Hesabım
    Kinsey
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Kinsey

    <b>Kinsey</b> ile Seks Muhabbetleri

    Yazar: Ali Ercivan

    Yine kendi yazıp yönettiği Gods & Monsters filminin senaryosuyla Oscar kazanmış olan Bill Condon, Chicago müzikalinin senaryosunu beyazperdeye uyarladıktan sonra yeniden yönetmenliğe döndüğü yeni projesi Kinsey'de, İkinci Dünya Savaşı sonrası Amerika'sında cinsel kimlik ve alışkanlıklar üzerine yaptığı araştırmalarıyla büyük yaygara koparmış bilim adamı olan Alfred Kinsey'in biyografisini işliyor. Önceki projelerine ve kendi cinsel kimliğine de uygun düşer şekilde, film de ufak çaplı bir yaygaraya sebep oldu doğrusu.

    Muhafazakar kesimlerin zamanında Alfred Kinsey'e gösterdikleri sert tepkileri şimdi filme de göstermiş olmalarına şaşmamak gerek. Ama cinselliğin bugün hala bir tabu olmadığına, en azından o yıllara kıyasla bu konuda oldukça yol kat ettiğimize inanmak istiyor insan. Amerika'dan başlayarak insanların cinsel eğitim ve bilinçlenme süreci üzerinde basbayağı etkisi olmuş Kinsey'in, gündelik yaşamımızda kilit öneme sahip bir mevzuya dair çığır açıcı araştırmalar yürüttüğüne şüphe yok.

    Fakat film sadece işin bilimsel kısmına odaklanıp, öykünün insani kısmını es geçmiyor. Bütün araştırma sürecinin yanısıra, Kinsey ve yakın çevresinin kendi bireysel gelişim ve olgunlaşmaları, yaşamlarının bu süreçten nasıl etkilendiği üzerine de çok detaylı bir film sunuyor. İşine nesnel bir gözle bakabildiğine inanan bir bilim adamının, geçmişinin üzerinde bıraktığı tortuları da nasıl her adımında beraberinde taşıdığı ve bazen toplumların gelişimi için faydası tartışılmaz olan bir çalışmanın bizzat o işi yürütmekte olanların hayatlarını nasıl darmadağın edebileceği, adanmışlığın nasıl ağır fedakarlıkları da beraberinde getirdiği üzerine sağlam ve net bir film karşımızdaki. Bu da Bill Condon'ın başarısı tabii.

    Oyunculara değinecek olursak, Liam Neeson, kendisinden beklediğimizin bile ötesinde incelikli bir performans veriyor Kinsey rolünde. Söz konusu süreçte hep yanında olan ama bir o kadar da yıpranan karısı rolünde Oscar'a da aday gösterilen Laura Linney; Kinsey'in uzun zaman eşcinsel bir ilişkiyi de sürdürdüğü yardımcısı rolünde, yıldızı giderek parlayan Peter Sarsgaard; ve bilim adamının hayatına yön veren otoriter babasını canlandıran usta oyuncu John Lithgow filmin güçlü kadrosunun kilit isimleri hiç şüphesiz.

    Bir senarist olarak ustalığı ve oyuncularından verim alma konusundaki başarısı tartışılmaz olsa da, Bill Condon'ın yönetmen olarak performansı aynı düzeyi tutturamıyor olabilir. Usta görüntü yönetmeni Frederick Elmes'in geniş ekranı başarıyla kullanan kadraj çalışması filmi görsel olarak da doyurucu kılıyor yüzeyde. Fakat bunun ötesinde, çok gelişmiş bir mizansen anlayışı mevcut değil filmde. Condon daha ziyade oyuncularının yüzlerine odaklanmayı tercih ediyor. Tabii böyle iyi bir kadro ve senaryoyla, bu yöntem her zamanki gibi işe yarıyor. "O kadar kusur kadı kızında da olur" diye düşünüp, bu incelikli ve önemli biyografiye haksızlık etmemek en iyisi olacaktır herhalde.

    Cinselliğe dair güçlü bir film Kinsey. Ama kendine bu denli malzeme ettiği cinselliği istismar da etmiyor. Ele aldığı temaya ve karakterlere şaşmaz bir nesnellikle yaklaşıyor. Eğer kendinize bazı sorular sormanızı sağlayabilirse de zaten amacına ulaşmış demektir. Kinsey'in sorularıyla yüzleşmekten çekinmiyorsanız, yetişkinlere yönelik nitelikli bir film vizyonda sizi bekliyor.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top