Hesabım
    The Good Neighbor
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    The Good Neighbor hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.896 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    30 Ocak 2024 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Almanca çektiği aynı isimi filmin (2011) Silja Clemens ile birlikte yazdığı orijinal senaryosundan uyarlayarak...

    Ross Partridge ile beraber kaleme alan Stephan Rick'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "The Good Neighbor"; ilkinin tersine bu seferkinde, İngilizce ve Letonca dillerinde paketlenilerek sunulmuş...

    Gizem ve gerilim dozunun, iç içe geçerek azalmadan devam ettiği sürükleyici bir drama olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, prodüksiyonunun; oldukça düşük bir bütçeyle, Letonya'daki kiralık mekanlarda gerçekleştirildiği her halinden belli olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Kendisini terk ederek, en yakın dostlarından biriyle kaçan kız arkadaşının sebep olduğu duygusal boşluk ve travmadan kurtulmanın yollarından birinin..

    En azından, oralardan uzaklaşmak olduğunu düşünen...

    Amerikalı gazeteci David Stevens (Luke Kleintank), görev yapmak üzere davet edildiği Letonya'nın başkenti Riga'daki RIX Hava Limanı'nın önündeki bir bankta...

    Bagajıyla oturmuş...

    Alıp, kendisine tahsis edilen...

    Çalışacağı European Press Network'un baş editörü Grant'e (Bruce Davison) ait olan eve götürecek aracı beklemekte...

    ***

    Ve...

    Kendisine adıyla hitap eden sürücünün (Girts Kesteris) kullandığı otomobile biner binmez de...

    Oturduğu arka koltuktaki yerinden de...

    Elindeki fotoğraf makinasıyla...

    Mimarisine bayıldığını Letonca ifade ettiği, Riga'daki binaların fotoğraflarını çekmektedir...

    ***

    Şehrin biraz dışındaki...

    Tadilat da görmekte olan eve vardığında kendisini bizzat karşılayan Grant...

    Tren istasyonuna yürüme mesafesindeki ofislerine, evin yakınlardaki tren istasyonunu yahut da garajdaki yedek otomobilini kullanarak gidebileceğini...

    Hatta Riga'yı daha yakından tanımak amacıyla...

    Onunla gezebileceğini de belirtmektedir...

    ***

    Ertesi sabah...

    Üç hafta hızlandırılmış Letonca kursu da almış olan David...

    Grant'in, Iris (Jana Herbsta) ile tanışmasını önereceği...

    Ofisin yolunu tutuverir...

    ***

    Akşam iş dönüşü...

    Grant'in kullanabilirsin dediği otomobili merak ederek garaja uzanan David...

    Aracın üstündeki kılıfı kaldırıp, direksiyonuna geçtiğinde...

    Benzin bittiği için çalışmadığı tahmininde bulunarak...

    ***

    Ödünç bir benzin bidonu istemek amacıyla...

    Komşularından birisinin kapısını çaldığında karşısına...

    İngiliz bir annenin oğlu olup eğitimini de İngiltere'de almış olduğunu izah eden Robert (Jonathan Rhys Meyers) çıkacak ve o, beklediğinden daha da iyisini yapıp...

    Kendisine, içi benzin dolu bir bidon verecektir...

    ***

    Derhal garaja koşturup...

    Bidondaki benzini, deposuna boşalttığı aracın direksiyonuna yeniden geçip kontağı çevirdiğinde...

    Araç insafa gelip yine çalışmadığında...

    David bu kez de...

    Ön kaputu açıp, öylesine bir bakınırken...

    Aslında mesleği mobil hemşirelik olan...

    Yardımsever Robert'ta, garajın kapısında beliriverecektir...

    ***

    Nihayet...

    Onun da yardımıyla...

    Aracı çalıştırabilmiş olmanın verdiği heyecanla David...

    Samimiyetini daha da ilerleteceği Robert ile kısa bir Riga turu yaparak...

    Uzunca bir süredir...

    Garajda beklemekte olduğu anlaşılan eski kasa BMW aracın, hem aküsünü şarj etmiş hem de mekanik aksamını harekete geçirmiş olacaktır...

    ***

    Derken...

    Yeni hayatına iyice ısınıp, sabah koşularına da başlayan David...

    Patronu Grant ve komşusu Robert dışında Riga'da...

    Pek tanıdığı da bulunmadığı için akşamları evinde bir başına oturup, TV'deki belgeselleri izlemektedir...

    ***

    Yine o akşamlardan birinde...

    Kendisinden çok da farklı bir yaşamı olmadığını fark ettiği Robert'ın kapısına dayanan David...

    Bir şeyler içip sohbet etmek gayesiyle...

    Komşusunu dışarıya davet eder...

