Hesabım
    İkna
    Ortalama puan
    3,1
    8 Puanlama
    İkna hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.895 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    17 Temmuz 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, Jane Austen'in (ölümünden bir yıl sonra yayınlanan) aynı isimli romanından (1818) uyarlayarak Ronald Bass ile Alice Victoria Winslow'un birlikte yazdıkları ve Carrie Cracknell'ın yönetmen koltuğunda oturduğu "Persuasion"; bir türlü kavuşamayan iki aşığın öyküsünün anlatıldığı romantik bir drama olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, Anne Elliot karakterini canlandıran Dakota Johnson'ın tüm çabalarına ve dönemin atmosferine uygun uygun olarak yaratılan mekan düzenlemelerine karşın romanın orijinalindeki duyguyu yeterince yansıtmaktan oldukça uzak kalmış olan; ama "kara mizah (dark comedy)" içeren bir bakış açısıyla 19. yüzyıl İngiltere'sinin toplumsal yaşamına ilişkin eleştiri dozajının giderek yükseltilmeye devam edildiği, bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Filmin açılış bölümünde:

    Henüz on dokuz yaşındayken kalbini, Frederick Wentworth'a (Cosmo Jarvis) kaptırmış olan Anne Elliot; eğer başta ailesi olmak üzere etrafındakilerin baskılarına direnebilmiş olsaymış, az kalsın onunla evlenmiş olacağını itiraf etmektedir...

    Fakat Frederick, serveti ve hatta rütbesi dahi bulunmayan sıradan bir denizcidir...

    Yani varlıklı bir ailenin kızı için hiç de uygun bir koca adayı değildir...

    Ve...

    O yüzden de Anne'i, ondan vaz geçmeye "ikna" etmişlerdir...

    ***

    Aile baskısından kurtulmanın yollarından birinin "evlenmek" diğerinin de "ölmek" olduğunu gayet iyi bilen Anne, şimdi bekardır ve zamanını; kaliteli şaraplar içip, sıcak banyo keyifleri yaparak geçirdiği harika bir hayatı bulunmaktadır...

    Ailesiyle birlikteyken, aşkla meşkle hiçbir işi yoktur Anne'ın; yatağında yüzükoyun uzanıp, sürekli göz yaşı dökerken...

    Elbette bütün bu son tanımlamalar, tamamen bir alegoridir...

    ***

    - Kellynch Konağı -

    Tam bir gösteriş budalası olan Sir Walter Elliot (Richard E. Grant), Anne'in babasıdır...

    15 Temmuz 1784'te babası ile evlenmiş ve ondan, üç kız çocuğu dünyaya getirmiş olan annesi Jane, 1801'de hayatını kaybetmiştir...

    Üç kız kardeşten Elizabeth Elliot (Yolanda Kettle), en büyükleri; Charles Musgrove (Ben Bailey Smith) ile evli olan Mary (Mia McKenna-Bruce) ise en küçükleridir...

    ***

    Derken...

    Aşırı müsrifliğinin sonucunda, Sir Walter Elliot iflasa varacak şekilde dara düşmüş ve Bay Shepherd (Simon Paisley Day) ile Anne'in annesinin gerçek dostlarından Leydi Russel'ın (Nikki Amuka-Bird) hazırladıkları tasarruf planına uymak zorunda kalmıştır...

    ***

    Buna göre oturmakta oldukları konak, Amiral Edward Croft (Stewart Scudamore) ve ("Yüzbaşılığa" terfi ederek varsıllaşan) Frederick Wentworth'un kız kardeşi de olan karısı Bayan Croft'a (Agni Scott) kiralanırken; kendileri de, Kaplıca bölgesindeki küçük bir eve taşınacaklardır...

    ***

    Bu son gelişme; sekiz yıl önce "ikna" edilmek suretiyle Frederick'ten ayrılmak zorunda kalan Anne'i, bir kez daha derinden yaralamıştır...

    ***

    Neyse...

    Taşınan Elliot ailesine Bay Shepherd'ın, karısının ölümü sonrasında evlenmemiş olan Sir Walter Elliot'a "yeşillenen" kızı Penelope Clay'de (Lydia Rose Bewley) katılırken; Anne, konağı kiracılarına teslim etmesinin ardından hastalanmış olan kardeşi Mary'e yardım için Uppercross'a gidecektir...

    ***

    - Uppercross -

    Henrietta (Izuka Hoyle) ve Louisa Musgrove (Nia Towle) kardeşler, Mary'nin görümceleri; kendisine Marie Antoinette biçiminde hitap eden küçük Charles (Hardy Yusuf) ile James'de (Jake Siame), Anne'in yeğenleridir...

    Mary'nin kocası Charles'ın verdiği habere göre:

    Croftlar ile Bayan Croft'un kardeşi Frederick, akşam yemeği vaktinde ziyaretlerine gelecektir...

    Ancak Anne, söz konusu yemeğe katılamayacaktır...

    Zira o; ağaçtan düşerek kolunu inciten yeğeni Charles'a, yatağının baş ucunda refakat edecektir...

    ***

    Ertesi sabah...

    Musgrove'lar ile Anne, masaya kurulmuş güle oynaya kahvaltı yaparlarken; Charles ile randevulaşmış olan Frederick, aniden çıkıp gelerek ortama dahil olur...

    Böylelikle de Anne ile Frederick, yıllar sonra yeniden karşı karşıya gelirler...

    ***

    - Charles'ın annesi Bayan (Eve Matheson) ve babası Bay (Gary Beadle) Musgrove'ların yaşamakta oldukları Uppercross Malikanesi -

    Musgrove ailesinin büyüklerinden oluşan bütün üyeleriyle Croft çifti ve Anne ile Frederick'in bir araya geldikleri ziyafette, Anne'in anlatımıyla; kardeşi Mary'nin kocası Charles'ın, aslında öncelikle kendisine talip olduğunu öğreniriz...

    Bu arada Anne, Frederick'in kendisiyle ilgilenmesini umarken; Mary'nin görümcelerinden Louisa, Frederick'e abayı yakmış gibidir...

    Bir anlamda bunu, bir fırsat olarak değerlendirerek Louisa ile çılgınca dans eden Frederick; piyanonun başındaki Anne'dan yıllar öncesinin intikamını alırcasına, neredeyse "çatla patla" yapmaktadır...

    ***

    Çok geçmez...

    Louisa fırsatını yakaladığı bir esna da, Frederick'e sevdalı olduğunu fark ettiği Anne'nın kulağına; kendisinin de Frederick'e aşık olduğunu ve onunla evlenmek istediğine dair duygusunu fısıldar...

    Henüz gerçek niyetini bilemediğimiz Frederick'te, son derece içtenlikli ve duygusal bulduğu Louisa'nın kurlarını karşılıksız bırakmamaktadır...

    Dakika 45...

    Geride sizleri, Anne, Frederick ve Lousia arasındaki aşk üçgeninin; hangi yönde şekilleneceğini göreceğiniz, 62 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    2 Ağustos 2022 tarihinde eklendi
    ingiltere 1900 ler bir dönem filmi. Konu sıradan basit bir aşk hikayesi. Ama kurgusu etkileyiciliği falan iyi değil ya. Sıradan işte. Sürükleyicilikde sıkıntılı biraz. Yer yer bayıyor. oyunculuklar dakoto döktürmüş diğerleri benim için ortalama Gene de dönem filmi olmasının hatrına sonuna kadar seyrettim 10 / 5
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top