T11 Incomplete eleştirileri

Senaryosunu da yazan Suzanne Guacci'nin yönetmen koltuğunda oturduğu “T11 Incomplete”, ilgi çekici olması amacıyla özellikle de afişindeki görüntüler ile bir LGBT hikayesi anlatılıyor şeklinde lanse edilmeye çalışılsa da aslında, yolları birbirleriyle kesişen "orta sınıf" üç Amerikan ailesinin, sıra dışı olmaktan oldukça uzak öykülerine odaklanmaktadır...

Yorumumuza, düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan bu "indie (bağımsız)" filmin; başta Kate Murphy karakterini canlandıran Karen Sillas olmak üzere oyuncuların performanslarının da katkılarıyla, son derece tatminkar bir 105 dakika geçirmemize olanak sağladığını söyleyerek başlayabiliriz...

Hadi gelin o zaman, biraz daha yakından bakalım filmimize...

Evde bakım hemşireliği yaparak geçimini sağlamakta olan Kate Murphy, iş ve evlilik yaşamında dikiş tutturmayı bir türlü beceremeyen Jack'in (Zachary Booth) annesi, altı yaşındaki Brad'nin de (Maxim Swinton) babaannesidir...

Elbette gelini Elizabeth "Liz"in de (Katy Sullivan) kayın validesi...

Tabii Kate'in evdeki kızı, yirmi yaşlarındaki hasta kedisi (Moo Kitty) MK'yi de unutmayalım...

Neyse...

Tekrar Kate'nin günlük yaşamına dönecek olursak...

Mevcut hastalarından Bay Bronson'ın (George Morafetis) bakım evine yatırılacak olması sebebiyle Kate'nin programındaki boşalan yere patronu Stephanie Marx, geçirdiği kaza esnasında sol köprücük kemiği kırılan ve böylelikle de sekiz haftalığına bakıma muhtaç hale gelen Laura'yı (Kristen Renton) yerleştirmiştir...

Ki, maddi anlamda ciddi olarak sıkışmış olan Kate, kendisine sürekli olarak "süt oğlan" muamelesi yapan Steve'nin (Colin Bates) kardeşi Laura'nın hemşirelik ve evlerinin ıvır zıvır temizlik hizmetini üstlenir de...

Zaten başka çıkar bir yolu da bulunmamaktadır Kate'nin...

Yalnız masrafları kazandığından çok daha fazla olan Kate elini, aynen Bay Bronson'ınkine olduğu gibi Steve ile Laura'nın cüzdanına uzatmaktan da geri durmaz...

Zira Steve'i tanımadığı için bu küçük hırsızlığın da yine fark edilmeyeceğini ummaktadır...

İlişkileri hızlıca ilerleyen Kate ile Laura beraberce Brad'in ilk kez oynayacağı futbol maçını izlemeye giderler...

Bu arada yaşlı MK hayatını kaybettiği için Laura'nın yardımına, bir günlüğüne Kate'nin yerine Stephanie tarafından, Steve'nin sonradan cüzdanında eksilen paraların sorumlusu olarak hırsızlıkla itham edeceği Gloria (Brenda McCullough) gönderilir...

Önce boşandığı kocasını, ardından kendisinden iyice uzaklaşan oğlu Jack'i, şimdi de kedisini yitiren Kate, oğlunun tüm karşı çıkışlarına karşın torunu Brady'e sarılarak ayakta durmak çabasındadır...

Sarılır sarılmasına da, parkta birlikteyken babaanne torun, ayakkabısının çözülen bağcığına takılarak düşen Brad hafifçe yaralanınca Jack, eskiden olduğu gibi halen alkolik ve bencil olduğuna inandığı annesinin oğlunu görmesini tamamen yasaklar...

Ancak daha da önemlisi, Kate'nin Steve'nin ağzından Laura'nın eşcinsel (lezbiyen) olduğunu öğrendiği ve Laura'nın da kazada ölen kız arkadaşı Maggie'nin yerini Kate'nin doldurabileceğini hissettiği kırılma anıdır...

Dakika 47...

Eğer "homofobik" ön yargılara sahip değilseniz geride sizleri, küçük bir kaç LGBT sahne dışında son derece etkileyici bir dramanın beklediğini belirtmek ister ve olumsuz yorumlara aldırmadan izlemenizi öneririz...

Keyifli seyirler,