Hesabım
    "Cenaze İşleri"nden Ekip Röportajı!

    Film ekibi bir araya geldi, ortaya bu sonuç çıktı!

    Ölümün yakınlarında dolaşsa da yaşamın değerli olduğunun altını ince çizgilerle çizen ve komedinin ince zekasına sahip çıkan yerli komedi Cenaze İşleri yarın itibariyle vizyona giriyor! Merakla beklenen filmin yapımcıları, yönetmeni ve oyuncuları birbirlerine soru sordular ve bu röportajı ortaya çıkardılar!

    MELİH SELÇUK SORUYOR: Cenaze İşleri filminin sizin için özelliği nedir, filmi çekerken feyz aldığınız duygu ne oldu?

    Korhan Uğur: Cenaze işleri filminin benim için öncelikli özelliği filmin adıdır. Daha hikaye ve senaryo aşamasında dahi çevremdeki birçok kişiden bu isim adına çok olumsuz tepkiler aldım. Fakat bu tepkiler beni daha da inatla bu isim üzerinde durmaya yönlendirdi. Filmi yazarken aklımdan geçen motto cümle “Ölüden değil diriden kork!”tu. Ölüm teması üzerinden hiciv yapmak istedim ve böyle bir temaya da başka isim olmazdı sanırım.

    CEMRE MELİS ÇINAR SORUYOR: Cenaze işleri filmi için ölüm komedisi diyebiliriz, bu sizin genel konunuz. Cenaze işleri'nin ana teması ve duygusu nedir?

    Korhan Uğur: Evet filmin ana teması  ölüm. İnsanın içini ürperten bir tema gibi dursa da bana göre ölüm ve yaşam birbirinden ayrılmaz olgular. Yaşamı sevip kabullendiğimiz gibi ölümü de sevip kabullenmeliyiz. Bence ölüm insan için çok değerli hediyedir. Düşünsenize sonsuza kadar yaşadığınızı bence bundan daha sıkıcı ve korkunç birşey olamaz. Tıpkı sonu bir türlü gelmeyen film gibi... Sıkıcı ve korkunç! Yaşamın içinde barındırdığı büyük bir enerji var ve  bu da komedi için çok işe yarayan bir durum. Benim dünya görüşüme göre ölümün de inanılmaz bir enerjisi bu enerjiyi kullanarak korkuttuğumuz insanları güldüre de biliriz diye düşünüyorum. İşte “Cenaze işleri” bunu deneme çabalarından biri.

    BARIŞ KIRALİOĞLU SORUYOR: Siz yapımcılar olarak oyuncu seçiminde nasıl bir metod izliyorsunuz?

    Serpil Altın – Mustafa Saygın: Biz yapımcılar olarak hikayenin başlangıç aşamasından itibaren projenin içinde olduğumuz için cast direktörümüz ile ortak çalışma yaparak bir liste hazırlıyoruz. Daha sonrasında oyunculara ulaşıp senaryoyu okumalarını rica ediyoruz. Senaryoyu beğenip projenin içinde olmak isteyen oyuncularla bir tanışma toplantısı düzenliyoruz. Bu toplantılar sırasında oyuncu ile yakaladığımız elektrik bizim için çok önemli. Akabinde audition ihtiyacı hissetiğimiz oyunculardan audition alıyoruz. Sonrasında cast direktörümüz ve yönetmenimizle yaptığımız toplantılar sonucunda çalışmak istediğimiz oyuncularımıza karar veriyoruz.

    CEMRE MELİS ÇINAR SORUYOR: Yapımcı olarak komedi filmi çekmenin avantaj ve dezavantajları nelerdir?

    Yapılan araştırmalara göre Türk seyircisi ağırlıklı olarak “eğlence” amacıyla sinemaya gidiyor. Bu sebeple de komedi filmi gişede yapımcının iyi bir hasılat yapması adına bir şans faktörü yaratıyor. Ancak bu durum aynı zamanda rekabet ortamını da beraberinde getiriyor. Gişede şansını arayan pek çok komedi filmi var. İyi bir senaryo ve oyuncu kadrosuyla çalışma imkanı yakaladığınızda yapımcı olarak avantajlı duruma geliyorsunuz.

