Sis: en yeniler yorumlar - Sayfa 4

kötü değil ama sonu hüsran..sonunun o şekilde bitişinin sebebini bile anlayamıyorsun. ne oldu yani diyorsun.mantık hatalarınıda atraksionlu görüntülerle kapamak yetmemiş.
ama kötülük edersen aynısını bulursun diyor yönetmenimiz. orada ilgi uyandırıyor. evde islenebilir.

bir holywood gerilim filminin kullanıp kullanabileceği tüm klişeleri kullanarak ulaşılması zor bir başarıya imza atmış bir film. gerçi izleyicisine pek bir şey vaad etmediği açık ama bu kadar da kötüsünü beklemezdim. sıkılmadan, bayılmadan izlenen ama bittiğinde "ben bu filmi niye izledim şimdi?" dedirtenlerden..

sırf bu film için lost gibi bir diziyi bırakan maggie grace'e yazık oldu diyorum sonuç olarak.. adını iki ay sonra bile kimsenin hatırlamayacağı ziyan bir film.

yani filmin konusu we seneryosu hiç güzel diildi we özelliklede sonunu beenmedm.ama tom welling süperdi:)))ayrıca oyuncuların performansları da iiydi onlara hiç bir eksi puanım yok ama film daha başarılı olabilirmiş...

Ne derler bilirsiniz yeniler hep eskileri aratır. Bu filmde hakikaten öyle, özellikle bir Carpenter hayranı olan benim için Sis filmi adeta başyapıtırhala evimde Videosu bulunmaktadır. Bu film tabii ki o filme sadık kalmı,ş ancak o kadar kötü bir yönetmenin eline bu filmi vermişler ki, o güzelim filmi berbat etmek için elinden geleni yapmış. Carpenter’ın yapımcı olarak bulunması bile filmi kurtarmaya yetmiyor, filmde doğru dürüst korkmadım bile hayır o kadar mantık hataları var ki filmde, örneğin bir gün boyunca derin dondurucada duran adamın donarak ölmemesi, Carpenter gibi bir yönetmen buna nasıl izin verdi anlayamıyorum. Filmin zaten sonları ilk filmle zaman zaman ters düşüyor, ancak en önemli buradaki faktör korku-gerilim tarzı kült filmlerde Sonuç bölümün içinde sebep bir kaç satırla görsel yahut sözel olarak verilir ve film biter. Ancak, bu film son 40 dakika bize parça parça eskiye dönerek sözümona olayların sebepini anlatmaya çalıştı ama o kadar gelgit yapıyor ki; eğer bu filmi ilk defa seyrediyorsanız bu olayların sebepini anlamanıza imkan yok. Filmde, tek beğendiğim oyuncu Blair’dı, hakikaten çok başarılı ama asla bir Jamie Lee olamaz. Saygılar.

...1999 tarihli "Stigmata"da teknik yonden saglam olmasina ragmen sinifta kalan bir film ortaya koyan Rupert Wainwright imzali 2005 model "The Fog", Carpenter'in gunumuzde izlendiginde hala tuyleri diken diken edebilen 1980 tarihli ayni adli klasiginin bir nevi yeniden cevrimi. Ancak bu yeni model "The Fog"un elle tutulur hicbir yani yok. Carpenter'in filminde onemli bir islevi olan sis, burada sadece gerilim yaratmak amaciyla kullanilmis ki bu film icin onemli bir eksi puan. Ayrica Wainwright her yonuyle son derece kliselere dayali bir yapi tutturmus ve bu durum daha ilk yarida seyircinin canini sikarak, uflayip puflamamiza neden oluyor. Genc oyuncu kadrosu fazlasiyla havada duran performanslarla istemeden oynamislar havasi veriyor adeta (Nick'in hala o 'Elizabeth' diye seslenisleri dusundukce kulaklarimi tirmaliyor). Sonucta Hollwood'un bir baska korku klasigini daha diriltme cabalari sonuc vermemis, hatta bu konudaki en kotu orneklerden biri ortaya cikmis. En iyisi 1980 tarihli Carpenter klasigini biryerleden edinip izleyin, bu yenisinden de olabildikce uzak durun...(1/10)

Holywood'un elinde senaryo kalmadığı için olsa gerek, geçmişte iş yapmış filmleri yeniden çevirmeye başladılar. Aslında bazı filmlerde yeniden çevirmeler iyi oluyor, çünkü teknolojik olarak film kendini aşıyor. İşte ''the fog'' yani ''sis'' 1980 yapımı bir film, şimdi yeniden uyarlanıyor. Korku filmlerinden çok gerilimin çok yüksek sınırlarda olmasını sevenler için ideal bir film.

Gerçekten yaw, keşke J.Carpenter, filminin devamının çekilmesine izin vermek yerine, başta yönetmenlik koltuğunda olması yanında yine bunun dışında kıyısından köşesinden direktiflerle eklemelerle yapımcılığında ve senaryonun içinde de kendi olsaydı ilk "The Fog" ta olduğu gibi diyesim geliyor...
Arkadaşlar şunu bilinki, J.Carpenter'in "The Fog" ve "The Thing" isimli bu iki muhteşem ötesi filmine kült-klasik olmuş bir gerilim-korku yapımıdır. The Fog'tan sonra biliyorsunuz bir başka efsane filmini "The Thing" yaptı (1982)
ve ben bu filmine hasta olsum. 20 senelik film olmasına rağmen Thing, hala insanı etkiliyor gerebiliyor. Böylesi filmleri artık günümüzdeki olanaklarla efektlerle teknolojiyle bile bulmak imkansız. İzledikten sonra The Fog devamının olmasına bişey demedim düşünmedim ama "The Thing 2" mutlaka yapılmalıydı demiştim, nedense bu filminin bir türlü devamını yapmadılar yaw...
Her neyse, ben herşeye rağmen J.Carpenter'ı böylesi filmlerin başında tekrar görmek isterim...

Filmin fragmanini izlemek o film hakkinda yorum yapma hakkini vermez filmi izledikten sonra yorum yapiniz bence film gercekten cok basari idi.2 veya 3 dakika izledegin kucuk bir bolumle koca 100 dakikalik bir film hakkinda yorum yapamazsin....

Fragmanini izledigim kadariyla bana o kadar da farkli ve insanlari diger korku filmlerinden daha cok etkileyecek gibi gelmiyor.Klasik bir korku cok basarili olacagini zannetmiyorum ama yine de bi bakmak gerekir diye düsünüyorum.