Eskinin hınzır ve tuttuğunu koparan polis memuru John McClane, artık hiç de o tanıdığımız uslanmaz ve başarılı adam değildir. Geçen yıllar ona pek de iyi davranmamıştır. Tepetaklak giden özel hayatı, karısından boşanması, kendini alkole vermesi gibi sorunların üzerine, artık polis departmanında da çalışmamaktadır.
Eskinin hareketinden ve başarısından uzak, devlete bağlı bir güvenlik şirketinde bilgisayar korsanlarını takip ettiği bir işte çalışmaktadır. Fakat tehlike ve macera, hiç beklemediği bir anda gelip yine onu bulacaktır.
Tespit ettiği bir bilgisayar korsanını yakalamış giderken çok daha büyük bir bilgisayar çetesinin tüm ülkenin bilgisayar sistemlerine girerek ülkedeki yaşamı çökertmek üzere olduğuna tanık olur. Trafik lambalarından başlayarak bütün sistemler teker teker çökmektedir. Ülkenin bütün bilgisayar altyapısı korsanların eline geçmekte ve ülke ekonomisi başta olmak üzere herşey tehlike altındadır. Matt Foster ismindeki genç korsanın, teröristlerin bir sonraki adımlarını çözebilecek kadar zeki olduğunun farkına varan John McClane, onu da bu işte kullanmaya karar verir. İkili için son derece kritik saatler başlamıştır.
Karanlıklar Ülkesi serisinin yönetmen ve senarist koltuğunda oturan Len Wiseman tarafından yönetilen Zor Ölüm’ün dördüncü ayağı, serinin meraklılarını yine heyecanlandıracak gibi...
Beyazperde Eleştirisi
3,5
İyi
Zor Ölüm 4.0
2007 Model <br><b>Zor Ölüm 4.0</b>
Orkan Şancı
11 Eylül, tarihte önemli yere sahip her olay gibi sinemayı etkilemeye devam ediyor. O tarihte ABD kamuoyunun hali, görünmeyen bir güç tarafından işgale uğramış bir halk görünümündeydi. Sadece iki kule değil, yenilmez bir orduya sahip olduğunu düşünen Amerikan halkının kendine güveni de yerle bir oluyordu. Bu paranoya haline değinen bir çok TV ve sinema filmi çekildi. Bir çok Hollywood yapımında, son olarak Tetikçi'de olduğu gibi 11 Eylül'e ve Bush'un yalanlarına değinmek farz oldu. Zor Ölüm 4.0 da, bu tür filmlerden biri. İşgal ve kontrolü kaybetme paranoyasından güç alan, eleştiren, seyirciyi empati kurmaya zorlayan bir film. Farkıysa, son yıllarda sinema salonlarına gelmiş en iyi aksiyon filmi olması.12 yıl kadar önce Bruce Willis, Jonathan Hensleigh'in aslında yeni Cehennem Silahı filmi için düşünülen senaryosuna bayılmış, tövbe etmesine rağmen üçüncü kez John McClane olmayı kabul et...
Bruce Willissssssssss sadece ızleyın yaw bıraz sahnelerın abartılması var ama neden olmasında denebılır mantıklı abartılar :) hayranlıkla bır solunta ızleyeceksınız tavsıye edılır
l-i-l-a-H
Takip Et!
4759 Takipçi
2 129 Eleştirisini Oku
5,0
9 Ekim 2010 tarihinde eklendi
Dijital çağın, analog kahramanı; John McClane... Harrier ın TIR a saldırdığı sahne çok sağlamdı. Helikopter patlatma ve tüneldeki kaza sahneleri bana McG tarzı gelse de, sevdiğim bu serinin son bölümünü beğnenmeme engel değildi :)
rudeonerudeone
Takip Et!
3901 Takipçi
1 698 Eleştirisini Oku
4,5
24 Eylül 2011 tarihinde eklendi
muhteşem bir aksiyon şöleni daha.yönetmen değişse de,willis yaşlansa da bu serinin kalitesi hiç değişmiyor.ilk dakikalarda "saçsız" john mcclane'e alışmanız biraz vakit alabilir gerçi!ancak bir süre sonra onu o yapan davranışlarını izledikçe,imzası haline gelmiş sözlerini duydukça,bildiğimiz john'un tekrar iş başında olduğunu hemen idrak edebiliyoruz.yılların ilerlemesiyle filmin konusu da tamamen teknolojiye ve ...
Devamını oku
Ilknur K
Takip Et!
1892 Takipçi
1 141 Eleştirisini Oku
4,0
4 Ekim 2008 tarihinde eklendi
Çok abartılı sahneler olsa da film sürükleyici özelliğinden bir şey kaybetmediği için güzeldi. Ancak şu saçma idi ki koskoca amerikan halkı ele geçiriliyor ancak bruce willsden başka hiç kimse bişey yapmıyor. way bee
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.