Hesabım
    68. Berlin Film Festivali'nin Öne Çıkanları!

    Geçtiğimiz Pazar sona eren festivalin dikkat çeken isimleri kimler oldu?

    Richard Hübner

    Bu yıl 15-25 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Berlin Uluslararası Film Festivali, 24 Şubat'ta düzenlenen ödül töreninin ardından sona erdi.

    Büyük ödül Altın Ayı'nın bir ilk film olan, Adina Pintilie imzalı Touch Me Not'a gittiği festivalin öne çıkanlarına göz attık.

    Dieter Kosslick

    68. Berlin Film Festivali’nin diğer yıllardan farklı olarak, organizasyonun tartışıldığı bir atmosferde başladığını söyleyebiliriz. Her şey Kasım ayında Spiegel Online’da yayımlanan bir mektupla başlamıştı. Mektupta imzası bulunan 79 Alman sinemacı, festivalin geleceğiyle ilgili endişelerini dile getirirken festival direktörü Dieter Kosslick yönetimiyle ilgili sıkıntılarını dile getirmişlerdi. Bu yüzden festival süresince kulislerde en çok konuşulan konulardan biri festivalin geleceği oldu. Yıllar içerisinde adeta festivalin yüzü haline gelen Kosslick’in kontratı 31 Mayıs 2019’da sona eriyor ve yerine iki farklı kişinin gelmesi bekleniyor.

    Willem Dafoe

    Festivalin en prestijli ödüllerinden biri olan Altın Ayı Onur Ödülü’ne bu yıl, üç kez Oscar’a aday gösterilen usta oyuncu Willem Dafoe layık görüldü. The Florida Project ile geçtiğimiz yılın en flaş performanslarından birine imza atan Dafoe, festivalin de en büyük yıldızlarındandı. Usta aktöre saygı duruşu olarak festivalde Antichrist, Auto Focus, The Hunter, The Last Temptation of Christ, The Life Aquatic With Steve Zissou, Mississippi Burning, Pasolini, Platoon, Shadow of the Vampire ve To Live and Die in L.A. filmleri gösterildi.

    Wes Anderson

    Açılış filmi Isle of Dogs için festivalin en sevilen filmi tanımını yapsak abartmış olmayız. Gerek Screen dergisinin eleştirmenler yıldız tablosundan ya da eleştiri yazılarından gerekse izleyici yorumlarından görünen o ki film neredeyse herkesin kalbini çalmayı başardı. Filmle ilgili yazılan eleştirilerin tamamı Wes Anderson’ın yönetmenliğini göklere çıkarırken jüri de hemfikir olacak ki Anderson'ı En İyi Yönetmen ödülüne layık gördü. Ayrıca festival, açılışını ilk kez bir animasyon filmle yapmış oldu.

    Ed Sheeran

    Kırmızı halının en dikkat çeken ve 'selfie' çekilen isimlerinden biri, dünyaca ünlü müzisyen Ed Sheeran’dı. Kuzeni Murray Cummings'in çektiği belgesel, Ed Sheeran’ın Multiply albümü için yürüttüğü dünya turnesinden 2017 yılında çıkan Divide albümüne kadar geçen süreci perdeye yansıttı.

    Adina Pintilie

    Ödül töreninin tartışmasız yıldızı Adina Pintilie, ilk filmi Touch Me Not ile hem En İyi İlk Film hem de büyük ödül Altın Ayı’ya layık görüldü. Kurmaca bir filmden ziyade, bir araştırma projesi hissi yaratan Touch Me Not, festival süresince Altın Ayı’nın en uzak favorilerindendi.

    Claire Foy

    The Crown ile sükse yapan Claire Foy, Steven Soderbergh’in Unsane’ninde de göz alıcı bir performans sergiliyor. Foy, kırmızı halıya da en çok yakışan ünlüydü.

    Steven Soderbergh

    Usta yönetmen Steven Soderbergh, yeni korku filmi Unsane ile festivalin en ses getiren yapımlarından birine imza attı. Berlinale kapsamında dünya galasını yapan filmin en dikkat çekici tarafı şüphesiz ki filmin tamamının iPhone 7 Plus kamerasıyla çekilmiş olmasıydı.

    Franz Rogowski

    Alman sinemasının yükselen yıldızlarından Franz Rogowski’yi iki farklı yarışma filminde izledik. Geçtiğimiz yıl Michael Haneke’nin Happy End’inde dikkat çeken Rogowski, Berlinale ana yarışmada yer alan iki Alman filminin başrolünde izleyici karşısına çıktı. Bunlardan ilki Christian Petzold imzalı Transit, diğeri ise Thomas Stuber’in In the Aisles’ıydı.

    Małgorzata Szumowska

    İki yıl önce Cialo ile Berlin’den yönetmen ödülüyle dönen Polonyalı yönetmen Małgorzata Szumowska, yeni filmi Mug ile Büyük Jüri Ödülü’nü kazandı. Son derece dramatik bir hikayeyi, kendine has mizahıyla işlemeyi başaran Szumowska, festivalin cinsiyet eşitliğini konu edinen etkinliklerinin de öne çıkan ismiydi.

    Mülteci Filmleri

    Bu yıl festivalin en yaygın temalarında başı, mülteci meselesi çekiyordu. Styx, Central Flughagfen THF, What Walaa Wants, Fortuna ve Eldorado gibi yapımlar krize dikkat çeken filmler arasındaydı.

    Sayılarla festival...

    Festival bu yıl 130’dan fazla ülkeden 21,000 akreditasyonlu misafiri ağırladı. Halk gösterimlerinde 330,000’dan fazla bilet satıldı. 112 ülkeden 10,000 kişinin katıldığı Avrupa Film Market (EFM) ziyaretçi rekoru kırdı.

    Museum

    Alonso Ruizpalacios’un ikinci uzun metrajlı filmi Museum, 1985 yılında Mexico City’deki Antropoloji Müzesi’nde yaşanan soygunu ele alıyor. Festivalden En İyi Senaryo ödülüyle ayrılan film, Gael García Bernal ve Leonardo Ortizgris’in başarılı performanslarına ev sahipliği yaparken film, Meksika'dan çıkan bir başka başarılı yönetmeni daha müjdeliyor.

    Marie Bäumer

    Bir dönemin en büyük yıldızlarından Romy Schneider'ın, rehabilitasyon için gittiği Quiberon'da geçirdiği üç günü anlatan 3 Days in Quiberon, başrol oyuncusu Marie Bäumer'in incelikli performansı sayesinde dokunaklı, melankolik ancak bir o kadar da umut dolu bir biyografiye dönüşüyor.

    Utøya 22. juli

    'Etik' boyutuyla tartışma yaratan Utøya 22. juli, 2011'de Norveç'in Utøya adasında yaşanan katliamı konu ediniyor. 90 dakikalık bir plan sekanstan oluşan film, katliam üzerinden, kurgusal karakterlerle gerilim hikayesi yaratması nedeniyle eleştirildi.

    Don’t Worry, He Won’t Get Far on Foot

    Gus Van Sant imzalı Don’t Worry, He Won’t Get Far on Foot, salonda kahkaha seslerinin en çok yükseldiği ana yarışma filmiydi. Bilindik Hollywood kalıpları üzerinden ilerleyen bir 'kendini iyi hisset' filmi olan yapım, karikatürist John Callahan'un ilham verici hikayesini izlemek için iyi bir fırsat.

    facebook Tweet
    Benzer Haberler
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top