Hesabım
    Aktris: "Adaleti Şahsi Olarak Dağıtmak mı, Canilik mi?"

    Duygu Kocabaylıoğlu, Disney+'ın yeni orijinal dizisi "Aktris"i yazdı...

    Disney+

    Not: Yazıda diziye dair pek çok spoiler /sürprizbozan ifade ve eleştiriler bulunmaktadır.

    Disney+’ın, bu aralar sezonu sakin geçiren Netflix’e karşı sağlam kozlarından biri olarak gösterilen Aktris 31 Mayıs'ta, platform üyeleri için yayına girdi. Disney+’ın şimdiye kadarki en yaygın outdoor reklam kampanyalarından birine de bu yerli dizimiz bağlamında maruz kaldık.

    Başrollerde Pınar Deniz ve Uraz Kaygılaroğlu’nu izlediğimiz yapımın yönetmenliğini, festival sineması takipçilerinin 2016 tarihli Rauf ile tanıdığı Soner Caner üstleniyor; senaryo ise yakın zamanda dijital işlerde adını sıklıkla telaffuz ettiğimiz Hakan Bonomo’ya ait. Bonomo Aktris’in yanı sıra son yıllarda Yarım Kalan Aşklar, İlk ve Son ve Aaahh Belinda gibi farklı dijital platform işlerine de imza atmıştı, ki bunlardan İlk ve Son senaryo ve karakter derinliği açısından açık ara bendenizin favorisi olarak gelir. Çok konuşulan Yargı ya da Aşk 101’i hiç seyretmemiş olmakla birlikte Pınar Deniz, benim aklımda “İnsanlar İkiye Ayrılır” filmindeki Ceren performansı ile yer etmişti. Referanslar böyle olunca 8 bölümlük Aktris dizisinin karşısına belli bir kredi puanı ile oturduk.

    Aktris'i Disney+'ta şimdi izleyin...

    Disney+

    Fakat yakın dönemde Şahsiyet ve Saygı gibi yine dijital platform işlerinde karşımıza çıkan ‘bireysel adalet dağıtma’ temasının Aktris’te maalesef biraz yüzeysel kaldığını izledik. Zira dizi senaryosunun ana omurgası içindeki caniyi bir şekilde ‘işe yarar’ bir yönteme evriltme ve hali hazırda kötülükleri ispatlanmış kişileri öldürme üzerinden ilerlerken, bu tehlikeli suların daha yetkinlikle işlenmesi gerekiyor diye düşünüyoruz. Öte yandan hepimiz hangi ara Dexter’ın platosundan çıktık, bu işler ‘hesap yapmasını iyi bilen seri katili nadiren görülen’ bizim coğrafyalara ne zaman intikal etti tam olarak bilmiyoruz ama şiddeti ve cinayeti bol bir memleketteyiz, orası malum!

    Pınar Deniz’i, geçmişiyle ve aslında kendisiyle ciddi sorunları olan Yasemin Derin karakteri olarak başrole koyan senaryo, aslında yukarıda bahsettiğimiz temayı bir alt metin olarak kullanmayı tercih ediyor. Oyunculuk dünyasının şımarık prensesi olan Yasemin Derin, aslında kendi hayatında da dibine kadar rol yapıyor, ahkam kesiyor; belki de Ahmet hariç hayatındaki herkese karşı oynuyor. Bu bağlamda işlediği cinayetler sonrası aktris karakterine geri dönmesi hiç zor olmuyor, çünkü onun için her şey, çoktan sıkıldığı bir oyun sahnesinden ibaret. İşte tam da bu yüzden oyunlarını yakından bilen, onu avcıdan ava çeviren gizemli takipçisinin varlığı ile en azından heyecanlanıyor, bilmediğinden ürküyor ve hatta korkuyor! Cani Yasemin Derin yeniden aramıza dönerek insan oluyor! Bir de tüm bu duyguların üzerine kalbi de bir başka atmaya başlıyor. Bu noktada senaryo ana karakterin motivasyonları ya da ana tema üzerine yüklenmekten vazgeçip, akıcılığı iki baş karakterin duygusal ve cinsel çekimine yüklemeyi tercih ediyor. Bu bağlamda Uraz Kaygılaroğlu’nun canlandırdığı Fatih karakteri dizinin ortalarına kadar inandırıcılığını korumayı başarıyor. Sonrasına ise izleyiciler karar versin…

    Disney+

    Yan karakterlerde, yakın zamanda Çilingir Sofrası ile övgü alan Ahmet Rıfat Sungar menajer Taner rolünün hakkını veriyor; dizi takipçilerinin yine aşinası olduğu isimler arasında gelen Tolga Tekin gizemli Ahmet karakterinde elinden geleni ardına koymuyor ama daha iyisi kendisine verilen text açısından olabilirmiş. Her ne kadar bireysel adalet dağıtmaktaki rolünü meşrulaştırmasak da Ahmet’in geçmişine dair yaralarını, onu bugüne sürükleyen dinamikleri bir duvar resminden öteye, bir nebze daha öğrenmek isterdik. Umut vaat eden oyuncu kategorisinde İpek Çiçek ise özellikle dizinin son bölümlerine doğru Ekin karakteri ile seyirciyi şaşırtacak gibi görünüyor. Her ne kadar kendisine yazılan senaryoda birtakım tutarsızlıklar olsa da Ekin karakteri yeni bir ‘Derin’ olacak mı, göreceğiz

    Teknik açılardan ise görüntü ve sanat yönetimi, renk skalası mükemmele yakın bir iş var karşımızda. Zaten kesenin ağzının açıldığı bir TV ya da dijital platform işinde hiçbir şey olmasa bile en azından teknik kalite ve yapım tasarımı açısından artık her seyirci tatmin oluyor neyse ki! Özellikle Yasemin’in hikayesinin geçmişine dönük flashback’lerinin çizgi animasyon formatı ile anlatıma yedirilmiş olması en büyük artı puanlardan biri. Bu yöntemi hakkıyla kullanmak işin çıtasını da teknik ve dramatik olarak bir tık yukarı koyuyor elbette. Öte yandan gerilimi arttırmak hedefiyle kullanılan müzik tercihleri bazen gereksiz yere dikkat dağıtıcı olabiliyor. Hikaye zaten yeterince çetrefilli; suç geriliminde bazen “less is more” mottosunu takip etmekte fayda var…

    Disney+

    Toparlamak gerekirse, Disney+’ın büyük bir tanıtım kampanyası ile izleyenlerin önüne servis ettiği Aktris, pek çok seyirciye adaletin değil de caniliğin sularında dans eden bir karakter olarak geçecektir; öte yandan Natural Born Killers ile Thelma & Louise arasında gidip gelen sürprizli finali ile ikinci bir sezona ‘merhaba!’ der miyiz, bunu zaman gösterecek…

    Duygu Kocabaylıoğlu

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top