Hesabım
    I Came By
    Ortalama puan
    3,0
    4 Puanlama
    I Came By hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    6 Kasım 2022 tarihinde eklendi
    bir katilin peşindeki genç. Oyunculuklar falan sıkıntılı gibi. Konuda pek aşikar. Sürükleyicilik orta düzey diyebilirim
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.893 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    15 Aralık 2023 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, kendi yazdığı hikaye üzerinden...

    Namsi Khan ile birlikte kaleme alan İran asıllı İngiliz sinemacı Babak Anvari'nin oturmakta olduğu "I Came By"; gizemini uzunca bir süre koruyan, bir suç draması olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz...

    Ağırlıklı olarak, çekimleri...

    Suçların işlendiği, kapalı tek bir mekanda gerçekleştirilmiş olan; İngiliz yapımı, bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Toby Nealey (George MacKay) ve kadim dostu da olan arkadaşı Jameel "Jay" Benjamin Agassi (Percelle Ascott); düzen karşıtı, birer genç grafiti sanatçısı olup...

    Gizlice...

    Varlıklı insanların evlerine girip, geldiklerini belirten...

    "Uğradıydım (I came by)" işaretini duvara çizdikten sonra, çekip gitmektedirler...

    ***

    Yine o ev baskınlarının birinin ardından...

    Toby ile Jay...

    İçinden çıktıkları evin önündeki sokakta, kıyafetlerini değiştirir değiştirmez...

    Ayrılarak, kendi yollarına koyuluverirler...

    ***

    Evine metroyla gidecek olan Toby...

    Dilenciliğin, yasaklanmış olduğu...

    Hoparlörden yapılan, bir anonsla da duyurulan tren istasyonuna vardığında...

    ***

    Şık giyiminden...

    Hali ve vaktinin, yerinde olduğu anlaşılan erkek bir iş insanından (Edward Wolstenholme)...

    Resmen kendisini, dalavereye getirerek aldığı parayı...

    Oturup dilenmekte olan...

    Bir evsiz kadının, bardağının içine bırakıverir...

    ***

    Ertesi gün...

    İstifasını vererek, görevinden ayrılmış olan, Yüksek Yargı Hakimi Sir Hector Blake'in (Hugh Bonneville)...

    Muhteşem görünümdeki evinin...

    Tutulmuş, iki görevlisinden biri olarak...

    Önündeki...

    Ağacın dallarını budayan Jay...

    ***

    Tuvalet ihtiyacını gidermek bahanesiyle...

    İçeriye girdiğinde...

    Blake'in yokluğunu fırsat bilerek...

    Evin, güvenlik sistemini kontrol eden Wi-Fi modeminin fotoğrafını çekerek...

    Anında, Toby'nin telefonuna gönderiverir...

    ***

    Ama...

    Kız arkadaşı Naserine "Naz" Raheem (Varada Sethu)...

    Çocukları, Aydan'a (Camron Hyman-Gilbert, Elijah Smith, Reuben Smith) hamile olduğu için dostuna...

    Grafiti işinde...

    Artık kendisiyle beraber...

    Takılamayacağını da bildirmeyi de ihmal etmez...

    ***

    Tek kalsa da...

    Babadan milyarder, Blake'in evine girmeyi kafasına koymuş olan Toby...

    Aylar sonra bir akşam...

    ***

    Onun...

    Londra emniyetinde, müdür seviyesindeki arkadaşı William Roy (Anthony Calf) ile beraber "squash (duvar tenisi)" oynamak amacıyla evinden çıkışını, fırsata çevirmek suretiyle...

    Güvenlik sistemini kontrol eden Wi-Fi modemi...

    Devre dışı bırakarak...

    İçeriye, öylesine dalıverir...

    ***

    Toby, tam...

    Mesajını bırakacağı...

    Grafitisini çizmek gayesiyle, duvardaki Blake'in babasına ait yağlı boya portresini...

    Yere indirip koyduğu sırada...

    İşittiği bir tıkırtı nedeniyle...

    Sesin gelmekte ve Blake'in çömlek atölyesi olarak kullanmakta olduğunu iddia ettiği evin bodrumuna doğru yönelir...

    ***

    Bu arada...

    Her hafta düzenli olarak William ile yaptığı, squash maçına ara veren Blake...

    Telefonundan kontrol ettiğinde...

    İnternet bağlantısı, kesilmiş olduğu için

    Evinin, alarm sisteminin devre dışı kaldığını fark ederek...

    Anında...

    Maçı yarıda bırakarak, evine geri dönmeye karar verecek...

    ***

    Neyse ki...

    Blake'in, bodrumunda...

    Bir adamı (Tarik Badwan), bir odaya hapsetmiş olduğunu tespit eden Toby...

    Biraz zorlanarak olsa da...

    Zamanında sıvışarak, evi terk etmeyi becerebilecektir...

    ***

    Bu olay sonrasında...

    Soluğu, Jay'in yanında alsa da Toby...

    Jay onu, dinlemeye dahi yanaşmayacaktır...

    ***

    Böyle olunca da...

    Sokakta oturup sigarasını, efkarlı bir biçimde tüttüren Toby...

    Bir telefon kulübesine girip, polisi arayarak...

    İhbarda bulunacak...

    ***

    Ancak...

    Bu ihbarın sabahında gönderilecek...

    İki polis memurunun (Andrea Gould, Shenel Hussein) kontrolü esnasında...

    Herhangi bir sonuç alınamayacaktır...

    ***

    Bu başarısız girişimin neticesinde...

    "Housekeeper (en basitinden hizmetçi)" yerine koyduğu, bir terapist olan annesi Elizabeth "Lizzie" Nealey (Kelly Macdonald) ile de tartışan...

    Ve...

    İstediği zaman, girip çıkabildiği evin anahtarını da ona kaptıran 23 yaşındaki...

    Hiç bir iş de dikiş tutturmayı beceremeyen, sorunlu ergen Toby...

    Temizliğini, sahibinin yaptığı bir pansiyoner gibi kullandığı evini...

    Terk etmek mecburiyetinde kalacak...

    ***

    Ardından da...

    Merakına yenilmek suretiyle...

    Yeniden, Blake'in evini ziyaret edecektir...

    ***

    Ama...

    Toby'nin bu girişimi...

    Blake tarafından yakalanıp, kriket sopasıyla dövülerek öldürülmesi...

    Cesedinin fırında yakılıp, küllerinin de...

    Tuvaletteki klozete boşaltılıp, sifonun çekilmesiyle nihayetlenirken...

    ***

    Oğlundan 72 saattir haber alamayan Lizzie...

    Başta Jay olmak üzere tüm arkadaşları ile polisi de arayacak...

    Ve...

    Bu vakanın incelenmesine, Dedektif Ella Lloyd (Franc Ashman) atanacaktır...

    Dakika 43...

    ***

    Blake'in, çocukluk günlerinden kalma...

    Psikolojik sorunlarından kaynaklanan, vukuatlar dizisinin damgasını vuracağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; "Hadi ya!" dedirtecek tarzdaki "kanlı" sürprizleri de bünyesinde barındıran, 67 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top