    ***

    Ve...

    Gittikleri Territoriya isimli disko-barın...

    Elindeki boşalmış bira şişesini, yenisiyle tazelemek için yanaştığı barında David...

    Tek başına oturduğu taburesinde...

    "Cehenneme kestirme yol" adındaki içkisini yudumlayan ve her yere bisikletiyle gittiğini söyleyerek...

    Aslen Londralı olduğunu belirten 28 yaşındaki Janine Rafaela (Ieva Florence) ile tanışır...

    ***

    Yetmez...

    Onunla dans da eder David...

    Ve...

    Üstelik gecenin sonunda...

    Birbirlerinin, telefon numaralarını da alırlar...

    ***

    Ardından da...

    O gecenin sabahının, normal bir iş günü olması nedeniyle içkiyi fazlasıyla abartmayan herkes...

    Kendi evine doğru...

    Yola koyuluverir...

    ***

    Yani...

    Dönüş yolundayken...

    Ne direksiyondaki David ne de yanındaki Robert, alkolün etkisi altında değillerdir...

    ***

    Ancak...

    Her ikisi de, arabanın radyosundaki istasyonu değiştirmekle uğraşırlarken...

    Yolun ortasından gitmekte olan bisikletli şahsı fark etmeyerek...

    Ona arkasından çarpacaklardır...

    ***

    Araçlarını durdurup aşağıya indiklerinde...

    David, daha biraz önce tanıştığı Janine'in yerde yatmakta olduğunu görürken...

    David'i onun başından uzaklaştıran Robert'da, ilk yardım müdahalesinde bulunsa da...

    Çarpmanın etkisiyle Janine, çoktan hayatını yitirmiştir bile...

    ***

    Bu durumda...

    Robert'a göre yapılabilecek en doğru şey...

    Az veya çok fark etmez...

    Alkollü olmaları yüzünden, bir an önce oradan uzaklaşarak...

    Çenelerini kapalı tutmalarıdır...

    Yoksa...

    Cinayetten yargılanarak hapisi boylamaları...

    Neredeyse kaçınılmazdır...

    ***

    Zaten...

    Polisi arayıp, kendi kendilerini ihbar etseler de...

    Janine'i geri getiremeyecek...

    Sadece...

    Bizzat kendi geleceklerini karartacaklardır...

    ***

    En azından Robert buna inanmakta...

    Ve...

    Gelecekte ne olur bilinmez ama...

    Şimdilik David'i de, insani değilse de ziyadesiyle pragmatik duran bu savına...

    İkna etmiş gibidir de...

    ***

    Neyse...

    Kaza gecesinin sabahında...

    Polisler ile sağlık görevlileri olay mahallinde çalışıp, Janine'in cesedini bir ambulansa koyarlarken...

    Robert'ta...

    Oraya oldukça yakın bir evdeki yaşlı hastası Bayan Petrov'un (Regina Razuma) kontrolüne gitmektedir...

    ***

    Ki...

    Rober varıp da...

    Kendisiyle geceye dair bir konuşma yapıp ağzını aradığında...

    Bayan Petrov'un, eski kasa BMW araç ile o araçtan inen iki silueti tespit etmiş olduğunu anlayacak ve an itibarıyla...

    Aynı yaşlı kadınla görüşerek bilgisine başvurmak için gelerek kapıyı çalan polis memuruna (Dainis Gaidelis); Bayan Petrov'un uyumakta olduğunu ifade ederek, edindiği malumatı da kendisinden saklayacak...

    ***

    Bununla da yetinmeyen Robert...

    Garajından çıkartacağı BMW otomobili, bir göle yuvarlayıp gömülmesini sağlayarak ortadan kaldırırken...

    David'i de...

    "Çalındı" ihbarında bulunması hususunda tembihleyecektir...

    ***

    Elbette...

    Bir başka sürpriz de...

    Kazanın araştırılarak haber yapılması vazifesinin, kendisine verilecek olduğu...

    Ve böylelikle de...

    Soruşturma süreci esnasında...

    Gerek kendisinin ve gerekse de Robert'ın kaderlerinde...

    Belirleyici bir rol üstleneceğini göreceğimiz...

    Janine'in kız kardeşi Vanessa (Eloise Smyth) ile de yolları kesişecek olan David'i...

    İşyerinde beklemektedir...

    Dakika 33...

    ***

    Robert karakterini canlandıran İrlandalı oyuncu Jonathan Rhys Meyers'ın, muhteşem bir performans sergilediği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; tam da...

    "Demek bu iş, böyle nihayetlenecekmiş..." derlerken...

    Birden ortaya çıkan...

    Son dakika golü biçimindeki şaşırtıcı bir şok ile her şeyin büsbütün değişeceği, 73 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top