Hesabım
    Çok Uzak
    Ortalama puan
    3,0
    2 Puanlama
    Çok Uzak hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.896 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    10 Ekim 2023 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, Alex Kendall'ın hikayesinden uyarlayarak Jane Ainscough'un kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Vanessa Jopp'un oturmakta olduğu "Faraway"; Türkçe, Hırvatça, Almanca ve oldukça aksanlı bir İngilizcenin konuşulmakta olduğu, bir "rom-com (romantic comedy)" olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan; Almanya Hırvatistan ortak yapımı...

    Fındık, fıstık ve badem değil de, patlamış mısır lezzetindeki bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Orta yaşlarındaki (kırk dokuz) bir ev hanımı olan Zeynep Altın (Naomi Krauss), yaşadıkları Münih'teki bir restoranın işletmecisi olan İlyas Altın (Adnan Maral) ile evlidir...

    Ve kendisi, ölmüş olan annesi Katarina Bilici'nin cenazesi için hazırlanırken; istifini hiç de bozmayan kocası İlyas, bir an önce kahvaltısını tamamlayıp dükkanına gitme telaşı içerisindedir...

    ***

    Aynı evde, kendileriyle birlikte...

    Zeynep'e, sanki evin uşağıymışçasına davranan Türk asıllı babası Doruk Bilici (Vedat Erincin) ile Altın çiftinin ergenlik çağındaki lezbiyen kızları Fia Altın'da (Bahar Balcı) yaşamaktadır...

    ***

    Derken...

    İlyas ile Zeynep, peş peşe sokağa fırlarlarken; yıldızları pek de barışık olmayan dede torun Doruk ile Fia'da, karınlarını doyurmaya devam etmektedirler...

    ***

    Bu arada...

    Mezarlıktaki cenaze törenine ilişkin son ayrıntıları, kocasıyla ayak üstü planlayan ve onu törende konuşma yapmaya ikna eden Zeynep...

    Hazırladığı konuşma metnini de İlyas'a teslim eder etmez...

    Yeniden evine döndüğünde kendisini, üst kat komşuları Bay Eddelbüttel (Christian Schneller) karşılayacak...

    Ve...

    Annesinin emaneti olan büyükçe bir zarfı, kendisine teslim edecektir...

    ***

    Zarfın içinden...

    Hırvatça yazılı kocaman bir defter ile bir gayrimenkulün satın alma sözleşmesi çıkacaktır...

    ***

    Anlaşıldığı kadarıyla...

    Hırvatistan doğumlu olan Katarina, orada bir ev satın almış ve avukat komşuları Bay Eddlbüttel'den de evrakları; Zeynep için saklamasını istemiştir...

    ***

    Neyse...

    Sıra, Katarina'nın cenaze törenine gelmiş...

    Katılan eş dostun taziyelerini kabul etmekte olan Zeynep, Doruk ve Fia; kendilerine ayrılan kısımda yerlerini almışlarken...

    Katolik din görevlisi Papaz'ın (Butz Ulrich Buse) daveti sonrasında...

    Cenazenin başında, bir veda konuşmasını yapması beklenen İlyas ortalıkta görünmemektedir...

    ***

    Bunun üzerine...

    Salya sümük ağlamaya başlayan Zeynep...

    Bir koşuda soluğu, sevgilisi olduğu da ayan beyan ortada olan yeni aşçıbaşısı Nora (Paula Schramm) ile kıkır kıkır gülerek fingirdeyen İlyas'ın restoranının mutfağında alır...

    ***

    Ama...

    İş yoğunluğundan saatinin durduğunu fark etmeyen İlyas...

    Ne yapılırsa yapılsın, kaçırmıştır işte cenaze törenini...

    ***

    Kendisine anlatılan bu saçma masalı yemediği gibi ziyadesiyle öfkelenerek...

    İlyas'ın, online yemek servisi yaptırdığı restoran aracına atlayan Zeynep...

    Telefonunda annesinin...

    Hırvatistan'ın, doğduğu kasaba olan Luč yerleşim bölgesinde satın aldığı evin adresinin navigasyon ulaşım bilgilerini oluşturarak...

    Yola koyuluverir...

    ***

    Bir kısmını...

    Yayan yürüyerek yapacağı bu yolculuk...

    Oldukça yıpratıcı bir biçimde geçecek...

    ***

    Asıl macera ise...

    Kendisine miras kalan eve varıp, uykuya dalıp da...

    Ertesi sabah uyandığında yaşanacaktır...

    ***

    Zira...

    Hayata gözlerini açtığı ilk günden bu yana...

    Yani...

    Kırk beş yıldır, parasızlık sebebiyle on beş yıl önce Katarina'ya sattığı o evde kalmakta...

    Ve...

    Anadan üryan bir vaziyette uyumayı da, alışkanlık haline getirmiş olan Josip Cega (Goran Bogdan) ile aynı yatakta uyanmış olacaktır...

    ***

    Çünkü...

    Katarina Josip'e, kendi aile üyelerinden birisi gelinceye kadar...

    Evi kullanmaya devam edebileceğini söylemiştir...

    ***

    İşte şimdi de...

    Zeynep çıkmış gelmiş ve kiraya vermeyi tasarladığı...

    Adriyatik Denizi'ne tepeden bakan, bir yamacın üstündeki bu şahane manzaralı köy evini, Josip'ten boşaltmasını istemekte...

    ***

    Tası tarağı toplayarak çekip gitmek yerine...

    Turistik deniz kasabasındaki, hemen her mekan ve dükkan da çalışarak hayatını kazanan Josip; evin arazisinin dışında kalan...

    Üstelik...

    Su ihtiyacını gideren, yegane kuyuyu da içinde barındıran bir köşesine...

    Kendisi için bir çadır kurmayı tercih etmektedir...

    Dakika 25...

    ***

    Eğlenme garantili filmin, geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; kasabadaki marketin işletmecisi diğer Josip (Ivica Zadro), Josip Cega'nın kendisine "Macron" diye hitap ettiği yirmi beş yaşındaki zampara emlakçı Conrad (Artjom Gilz) ile Josip'in kardeşi Drazen Cega (Davor Tomic) karakterlerinin de devreye girecekleri...

    Beklenmedik pek çok sürprize gebe, 84 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top