Hesabım
    Kır Zincirlerini
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    Kır Zincirlerini

    Jet Hızında

    Yazar: Ayşegül Kesirli

    Her birimiz doğduğumuz andan itibaren belirli bir kültürün etkisi altına gireriz.. Duygularımız hatta fiziksel görünüşümüz bu kültürün etkisi altında gelişir. Ve her kültürün belirli kuralları vardır. Ancak biz bunları doğal yaşamın birer parçası olduğunu düşünerek büyürüz. Kurallar nasıl yemek yiyip, nasıl konuşacağımızı, nasıl sevinip, nasıl üzüleceğimizi belirlerler. Ve duygusal gelişimimiz de bizler, farkında olmadan bu çemberin içinde dönerek gerçekleşir.

    Louise Letterrier'in yönetmenliğini yaptığı Kır Zincirlerini (2005), duygusal gelişiminin en başında, kendini yaşamaya kapatmış bir adamın hikayesi. İçine çekildiği dünyada, kendisine gösterilen kültürle yoğrulmuş Danny'nin zincirlerini kırma öyküsü. Ünlü yönetmen Luc Besson'un elinden çıkma hikaye, başlı başına seyircide derin bir merak uyandırıyor. Öykünün içindeki karakterleri canlandırma görevi ise Jet Li, Morgan Freeman ve Bob Hoskins gibi usta oyunculara düşünce, film hayli ilgi çekici bir hal alıyor.

    Danny, kendini zar zor hatırlayabilecek kadar küçük bir çocukken, yasadışı işlerle uğraşan, amcası bildiği Bart tarafından eğitilmeye başlıyor. Bart, Danny için uygarlıktan tamamen uzak bambaşka bir dünya yaratıyor. Bu dünyanın sınırları Danny'nin boynuna takılan tasma kadar küçük. Kuralları ise küçük bir çocuğun kaldıramayacağı kadar acımasız. Danny'nin, yıllar boyu böyle bir sistemin içinde yaşarken iki ayaklı bir öldürme makinesine, tasmayla kontrol edilen bir köpeğe dönüşmekten başka çaresi olmuyor. İşaretler ve komutlar üzerine kurulu bir hayattan başka çıkış yolu bulamıyor.

    Bir tesadüf eseri tanıştığı piyano akortçusu Sam, ona aynı dünyanın içinde farklı kapılar açan kişi oluyor. Ona en basitinden başlayarak hayatı yeniden öğretiyor. Ancak aslında Danny, kendini başka bir dünyanın içinde zannederken, tek yaptığı şey aynı dünya içinde, işaretleri farklı yorumlamak. Bir şarkıda notalar nasıl farklı sesleri sembolize ediyorsa, Danny'nin yeni hayatında da eski kavramlar yepyeni anlamlara denk düşüyor.

    Aslında film boyunca seyirci ne kadar Danny'nin değişip, müziğin yardımıyla kaybettiği insani duyguları geri kazandığını düşünse de, Danny hiç değişmiyor. Eskiden Bart'ın kirli işlerini yapan saldırgan bir köpekken, yeni hayatında da kör bir adama rehberlik eden sakin bir yol göstericiden farkı olmuyor. Danny, Bart'ın kuvvetli kasları olma görevini bırakıp, Sam'in gözleri olma yolunu seçiyor.

    Akıcılıktan uzak bir anlatıma sahip Kır Zincirlerini. Bu yüzden de zihinden çok duygulara hitap eden bir film. Hikayesini, seyirciye bir bütün halinde sunmak yerine, parçalara bölüp anlatmayı tercih ediyor sanki. Karakterlerinin duygularını, görsel sembollerle birleştirip, hikayeyi de aynı Danny'nin hayatı algılaması gibi sembollerle veya görsel komutlarla izleyiciye anlatan bir film. Sözlere döküldüğünde bu ne kadar sinemasal bir ifade biçimi olarak anlaşılsa da, gerekli özen gösterilmediğinde tehlikeli anlatım bozukluklarına sebep olabilecek bir durum.

    Filmde, Jet Li'li dövüş sahneleri izlendiği anda görsel olarak seyircisini tatmin edip, eğlendirse de sinemadan çıktıktan birkaç saat sonra geri dönülüp bakıldığında hikayeden çok kopukmuş diye düşündürtüyor. Bir anda öykünün içinde fırlayan, hiçbir düşündürücü özelliği olmayan bu sahneler beklentileri karşılayamıyor ve klişeleşiyor. Ünlü oyuncunun dövüş sahneleri dışındaki performansı ise pek tatmin edici değil. Jet Li'nin sahicilik duygusundan uzak görünen oyunculuğunun göze batmasının en büyük sebebi Morgan Freeman ve Bob Hoskins gibi iki usta bir aktörle baş rolleri paylaşıyor olması belki de. Her iki oyuncu da film içinde, başarılı performansları ile sürükleyiciliği sağlayan en büyük etmenler olmayı başarıyorlar.

    İzlendiği anda, seyircisini duygulandıran, yüzünü farklı ifadelere sokan bir film Kır Zincirlerini. Dakikalar ilerledikçe, izleyiciyi buluşturduğu sinematik ögelerle arka planına ilginç bir hava veren bir çalışma. Massive Attack imzalı muhteşem müzikleri ile temposunu düşürmeyen, hikayedeki boşlukları fark ettirmeyen bir film. Tek kusuru ise birbirinden ünlü isimleri farklı görevlerde bünyesinde toplamasına rağmen aralarında bir denge kuramaması sanırım.

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top