Hesabım
    Enola Holmes 2
    Ortalama puan
    3,2
    17 Puanlama
    Enola Holmes 2 hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Selçuk Özdemir
    Selçuk Özdemir

    Takipçi 32 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    8 Kasım 2022 tarihinde eklendi
    Ortalama ve güzel bir filmdi. Film her ne kadar Enola Holmes filmi olsa da en heyecanlandıran yerler genellikle Sherlock Holmes sahneleri oluyor. Filmin en beğendiğim yeri , Sherlock'un moriarty kelimesini görmesi idi. Sonunda dedim üstad geliyor. Sherlock Holmes dizisi ve filminde gördüğümüz efsane moriarty karakterlerini beklerken maalesef beklediğim etkyi bu filmdeki moriarty karakterinden alamadım. Bilemiyorum neden. O etki bana geçmedi. Bir de Allah aşkına nerede bu Watson ya?
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.046 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    5 Kasım 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, Amerikalı yazar Nancy Springer'ın "The Enola Holmes Mysteries" isimli yedi kitaplık gençlik romanı serisinden (2006 - 2021), yönetmen koltuğunda oturmakta olan Harry Bradbeer ile birlikte uyarlayarak yazdıkları hikaye üzerinden Jack Thorne'un kaleme aldığı "Enola Holmes 2"; (kapsamlı bir yorumunu yine bu mecrada paylaştığımız) 2020 tarihli "Enola Holmes"un, gizemini sonuna kadar koruyan devamı olarak geliyor karşımıza...

    Yalnız yeri gelmişken hemen ifade edelim ki, bu filmdeki mevzuyu anlayabilmeniz için ilk filmi izlemiş olmanız kesinlikle gerekmiyor...

    Yani bizim de, aşağıda isimlerine sırayla vurgu yapacağımız; birkaç ana şahsiyet dışında, aralarında genel bir alaka da bulunmamaktadır...

    ***

    Gelin isterseniz, yeşil perde, görsel efekt ve makyaj teknolojilerinin yanı sıra, özellikle de zorluk derecesi yüksek sahnelerinde koordinatörlüklerini James Embree ile James O'Donnell'ın üstlendikleri; dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen, bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    (Yıldızı, henüz 12 yaşındayken rol aldığı efsanevi çocuk dizisi "Stranger Things" deki Eleven karakteriyle, 13 yaşındayken 1994 tarihli "Léon" da parlayan Natalie Portman tarzında aniden ortaya çıkan ve bizlere "Nereden nereye" dedirtmek suretiyle, şimdi de bu filmin yapımcıları arasında da yer alan UNICEF'in "İyi Niyet Elçilerinden" Millie Bobby Brown'ın canlandırdığı) Enola Holmes önde, iki polis de arkasında; Londra sokaklarında koşuşturmaktadırlar...

    Neden mi?

    ***

    2020 yılındaki filmde tanıklık ettiğimiz, ilk davasını çözdükten hemen sonra...

    Holmes adının şanına layık, bağımsız bir dedektif olarak bir dedektiflik bürosu kurmak suretiyle; Viktorya döneminin, aynen Dedektif Field, Mackenzie Macintosh, Sir Alfred Hornblower, Reginald Sway ve ağabeyi Sherlock Holmes (Henry Cavill) gibi 1827 yılında kurulmuş olan Büyük Dedektifler Kulübü'nün üyelerinden biri olmaya karar vermiştir Enola...

    En azından kendisi öyle sanmaktadır...

    Ancak yaşının genç olması, başlı başına bir dezavantaja dönüşmüştür Enola için...

    Kadın olmasını ise, hiç saymıyoruz bile...

    Halbuki kendisi bu sayede, başkalarının gidemediği ve ve keşfedemediği yerlere gidebileceğine düşünmektedir...

    Elbette bir de, iş deneyimi sorunu mevcuttur ortada...

    Zira kendisine başvuru da bulunan hemen herkes; Marki Tewkesbury davasını da zaten, ünlü dedektif ağabeyi Sherlock'un çözdüğüne inanmaktadır...

    O yüzden de ağabeyi davalar içinde yüzerken, kendisi sinek avlamaktadır...

    Metropolitan polisince aranan annesi Eudoria Holmes'a (Helena Bonham Carter) gelince:

    O, halen firardadır...

    Evet bir de, değişim ve ilerlemenin savunucusu; Lord Tewkesbury (Louis Partridge) vardır Enola'nın hayatında...

