Hesabım
    Üç Renk: Mavi
     Üç Renk: Mavi
    Vizyon tarihi belirsiz | 1s 40dk | Dram
    Yönetmen Krzysztof Kieslowski
    |
    Senarist Krzysztof Kieslowski, Kryzsztof Piesiewicz
    Oyuncular: Juliette Binoche, Hélène Vincent, Philippe Volter
    Orijinal adı Trois couleurs - Bleu
    Üyeler
    4,3 242 Puanlama, 41 Eleştiri
    Puanım :
    0.5
    1
    1.5
    2
    2.5
    3
    3.5
    4
    4.5
    5
    İzlemek İstiyorum

    Özet

    Film bir üçlemenin ilk bölümüdür. Bir müzisyen olan kocasını ve çocuğunu kaybeden bir kadının bu gerçekle ne şekilde baş ettiğini inceler. Julie, bir kazada kocasını da kızını da ölüme teslim eder. Julie’nin iki seçeneği kalır geriye. Ya geçmişin gölgeleri ile yaşamak ya da geleceği şekillendirmek üzere şimdide yeni bir hayat kurmak. O yaşama tutunmayı ve yeni hayatı yaratmayı seçer. Ancak özgürlük kolay elde edilen bir kavram değildir. Acı veren hatıralardan, geçmişten uzaklaşarak tam anlamıyla özgürleşmek kolay değildir. Yolu hiç şüphesiz zorlu ve çetin olacaktır. Çok şeyle yüzleşmek zorunda kalacaktır.

    Fragmanlar

    Üç Renk: Mavi Orijinal Fragman 1:47
    Üç Renk: Mavi Orijinal Fragman
    11.115 gösterim
    Öneriler

    Son Haberler

    Başka Sinema'da Bu Hafta!
    Haberler - Özel Dosyalar
    5 Temmuz 2019 Cuma
    Beyaz Perdenin En İyi 10 Üçlemesi!
    Haberler - Özel Dosyalar
    Geçmişten günümüze sinema tarihinde aklımızda kalan en iyi yabancı üçlemeleri derledik!
    11 Eylül 2017 Pazartesi
    Kieslowski Üçlemesi Başka Çarşamba’da!
    Haberler - Sektörden
    Kieslowski’nin unutulmaz üçlemesi "Üç Renk" seyircilerle buluşuyor.
    3 Temmuz 2017 Pazartesi
    Kieslowski’yle Yapılan Son Söyleşi Bu Kitapta!
    Haberler - Sektörden
    Üç Renk Üçlemesi, Geoff Andrew’un anlatımıyla hayat buluyor...
    5 Ekim 2016 Çarşamba
    Sinema Tarihinin En İyi Açılış Sahneleri!
    Haberler - Özel Dosyalar
    Bizce filmi izlettiren şey açılış sahnesidir, buyrun seçtiğimiz en iyi açılış sahnelerine!
    14 Eylül 2015 Pazartesi

    Oyuncular

    İzleyici eleştirisi: sevdiler

    En iyi ve en faydalı yorumlar
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    22 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    SİNEMANIN KİLOMETRE TAŞLARINDAN OLAN BİR BAŞYAPIT 10/10 Hiç adetim değildir bu şekilde bir giriş yapmak.Şok oldum suratıma o kadar sert bir tokat patlattıki film yanağımda tarifi imkansız duygularla unutamayacağım bir haz yaşadım buda beni ziyadesiyle memnun etti.Filmin yönetmeni Krzysztof Kieślowski ismiyle daha önce hiç tanışmadım bu filmiyle kendisini çok iyi tanıttı bana.Kendisine neden '' Sinemanın Şairi '' ...
    Devamını oku
    MİRKWOODLULEGOLAS
    MİRKWOODLULEGOLAS

    Takipçi 69 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    6 Ocak 2009 tarihinde eklendi
    muhteşem, mavi cam boncuklu aksesuar, mavi havuz, mavi şeker , mavi jelatin kabı gibi ayrıntılar, müzikler, flüt sesi..ilginç bir dip not..kieslowski küp şekerin 5 saniyede erimesi gerektiğini düşündüğü için onlarca küp şeker denenmiş, kimi 11 ki mi 8 saniyede eriyormuş. 5 saniyeyi buluncaya kadar uğraşmışlar..
    kuzularynsessizli-i
    kuzularynsessizli-i

