Hesabım
    Fenómenas
    Ortalama puan
    2,9
    1 Puanlama
    Fenómenas hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.896 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    26 Ekim 2023 tarihinde eklendi
    Hiç de inandırıcı bulmadığımız...

    "Gerçek olaylardan esinlenildiği iddia edilen" senaryosunu, Marta Buchaca ile Fernando Navarro'nun kaleme aldıkları ve yönetmen koltuğunda da Carlos Therón'un oturmakta olduğu "Fenómenas / Phenomena"; ana hatlarıyla, "neo - noir" tarzda kurgulanılmış...

    94 dakika boyunca, sıkılmadan seyredile bilinen bir "korku komedi" olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, dış mekan atmosferi olarak korku sinemasının büyük ustalarından Dario Argento'nun "Suspiria"sını (1977) ziyadesiyle anımsatan...

    Ve...

    Benzeri ışık oyunlarına sıklıkla başvurulduğu, kapalı tek mekan çekimlerinin açıkça ortada olduğu; oldukça düşük bir bütçeyle kotarıldığı her halinden belli olan, İspanyol yapımı bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    25 Aralık 1985 tarihli bir gazete...

    "Peder Pilón (Emilio Gutiérrez Caba), Hepta Grubu'nu kurdu..." haberini, manşetten vermektedir...

    ***

    Elbette...

    Hepta Grubu'na ilişkin haberler, bununla da sınırlı değildir...

    Örneğin buna...

    "Ölüler Konuşmaz - Gloria Palomeque (Toni Acosta), Medyum ve Eczacı Hepta Üyesi..."

    "Hepta Grubu, Vergara Sarayı'nda Paranormal Olaylardan Bahsediyor..."

    Gibileri de eklenebilir...

    ***

    - Madrid, 1998 -

    Havanın iyice karardığı ve yağmurun da hız kesmeden devam ettiği bir Madrid akşamında...

    Ortaya yeni çıkan paranormal mevzularla dolu bir durumu, masaya yatırmak gayesiyle; Hepta Grubu üyelerinin bir araya gelecekleri...

    Jesus'un kafe barındaki bir toplantının ilk katılımcısı da, sütlü kahvesini sipariş eden Peder Pilón'un bizzat kendisi olur...

    ***

    Onu, teorik fizikçi öğretim görevlisi dostları Gerardo Plana'nın (Fran Cantos) stajyer öğrencisi Pablo Marimon (Óscar Ortuño)...

    Ardından da...

    Muhakkak bir gün, vefat etmiş kocası Carlos ile yeniden bir araya gelmeyi...

    Neredeyse "saplantı" düzeyinde kafasına koymuş olan Sagrario (Belen Rueda) izler...

    ***

    Hani...

    Yeri gelmişken, bu saçma takıntıya dair olarak hemen belirtmiş olalım ki...

    Sagrario ile kocası Carlos aralarında, aynen ünlü sihirbaz "Houdini" ve karısının arasındakini anımsatır şekilde bir şifre anlaşması da yapmışlar olup...

    Bunun anlamı da...

    İlk önce hangisi ölürse, hayatta kalanla iletişime geçecek ve kimliğini de...

    Mutabık kaldıkları bu şifreyi tekrarlamak suretiyle doğrulayacaktır...

    ***

    Neyse...

    Tekraren asıl hikayeye dönecek olursak...

    O akşamki toplantı...

    Bir antikacı dükkanında yaşanan, paranormal garipliklerin ele alınması amacıyla düzenlenmiş...

    Ancak...

    Torunlarıyla ilgilenmek zorunda kalan...

    Ekibin kamera, kayıt cihazları ve benzeri ekipmanlar konusundaki uzmanı Paz (Gracia Olayo) ile kendini tamamen eczanesine adamaya karar vermiş olan medyum Gloria iştirak etmedikleri için...

    Herhangi bir ilerleme sağlanamamış ve dolayısıyla da herkes...

    Kös kös bir vaziyet de, yeniden kendi evlerine dönmüşlerdir...

    ***

    Yalnız...

    Saatin henüz çok da geç olmadığını fark eden Peder Pilón; Temple Müzayede Evi adındaki, söz konusu antikacı dükkanını ziyaret etmeye karar verir...

    Ama...

    Ne yazık ki dükkan...

    Erkenden kapanmıştır...

    ***

    Zaten...

    Küçük kızıyla beraber yaşayan...

    Aynı binadaki görevli kadın Portera'nın (Miren Ibarguren) söylediğine göre de...

    Hiç müşterisi kalmamış olan dükkan; her geçen gün, daha da erken kapanmaktadır...

    ***

    Bu arada...

    Kendisinde, dükkanın anahtarı da bulunan bu kadının kocasının...

    O binada, öldürülmüş olduğunu da öğreniyoruz...

    ***

    Böyle olunca da...

    O kadar yolu yürüme zahmetine katlanmış olan Peder; eli boş bir biçimde dönmek yerine, dükkanın içini görebilecektir...

    ***

    Bir koşu anahtarları alıp getiren Portera...

    İşi bittiğinde...

    Bir zahmet, görevli kutusuna bırakması koşuluyla Peder'e teslim eder...

    ***

    Yani...

    Artık Peder...

    Kadının kızı Susanita'nın da (María Gil) uzaktan...

    Olacakları merakla izlediği gibi...

    İnsanın kanını donduracak derecedeki soğukluktaki dükkanın içine girerek dolanmaya başlayabilecektir...

    ***

    Elbette...

    Eğer görünmeyen birisinin, fiziki saldırısına maruz kalarak; yoğun bakım servisinde müşahede altına alınmak üzere, hastaneye kaldırılmamış olsaydı...

    ***

    Çok geçmez...

    Abartılı miktarda sigara içmeleri nedeniyle...

    Sıklıkla duman altında bırakacakları Pablo'yu da yanlarına alan Sagrario, Paz ve Gloria...

    Gerçek de...

    O dükkanda nelerin döndüğünü araştırmaya karar verir...

    Ve...

    İlk iş olarak da, dükkanın işletmecisi karı koca Marisa (Lorena López) ve Enrique (Ivan Massagué) ile tanışarak...

    Onlardan bilgi edinmeye çalışırlar...

    Dakika 24...

    ***

    "Hayaletli ev (haunted house)" konseptine uygun olarak tasarlanmış ve yeşil perde ile görsel efekt teknolojilerinin yanı sıra makyaj uygulamalarını gerçekleştiren filmin teknik kadrosunun, yeterince iyi iş çıkardıkları filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; bu kez, "Blockbusters"daki (1984) dört erkek yerine sadece üç kadının sahne alacakları...

    Birbirinden çarpıcı görüntüleri içeren 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top