordu, tüm kanatları buselerin. Bazen olmadık anlarda karşısına dikiliyordu simalar ve geçmiş tutkular, gözlerinden serap olup inceden akıyordu. Aşka adamıştı kendini ve önüne dizilen yürekler bir bir denenmişti, kimisi arda kalmıştı uzun yolların grisinde ve kimisi sönmüştü yıldızlar gibi ansızın. Aşkı aralıyordu, terli gövdelerin olanca sıcaklığında ve bulduğu hep bırakışlar oluyordu, kendi kollarından dökülerek umarsızca. Ne bir yakarış fayda ediyordu ne de gözden dökülen yaşlar ve bakışlarda ki yalvarışlar bırakılıp gidilmemesi için, bağlamak olmazdı gönlünün kanatlarını bir tek göğe ve süzülmeliydi özgürce, kanatlarının olanca genişliğinde.Sardı sessizlik, öyle soğuktu ve öyle kulak tırmalıyordu ki, rüzgarın şarkısı. Bir tek o kalmıştı yıldızlara bakan ve bir tek elinde anahtarı vardı, 2046'ya açılan. Yan odanın duvarına kazıdı hüznünü, koparken içinden geçmişin yüzleri, ellerinin arasından kayıp gitti terker teker dokunuşlar ve geride kalan bir çift söz oldu; ?neden eskisi gibi olamadık?, diye haykıran. Donuktu bakışları ve karşısında ki gözler çaresiz bir adım bekliyordu yada bir söz. Gözlerinin titrekliği kadının, kendinden kaçarcasına uzayan gölgenin ardından döküldü ansızın. Kuruyu vermişti birden nemli sokakların taş yatakları ve hiç olmadık bir düşten uyanmıştı, 2046? ya esir olan insanların anıları. ?chow mo wan?, yalnızlığa sığınmıştı artık. Aslında bunu kendisi istemişti, ?bai ling'i bırakıp savruluşuyla. Nedenleri vardı belki, belki de korkuyordu paylaşmaya düşlerini. Bırakıp gitmişti yaşanmışlıkları ve yeşeren hayaller soluvermişti ansızın. ?bai ling'in göz yaşları kanatır olmuştu gecenin bir yarısını ve ardından baka kalmıştı, kısalıp eriyen göz bebeklerin arasından. Wong kar-wai? den; karamsar bir düş gezgisi yaşatan, koyup bırakışların duygu dolu tanıklığında gelişen, müziğin ve biçimlerin uyumuyla şiirselleşen bir film, 2046. derin manalar barındırıyor özünde. İletişimsizliğin verdiği dalgalanmalar ve hazzın doyumunun ertesinde, değer vermeden bırakışlar şekilleniyor bir yerde. Aşkı farklı bedenlerde arayan bir adamın, paralel dünyalarına açılan bir kapı adeta 2046 ve sadece kahramanımızın dünyasına daldırmıyor bizleri, aynı zamanda; ardında bıraktığı hayatlara da bir aralıktan bakmamızı sağlıyor,usulca. Bakışlar ve görünüm ile anlatının tek taraflı olması ve bir arayış neticesinde yaşanan anların kolayca sökülüp atılması, kahraman çıkarmıyor karşımıza. ?chow mo wan? karakteri bir anti-kahraman olarak şekilleniyor adeta. Kadının dünyasına dalan ve kavurup yıkan bir kasırga misali. Duygunun pek yer etmediği, gözlerinde ki bakışlara da yansıyarak, ayrılık vakti geldiğinde daha da belirginleşiyor. Özellikle tek uzun ilişkiyi yaşadığı? bai ling'in karşısında ki soğukluğu ve terk edip gidişi, bu kanaati güçlendiriyor. ?wong kar-wai?, güçlü bir şekilde, duyguların kullanılmasını ve neticesinde kadının kırılgan yalnızlığını da işliyor. Kadın filmde, sadece bir basamak işlevine haiz olarak, erkeğin hazza ve buradan kendi düş dünyasına ulaşmasına aracılık eden bir objeye dönüşüyor. ?chow mo wan'ın karşısına çıkan dört kadında aynı karamsarlığın sarmalında kuşatılarak, sonu; acı, ölüm yahut terk ediliş olan bir kaderi paylaşıyor.Kurguda ki göz alıcılık ve senaryonun kendine özgü özgünlüğü, erişilmez tatları beraberinde getirerek seyrine doyum olmaz bir yapıtı karşımızda şekillendiriyor. Kendine has felsefesi ve içinde belirginleşen anlamlar, her karesinden ayrı manaların sarkmasına yol vererek, çıkarımların farklılığını da beraberinde getiriyor. Oyunculuklarda ki doğallık ve yapmacıklıktan uzak sergileniş, filmin bir diğer önem arz eder unsurunu oluşturuyor. Aralara serpiştirilen 2046'ya ait düşsel betimlemeler ve hikaye içinde hikaye tarzı anlatış ile farklı hayatlara açılan pencerelerden bakabilme olanağı, bir diğer ayrıntı olarak akıllarda yer ediyor. Seyri, kimi yerde donuklaşan karelerle yansıtılan karamsar ruh halini yaşatıyor bize ve kimi yer de renkli gülüşlerin ve umursamaz yüzlerin kıvrımlarından dökülen kahkahalar eşliğinde, zamanın yükünü unutturuyor, ansızın ve bir anlık tebessümde.Sizde bu tebessümü yaşamak için mutlaka 2046'yı mutlaka izleyin.--------- 2046 ---------
    edenknight
    edenknight