    Takipçi 804 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    27 Temmuz 2009 tarihinde eklendi
    Fransız sinemasının en iyi örneklerinden. Her sinemaseverin izlemesi gerektiğini düşünüyorum.Filmde dialoglar çok az.. Julienin yaşadıklarını sadece ifadesinden ve ara ara çalan müzikten anlayabiliriz... Film çok yavaş ilerliyor ve anlatımı çok sade...Juliette Binoche mükemmel, abartısız ve çok doğal bir oyunculuk sergilemiş...Üzücü yönü: Julie yeni taşındığı evde fare ve yavrularını görüyor ve kurtuluşu ...
    Devamını oku
    dolunay946
    dolunay946

    Takipçi 106 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    2 Kasım 2009 tarihinde eklendi
    Üç Renk: MaviFransiz bayrağının renkleri adına çekilen üçlemenin ilk halkası Mavi.aynı zamanda özgürlüğün simgesi?Julie (Juliette Binoche), ünlü besteci olan eşini we kızını bir trafik kazasında kaybeder. Hastaneden çıktığında ilk işi geçmişe dair ne varsa kurtulmak olur. Elinde ne varsa satar,yakar?( telefon defterini yakması geçmişi istemediğinin en belirgin ifadesi) acısıyla yüzleşmemek için geçmişini ...
    Devamını oku

    Fotoğraflar

    Bunları Biliyor musunuz?

    Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken 1001 Film (1991-2000)

    Yapım, "Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken 1001 Film" listesinde yer alıyor.

    Teknik bilgiler

    Ülke İsviçre, Polonya, Fransa
    Dağıtımcı -
    Yapım yılı 1993
    Metraj uzun metrajlı film
    İlginç Detaylar 1 başlık
    Bütçe -
    Dil Fransızca, Polonyaca, Romence
    Görüntü formatı -
    Renk Renkli
    Ses formatı -
    Yapım formatı -
    Viza numarası -

    Bu Filmi Beğendiysen, Şunlara da Göz At:

    Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 1993, En iyi film: Dram, {Genre} türündeki en iyi filmler : 1993.