    KORHAN UĞUR SORUYOREn son yer aldığın dizide kötü bir karakteri canlandırdın. Cenaze İşleri'nde ise hayalleri olan daha naif bir karakteri canlandırıyorsun. Komedi filminde oynamak nasıl bir deneyim yaşattı size? Melis Cemre Çınar: Benim için muhteşem bir deneyimdi; üç sezon kötü bir karakteri canlandırdıktan sonra  benim için çok keskin bir dönüş oldu.Serpil; komik ve gerçekliği yoğun bir karakter, benim için çok eğlenceliydi. Farklı şeyleri oynamak oyuncuyu besleyen bir şey bence. Bu konuda çok şanslıyım çünkü ilk dizimde kötü bir karakteri canlandırdıktan sonra ilk filmimde de bambaşka bir karaktere Bürünmek bana çok fazla şey kattı. 

    BARIŞ KIRALİOĞLU SORUYOR: İlk defa bir sinema filminde rol aldınız. Cenaze İşleri'ndeki Serpil karakterine hazırlanırken nasıl bir yöntem izlediniz.

    Melis Cemre Çınar: Komedinin ayarını tutturmak çok zor, bir oyuncu için bıçak sırtı bence. Dozajını çok iyi ayarlamak lazım. İlk dikkat ettiğim şey buydu. Korhan hoca oyuncularını Özgür bırakan bir yönetmen; ilk senaryoyu okuduğum da kafamda oluşan Serpil’i beraber konuşarak geliştirdik. Dramatik yapısını oluşturduktan sonra Serpil oldum. Umarım izleyenlerden beğenirler.

    SERPİL ALTIN & MUSTAFA SAYGIN SORUYOR : “Bir oyuncunun bir rolü seçmesindeki kriterler nelerdir?”

    Melih Selçuk: Önce projeye bakılır. Proje iyiyse istek de artıyor bir şekilde. Kötü bir projede çok önemli bir rolde olmaktansa çok iyi bir projede daha küçük bir rolü seçmek daha mantıklı. Sonra ise karakter geliyor. Karakter derinliğine bakarım. iyi yazılmış bir karakteri her zaman oyuncular daha çok tercih eder.

    KORHAN UĞUR SORUYORSüt filminden sonra komedi filmlerinde de oynadınız. En son oynadığınız “Cenaze İşleri “komedi oyunculuğunda nasıl bir deneyim yaşattı size?

    Melih Selçuk: Çok keyifliydi  Komedi filmi çekerken eğlenmek zorundasınız. Eğlenemiyorsanız ruh haliniz filme akseder bence. Bir de komedide oyun alanınız daha geniş oluyor. Dramada sahneler, mizansenler çok keskin çizilmek zorunda ama komedide öyle değil o anda sahneyi yükseltebilen bir cümle bile sahneyi değiştirebiliyor ve bu özgürlük sunuluyor size. 

    SERPİL ALTIN & MUSTAFA SAYGIN SORUYOR: Bir oyuncunun yapımcıdan beklentisi nelerdir?

    Barış Kıralioğlu: Öncelikle huzurlu bir set ortamı. Çünkü uyumlu bir ekiple çalışınca işin niteliği daha da artıyor. Tiyatroda da sinemada da ben hep bunu gördüm. Yapımcı ve yönetmenin yarattığı dünyanın içine giriyoruz oyuncular olarak. Bu dünya bir gemi gibi ve her şeyin yolunda seyretmesi için kolektif bir çalışma gerekiyor. İlk adımı yapımcı atıyor ve bizler takip ediyoruz.

    MELİH SELÇUK SORUYOR: Cenaze İşleri'ndeki Rafet cok kolpacı bir tip, hayatında böyle bir tiple tanışıklığın var mı, role hazırlanırken feyz aldığın birileri oldu mu?

    Barış Kıralioğlu: Olmaz mı. Tabii ki var. Aslında tek bir kişi diyemem. Birçok kişi var feyz aldığım. Rafet bunların hepsinin karışımı. Ama en çok benzettiğim Atakan Abi var. Çocukluğumda tanıdığım bir karakter. Hayatımda gördüğüm en üçkağıtçı adamdır. Anlattıklarının yüzde doksanı palavradır. Role çalışırken Atakan Abi bu durumla karşı karşıya kalsa ne yapardı, nasıl davranırdı diye hep kendime sordum.

    facebook Tweet
    Benzer Haberler
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top