Bir Ulusun Doğuşu eleştirileri

D.W. Griffith gerek sinemayı sanata dönüştürme yolunda attığı adımlarla, gerekse de kurgu tekniğini kullanması yönüyle öncü bir yönetmendir. Bu yönüyle bir mihenk taşı sayılabilir. Filmde sinmiş yer yer çok bariz şekilde açığa çıkan bir ırkçılık görmekteyiz. Bunun gösteriliş şekli pek hoş değil; yer yer çok sert. Bu yüzden izleyiciyi zorlayan bir yapısı var filmin? Her şeye rağmen dönemin şartları da dikkate alındığında, son derece iyi bir film.Bir sinemanın da doğuşunu (Klasik Amerikan Sineması) haber vermesi yönüyle önemli bir film.??Hepimiz tanrı kaldık, kimse mutluyum demesin??

öncelikle filmin 1915 yılına ait olduğunun farkında olalım bir kez daha.bunu tekrar hatırlatma ihtiyacı hissettim.sonra;oldukça zor bir film olduğunu söylemek yerinde olur sanırım,3 saatlik süresi boyunca yer yer sıktığı oluyor,sessiz film izlemek zaten bir saat olsa dahi pek çok insanın kaldırabileceği veya tercih edip beğenebileceği bir tarz değildir,burada ise 3 saatten bahsediyoruz.fakat bu uzun süresi boyunca aralarda temponun arttığı,güzel görüntüler ve çekimleri ile sizi ekrana bağladığı zamanlar da olmuyor değil.teknik olarak zaten bugünkü okullarda dahi ders olarak öğretildiği bilgisi yeter sanırım filmin başarısını anlatmaya.içerik olarak ise;bana göre amerikan iç savaşı tarihine ışık tutan,yarı-belgesel,ilki çekici bir yapıt.pek çok tarihsel olaya şahit etmek istemiş yönetmen griffith bizleri,ve başarmış.örneğin lincoln suikastı,kölelik,ku klux klan vs. gibi pek çok önemli olayları izliyoruz bir hikayenin içine de yerleştirilmiş şekilde.tabii bu anlatımında yönetmenin tarafsız olduğunu söylemek biraz zor,özellikle ırkçılık bariz biçimde hissediliyor.fakat bunun da üzerinde fazla durmak doğru mudur bilmem,yani sinemanın ilk örneklerinden birinden bahsediyoruz,bugün böyle bir şey çekilse yer yerinden oynayabilir belki ama o dönemde hemen anlatmak istediklerini anlatmaya çalışan bir yönetmenin ve ekibin heyecanına,acemiliğine verilebilir sanırım.bilmem anlatabildim mi?film bittiğinde pişmanlık hissetmedim,görülmesi gereken bir eser diye düşünüyorum,her ne kadar sabır istese de,sinema tarihi,ve tabii ki amerikan tarihi, ile ilgili gerçekten önemli bilgilere sahip olacaksınız izledikten sonrabu tarihsel dönemin içine yerleştirilmiş aşk ilişkileri ve aile bağları da göze batmıyor fakat aynı zamanda bugün 100 yıl sonra izlediğimizde bize yepyeni şeyler de vaad etmiyor.fakat baçlangıç olarak düşündüğümüzde tabii ki büyük övgü ve takdiri hak ettiğini söylemek gerek.izlemesi zor fakat toplamda beğendiğim bir filmdi.tabii ırkçı söylemlerinden vs. bağımsız düşünüyorum.

Sonunu zor getirdim, aşırı sıkıcı bir film?

Teknik olarak ilk sinema filmi diyebiliriz.Konusu ve efektleri itibariyle o yıllara göre çok başarılı olsa da ırkçı yaklaşımıyla benim antipatimi kazanmıştır 6/10 o da harika görsellik için

Senlerce aradıgım ve 3 senelik hummamın sonucunda ancak edinebildiğim ve izlenmesini tavsiye ettiğim bir film diyelim. Pek bayıldıgım söylenemez ama sinema tarihini ve bugüne dek nasıl değiştiğinin yahut değişmediğini öğrenmek acısından izlenebilir.

1915 yılında yapıldı ama hiçkimse bu filmin "İlk sinema filmi olduğunu söylemiyo ? vizyona girmediği için mi acaba ?

Yarattığı tartışmalar dışında her yönüyle keşfedilmesi gereken bir klasik.Sinematografik anlatım açısından açıdan Sinema sanatının ilk anıtı.

Güneylilerintarafını tutması,ırkcılıgı merkezine alıp onu yüceltme cabası göstermesi,film içindekiözgürlük .birlikve bütünlük kavramlarının üstünde özellikle durması,Amerikanlık düşüncesinin degişik ulusları bir araya getirilerek olusturması Klu Klux Klan propagandası yapması gibi derin mevzulara dokundurmalarının yanında kurgunun kurumsal gelişimine,farklı yaklaşımların kurguya kattıkları yeniikleriyle sinema tarihinin merkezinde bulunan devrim niteligindeki önemli yapıtlardan.

emarica yine savaşlar içinde ne olacak işte...

adamlar 1910 larda filim cekiyorsa ve bu filim bizim cogu türk filiminden daha iyiyse ben bu filime 10 puan veririm ozamandan belliymiş adamların sinemaya bakış acıları bide bizim bakış acımıza bakarmısın recep ivedik turist ömer uzayda :((:

Griffit in aslında bir anlatım ustasıdır. anılarında edebiyatla ilgilendigini ama başaramatınca sinemaya yöneldigini söyler. bu son derece duyarlı ve kurguyu sovyetlere oradanda tüm bir sinema dünyasına ögretmiş adamın böyle bir ırkçı film yapmış olmasına inanamıyorum. izleyeli çok oldu ama bu filmin olumsuz etkisinden hala kurtulamıyorum