    Yorumlar

    • UGUR-TAZEG?L
      SİNEMANIN KİLOMETRE TAŞLARINDAN OLAN BİR BAŞYAPIT 10/10Hiç adetim değildir bu şekilde bir giriş yapmak.Şok oldum suratıma o kadar sert bir tokat patlattıki film yanağımda tarifi imkansız duygularla unutamayacağım bir haz yaşadım buda beni ziyadesiyle memnun etti.Filmin yönetmeni Krzysztof Kieślowski ismiyle daha önce hiç tanışmadım bu filmiyle kendisini çok iyi tanıttı bana.Kendisine neden '' Sinemanın Şairi '' yakıştırması yapılmasınıda bu filmiyle kavramış oldum.Beğendiğim En iyi 5 yönetmen sıralamasını yeniden gözden geçirmemi sağladı o kadar söyleyim.Renklere yüklediği anlam,ufacık bir kamera hareketiyle filmin gidişatına etki edip güzelleşen nokta atışları,renkleri filmde söz sahibi imgeler haline getirerek sanki bizimle konuşuyor algısını yaratma becerisini hayretlikle seyrettim.Boşuna sinemanın şairi dememişler hakederek aldığını bu filmiyle göstermiş.Yönetmene daha çok methiyeler düzerdim ama filme geçiş yapmak istiyorum.Filmin konusu parçalanan bir aile ve bunun ardından yaşananlar üzerinedir. Mutlu ve tatminkâr olduğu varsayılan bir evlilik, seven ve sevilen bir eş ve anne olarak Julie sahip olduğu tüm değerleri ani bir trafik kazasında yitirmiştir. Filmin ilk sahnelerinde meydana gelen kaza izleyici için de bir travmadır. Çünkü izleyici birdenbire daha kim olduğunu bilemediği Julie’yi çaresiz, yalnız, gerçekten acı çeken matemli bir kadın olarak buluvermektedir. Julie kocasının ve kızını kaybetmenin verdiği derin üzüntüyle intihara teşebbüs etmiş ancak başarılı olamamıştır.Başarısız intihar teşebbüsü suret değiştirerek geçmişten kurtulmaya çalışmak haline dönüşmüştür.Film adında geçen mavi rengi temel ve yan anlamlarla işlemiştir. Bundan kasıt bize yönetmen şunu demek istemiştir.Mavi aslında bir renk değildir o durudur,özgürdür,şiirseldir.Film ilk karesinden son karesine kadar vermek istediği duyguyu izleyiciye yoğun bir şekilde aktarmayı başarmıştır. Bu başarıda film müziklerinin payı büyüktür.Öylesine çalışılmıştır ki bazen görüntünün önünde bir algı ve varoluş göstermiştir. Hatta görüntüyü yönetmiştir.Bu yönü ile film yönetmenliğini Roman Polanski’nin yaptığı Piyanist filminide bana ufaktan hatırlattı.Filmde senaristlerin ve yönetmenin izleyiciye aktarmak istediği mesajın bu denli yalın ve şiirsel verilmesindeki bir diğer faktör de Juliette Binoche'ın oyunculuk başarısıdır.Masum,biçimli,ve güzel yüzüyle dominant bir rol oynamaktadır. Mimikleri,jestleri ve hissettirdikleri ile ekranı kaplamaktadır.Binoche’un ölçülü yalın ve başarılı oyunculuğuyla filmi neredeyse tek başına götürmektedir.Diğer bütün karakterler sanki ona hizmek etmek üzerine sunulmuş gibi yani o kadar etkileyici performansı.Parlayan oyunculuğuyla diğerlerini resmen söndürmüş.Binoche'da üzerine yüklenen bu ağırlığı üzerine elbise misali çok iyi giymiş oyunculuğunun doruk noktalarından birini ortaya koymuş.Yönetmenin filmde yaratmak istediği dünya, Julie’nin psikolojik durumunu ve özgürlük çabalarını içeriden yakalama üzerine kuruludur.Bu açıdan baktığımızda film, gereksiz, gözü yoracak, filmi yalınlıktan uzaklaştıracak ayrıntılardan arındırılmıştır. İzleyiciyi yormayan, söylemek istediğini doğrudan söyleyen bir görsel anlatım söz konusudur.Kieslowski, filmin şiirsel ve büyülü anlatımının içinde yer yer sıradışı anlatım teknikleri de kullanmıştır.Bazı sahnelerdeki zaman geçişleri dikkat çekicidir.Mesela zamanın aktığı bir-iki karede yaralı yüzün iyileşmesi peş peşe karelerle ifadelendirilmiştir.Film boyunca bütün dramanın eş rolü üzerinden ilerlemesinin bir kaç sebebi olduğunu düşünüyorum.Öncelikle filmin konusu özgürlüktür.Özgürlük fikrini kadın fenomeni ile eşleştirdiğimizde eş olmak üzerinden işlemek,anne olmak üzerinden işlemeye daha müsaittir. Çünkü eş olma durumunu ' nun filmin kendi yapısı çerçevesinde özgürlük ile ilgili güçlü bağları bulunmaktadır.İkinci bir sebebi ise filmsel gerçeklik ile sosyal gerçeklik arasında farklılıktır.Filmin tamamı Julie’nin solo enstrümanlığını üstlendiği bir konçertoyu andırır. Can alıcı bir giriş, ardından dingin ilerleyen bir çizgi, ve hızlı etkili bir sonuç.Kısacası filmin başından sonuna dek hakim olan şiirsel atmosferi, Juliet Binoche’un hüzünlü yüzü ve Julie karakterine hayat verişi, bir rengi başrole taşıyan üslubu, özgürlük sorununa getirdiği insani yaklaşımı ve bütün bunları adeta notalarla birbirine bağlayan müzikleriyle görülmesi gereken yalın ve sade anlatımıyla dikkat çeken,çok gerçekçi herkesime hitap etmeyen,detaylara ve imgelere önem veren sinema izleyicisinin çok beğeneceği ve tatmin olacağı bir film var karşımızda.Üçleme olarak çıkan filmin ilk halkası Üç Renk : Mavi ,diğerlerini izleme isteği uyandırdı bende.En kısa zamanda onlarada bakacağım hissini bana geçirmeyi başardı.Kieslowski ' nin bizlere servis ettiği göz kamaştırıcı yapıma filmin içinde bir hayli dozda barınan ama benim kısmen biraz daha etkilendiğim bir replikle nokta koyuyorum. İzlemeyenlere altını kalın harflerle çizerek bir daha tekrar etmek istiyorum kaçırmayın..!! '' Artık tek bir şey yapmam gerektiğini öğrendim; hiçbir şey! '' ! 10 / 9.5
    Back to Top