    Takipçi 155 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    19 Haziran 2005 tarihinde eklendi
    Kesinlikle son zamanlarda izlediğim en iyi uzakdoğo filmiydi,uzun süresini çok iyi bir oyunculukla destekleyen yapım içerdiği yoğun hüzün ile Kai`nin Aşk Zamanı adlı filmini andırıyor,imkansız aşklar,ayrılma,buluşma,yıllar süren ayrılıklar ve kapanmayacak kalp yaraları,karmaşık ilişkiler filmin ana temalarını oluşturuyor,ağır romantizm muazzam görüntü yönetimiyle birleşince ortaya tadından yenmeyen bir film çıkmış oluyor,Hero`da tanıyıp sevdiğim görüntü yönetmeni Christopher Doyle burada da kadraj kurallarını yıkmak pahasına üstün bir performans ve ince bir işçilik gösteriyor,uzakdoğu sinemasının biri yeni diğeri eski iki önemli yıldızı Ziyi Zhang ve Gon Li`yi aynı filmde görmek bile insana yetecekken bu ikiliye eklenen uzakdoğunun jönlerinden Tony Leung insanı resmen mest ediyor.Melodramik yapısı,ilginç bilimkurgusal göndermeleri ve aşkın çeşitli hallerine attığı çarpıcı bakışla yeni bir Wong-Kar-Wai klasiği denilebilecek çok hoş bir yapım var karşımızda.Saygılar.
    ezpinktufloyd
    ezpinktufloyd

    Takipçi 18 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    31 Ağustos 2006 tarihinde eklendi
    tüm zamanların en iyi aşk filmlerinden 2046 ve aşk zamanı
    DarkAngel2
    DarkAngel2

    Takipçi 39 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    19 Aralık 2010 tarihinde eklendi
    Aşk zamanından daha keyifli bir film bana göre anlatımı daha sürükleyici ve tabi ki o müzikler herzamanki gibi şahane
    barissaglam
    barissaglam

    25 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    2 Şubat 2009 tarihinde eklendi
    liriksel kaygılar taşımamış bence bu film lirikle bütünleşmiş oyüzden bunu bir handikap saymanı doğru bulmuyorum. liriksel kaygılar karamsarlık temasını pekiştirmiş ve hoş bir hava katmış. ayrıca farkettim ki asıl liriksel kaygılar güden sensin buna gerek yok ki yorum insanların anlamaması için değil anlaması için yapılır. ikinci olarak bu çekik gözlü adamların iyi filmler yaptığını söylemem gerekir. bazen kendimi bir aşka kaptırdığımda kendimi chow yerine rahatlıkla koyabiliyorsam bu film iyidir -ki favorim zaten-
    Evet Mr. Wai aşk bir zamanlama meselesidir. doğru kişiyle çok erken ya da çok geç karşılaşmak fayda etmez . Seni alkşlıyor ve bu güzel aşk filmlerini görme şansı yarattığın için sana teşekkür ediyorum.
    burakzekai-29
    burakzekai-29

    66 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    10 Mayıs 2006 tarihinde eklendi
    Yarım kalan aşkların hikayesini tekrar anılarda canlandırmaya çalışan tutkularla dolu bir başyapıt.Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim...
    xxxx666
    xxxx666

    42 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    14 Haziran 2007 tarihinde eklendi
    hüznüne hayran kaldığım filmlerden biri..
    omer saglam
    omer saglam

    41 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    20 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    arkadaşlar zaman kaybından başka bişi deil bu film.film hiç sürükleyici deil
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top