    ***

    Tam başarısız olduğunu kabul ettiği için tası tarağı toplayarak bürosunu kapatmaya hazırlanırken Enola; kayıplara karışmış olan, ablası olarak kabul ederek yanına sığındığı Sarah Chapman'ı (Hannah Dodd) arayan, küçük Bessie Chapman (Serrana Su-Ling Bliss) çıkıp gelmesin mi...

    Hemen Bessie ile beraber, kızların birlikte yaşadıkları sefalet yuvasına giden Enola; araştırmalarına başlarken yanlarına gelen Mae Izley (Abbie Hern), boşuna vakit harcadığını söyleyecektir...

    Bessie, Stag Antlers adındaki bir barda bulaşıkçılık da yapan Sarah'ı; en son bir hafta önce, çalıştığı kibrit fabrikasında kendisini hırsızlıkla itham eden ustabaşı Bay Bill Crouch (Lee Boardman) ile tartışırken görmüştür...

    Ama Bessie'ye göre, bir dürüstlük abidesi olan Sarah'ın hırsızlık yapması asla mümkün değildir...

    Böylelikle Enola, hayatının ikinci davasını da almış olur...

    Elindeki yegane ip uçlarıysa şimdilik, Sarah'ın kızıl saçları ile yeşil elbisesi ve makyaj yapıp, fen kitaplarına düşkün olmasıdır...

    Evet bir de, 12 Mart tarihli yanık bir kağıt pusula...

    ***

    İlk iş olarak, tedbili kıyafet giyinen Enola; Bessie dahil, her nasılsa sıklıkla "tifüse" yakalanarak hastalanan ve ardında hayatını kaybeden yaklaşık altı yüz kadar kızın çalıştığı, kibrit fabrikasına gider...

    Tezgahtaki kibritleri kutulama işine verilen Enola; çaktırmadan sebep olacağı bir karışıklıkla, Bay Crouch'un dikkatini dağıtarak üst kattaki yazıhaneye girmeyi başaracaktır...

    Kasada tutulmakta olan kayıt defterindeki bir kısım sayfanın yırtılarak kopartıldığını fark eden Enola, yazıhanenin yanındaki toplantı odasından gelen seslere kulak kabartttığında; fabrikanın oldukça öfkelenmiş olan sahibi Henry Lyon'un (David Westhead), Hazine Bakanı Charles McIntyre (Tim McMullan), bakanın özel sekreteri Mira Troy (Sharon Duncan-Brewster) ve oğlu William (Gabriel Tierney) ile yaptığı hararetli konuşmada, hırsızlıktan bahsettiğini duyar...

    ***

    Kendisi açısından dolu dolu geçen ilk günün akşamında Enola, takip ettiği Mae'in peşinden Paragon Tiyatrosuna girer...

    Şaşkın şaşkın nelerin dönmekte olduğunu anlamaya çalışırken Enola; aralarında Mae'in de bulunduğu, sahnede arzı endam eyleyen bir grup genç kız, seslendirdikleri şarkılar eşliğinde oynamaya başlamasınlar mı...

    Bunun üzerine doğrudan sahne arkasına yönelen Enola, Sarah'ın da patronu olan Sahne Yönetmeni'nden (Mark Fleischmann) para karşılığında da olsa; Sarah'a ilgi göstererek düzenli olarak, çiçekler ile mektuplar gönderen sosyetik bir erkek müşteriye ilişkin oldukça değerli bilgiler edinir...

    Ve oradan çıkar...

    Fakat gecenin karanlığında, şimdi Enola'nın kendisi de; Sahne Yönetmeni'nin tarifine uyan, şık kıyafetli bir erkek tarafından gizlice takip edilmektedir...

    Dakika 22...

    ***

    Farkındayız...

    Girişte yönelttiğimiz, "Neden mi?" sorusunun yanıtını henüz vermedik...

    Vermeyeceğiz de...

    Çünkü onu ve ebeveynlerin, çocuklarıyla oturarak gönül rahatlığıyla beraberce seyredebilecekleri bu aile filminin geride kalanının heyecanını; "spoiler" vererek, henüz izlememiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemememiz nedeniyle sizlere bıraktık...

    ***

    "Böyle olunca da, severek ekran karşısına geçtiğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; başta sırra kadem basarak kayıplara karışan Sarah ve kibritçi kızların başının belası haline gelmiş olan "tifüs" sorununa dair pek çok sürprizi de bünyesinde barındıran, 107 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak" diyerek noktalıyoruz...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top