Bıçağın İki Yüzü eleştirileri

Senaryosunu da, "Un tournant de la vie" (2018) isimli romanından yazarı Christine Angot ile birlikte uyarlayarak kaleme alan Claire Denis'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “Avec amour et acharnement / Both Sides of the Blade”; romantik bir drama olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, 12 Şubat 2022 tarihindeki dünya prömiyeri; "Altın Ayı" Ödülü için yarıştığı ve "Gümüş Ayı" ile yetinmek zorunda kaldığı, Berlin Uluslararası Film Festivali'nde yapılan bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Tatillerini tamamlayan Sara (Juliette Binoche) ile Jean (Vincent Lindon), yeniden Amsterdam Sokak'ta yer alan Paris'teki evlerine dönerler...

İlk iş olarak annesi Nelly Charles'ı (Bulle Ogier) telefonla arayan Jean, onunla beraber yaşamakta olan on beş yaşındaki oğlu Marcus'u da (Issa Perica) sorar...

Zaten uzunca bir süre hapis yattığı için Marcus'u; Jean'ın kendisi değil de bizzat, velayetini de üstlenmiş olan babaannesi Nelly büyütmüştür...

***

Ertesi sabah...

Jean Sara'yı otomobiliyle, çalışmakta olduğu radyo istasyonu RDC'nin önüne bırakırken; işyerine doğru ilerlemekte olan Sara'nın gözüne, aynı motosiklete binerek uzaklaşan eski sevgilisi François (Grégoire Colin) ile Lola (Lola Créton) ilişir...

***

Yerine geçerek, sabah yayınına başlayan Sara'nın konuğu; yayına Beyrut Lübnan'dan katılan, gazeteci, yazar ve aktivist Hind Darwich'tir (kendisi)...

Sara'nın amacı...

Konuğuyla birlikte 4 Ağustos 2020'deki Beyrut Limanı patlaması sonrasında, büyük bir göçe de neden olan; Lübnan'daki ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel ve ahlaki krizi değerlendirmektir...

***

Aynı esnada...

Aracının içinde, Sara'nın programını dinleyen Jean; evin market alışverişini de tamamlamıştır...

***

Bir sonraki gün de...

Sara'nın rutini değişmezken, elindeki evraklarla Ticaret Mahkemesi memurunun (Alice Houri) karşısına geçen Jean; bir yandan işyeri açılış işlemleriyle ilgilenirken diğer yandan da annesi Nelly'den gelen telefonları yanıtlamaya çalışmaktadır...

***

Bu arada...

Bir sporcu menajerlik ajansı kurma aşamasındaki François; on yıldır görüşmediği arkadaşı Jean'ı, telefonla aramak suretiyle ortaklık teklif etmiştir...

Ama...

Her ne kadar, çok istese de; tereddütleri bulunan Jean, son derece kararsızdır...

Hem de Sara'nın da...

Bu girişimi desteklediğini açıklamasına rağmen...

***

Neyse...

Duşunu alan Jean, işin detaylarını kendisiyle yüz yüze konuşarak tartışmak amacıyla; sokağın köşesinde François ile buluşmak üzere dışarıya çıkar...

***

Ajans işiyle yakından ilgilenen Jean; ne yazık ki, okuldan atılma aşamasına gelmiş olan Marcus'a, gerekli ilgiyi gösterememektedir...

Fırsat bulup gösterdiğinde de, bu kez de Marcus; babasıyla görüşüp konuşmayı kabul etmemektedir...

Dakika 45...

Farkındayız...

Jean'ın hapise giriş sebebi ve yol açtıkları, Sara ile François'nın geçmişleri ve gelecekleri ile Jean ve oğlu arasındaki kopukluk gibi hususlar da; henüz yanıtlarını alamadığımız pek çok soru mevcut...

İşte bütün bunlar ile fazlasının cevaplarının da verileceği filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; olayların akışında ciddi değişikliklerin meydana geleceği, 71 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,