Sonbaharın gözde sinema etkinliklerinden Filmekimi’nin 2011 programı dün akşam Galatasaray Cezayir Restaurant’da düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı. Beyazperde ekibi olarak katıldığımız geceye, sinema camiasının önde gelen yazarları da yoğun ilgi gösterdi.
10. yaşını kutlayan Filmekimi'nin programı ve yenilikleri, tam da yaşına yakışır sürprizlerle dolu. Tanıtım konuşmasıyla Filmekimi’nin yeniliklerini açıklayan İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan, Filmekimi’nin 10 yıl önce salt İstanbul için düzenlenen ve tek sinemada 20 film ile başlayan kendi halinde bir festivalken, yıllar içerisinde Türkiye’nin en önemli sinema etkinliklerinden biri haline geldiğini belirtti. Filmekimi’nin artık yeni sinema sezonunun müjdecisi olarak kabul edildiğini ifade eden Tan, bu sene Avrupa Birliği programı MEDIA’nın da desteği sayesinde film gösterimlerinin İstanbul dışına çıkıp İzmir, Bursa, Konya, Trabzon ve Diyarbakır’da da sinemaseverlere ulaşacağını ekledi.
Ekim’de Her Yer Sinema!
Her yıl İKSV tarafından ekim ayının ikinci haftasında düzenlenen Filmekimi, bu yıl 8–15 Ekim tarihlerinde İstanbullu sinemaseverlere kapılarını açıyor. 8 gün boyunca Beyoğlu’nda Atlas ve Beyoğlu sinemalarına ek olarak Nişantaşı City’s ve Cinebonus Maçka G-Mall salonlarında da gösterimler devam edecek.
Filmekimi programının sonraki durakları ise, 13–16 Ekim’de İzmir YKM Cinebonus , 20–23 Ekim’de Bursa Burç ve Konya Kule Site Sineması, 27–30 Ekim’de Trabzon Cinebonus Forum Trabzon ve Diyarbakır Avrupa Sineması olacak.
8 yıl boyunca adı Emek Sineması ile özdeşleşen Filmekimi, geçen yıl emektar sinemasının yokluğunda dahi 43.000 bilet satışıyla izleyici rekoruna imza atmıştı.
Filmlere gelirsek, Filmekimi 2011 programında özellikle Cannes Film Festivali’nde gösterilen ve büyük beğeni toplayan 40’a yakın seçkin film yer alıyor. Beyazperde.com olarak Cannes’da bazılarını izleme şansı bulduğumuz filmler Filmekimi’nde yer alıyor:
Cannes’da Jüri Büyük Ödülü’nü Nuri Bilge Ceylan’ın Bir Zamanlar Anadolu'da filmiyle paylaşan Jean-Pierre Dardenne ve Luc Dardenne imzalı Bisikletli Çocuk (Le Gamin au vélo-The Kid With The Bike);
Danimarkalı ve olaylı yönetmen Lars von Trier’in son filmi Melancholia;
Dönüş ve Sürgün filmleriyle İstanbul Film Festivali takipçilerinin yakından tanıdığı Rus yönetmen Andrey Zvyagintsev’in son filmi Elena;
FIPRESCI Ödüllü Snowtown;
Sessiz film çağına bir saygı duruşu olan The Artist;
Cannes Eleştirmenler Haftası’nın açılış filmi olan Valérie Donzelli imzalı La Guerre est déclarée;
Sean Penn’i yıpranmış bir rock yıldızı olarak seyredeceğimiz Olmak İstediğim Yer (This Must Be the Place);
Lübnanlı yönetmen Nadine Labaki senaryosunu yazıp, yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği aynı zamanda başrolde oynadığı son filmiPeki Şimdi Peki Şimdi Nereye? (Where Do We Go Now?) Cannes Film Festivali seçkisinden öne çıkanlar.
Ayrıca, İran’da halen hapiste olan yönetmen Jafar Panahi'nin son filmi Bu Bir Film Değil de Filmekimi programının en çarpıcı örneklerinden biri. Zira bu film Cannes Film Festivali’ndeki prömiyerinde gösterilmesi için bir kekin içine saklanarak, USB bellekte İran’dan Fransa’ya kaçırılmıştı. Panahi’nin film yapması, “ulusal güvenliğe karşı işlenen suçlara” istinaden 20 yıl boyunca yasaklanmıştı. Film olmayan bu filmde, Panahi yönetmen arkadaşı Mojtaba Mirtahmasb ile bir gün geçirerek üzerinde çalıştığı bir senaryoyu sahne sahne anlatıyor. Yönetmenin film içerisinde sorduğu soru ise her şeyi özetler nitelikte: “Madem anlatılabiliyor, film yapmaya ne gerek var?”
Ustalardan son demlerde ise Gus Van Sant’tan Mia Wasikowska ve Henry Hopper'ın başrollerde olduğu Senin İçin (Restless), Steven Soderbergh’den aksiyon-gerilim karışımı bir kıyamet senaryosu olan Salgın (Contagion), gönlümüzde halen 80’lerde çektiği filmlerle anılan David Cronenberg'den A Dangerous Method ve İskoç yönetmen Lynne Ramsay’dan psikolojik gerilim Kevin Hakkında Konuşmalıyız (We Need to Talk About Kevin) göze çarpıyor.
Beyazperde.com olarak Cannes seçkisinden önerebileceğimiz filmler ise Melancholia, The Artist, Bisikletli Çocuk, Restless ve Kevin Hakkında Konuşmalıyız.
Filmekimi’nin ‘tanıdık’ yüzlerinin yanı sıra, İskoç oyuncu Paddy Considine'nin ilk filmi Tiranozor, Genç Fransız yönetmen Céline Sciamma’nın çocuk dünyasını ve oyunları arka plana alarak cinsiyetle tabuları incelediği son filmi Erkek Fatma, Miranda July’dan , “kozmik bir aşk öyküsü” olarak tanımlanan The Future, 2011 Alman Film Ödülleri’nde En İyi Senaryo Ödülü’ne uzanan Yasemin Şamdereli imzalı Almanya'ya Hoş Geldiniz (Almanya - Willkommen in Deutschland), yönetmen Cary Fukunaga ve senarist Moira Buffini tarafından Charlotte Brontënin klasik eserinden yeniden uyarlanan Jane Eyre, Avustralyalı yönetmen ve roman yazarı Julia Leigh’in kendi romanından sinemaya uyarladığı Uyuyan Güzel (Sleeping Beauty) ve J.C. J.C. Chandor’un 2008’de ABD’de patlayan finans krizinin Wall Street’te ciddi bir yatırım bankasına etkilerini aktardığı ilk filmi Oyunun Sonu (Margin Call) göze çarpan bağımsız yapımlar arasında.
Filmekimi Biletleri Ne Zaman, Nerede?
Biletler 1 Ekim Cumartesi saat 11.00’den itibaren, Biletix satış noktaları, çağrı merkezi ve websitesi üzerinden, ayrıca Atlas, Beyoğlu ve Nişantaşı City’s gişelerinden satışta olacak.
Filmekimi’nde hafta içi gündüz seansları (11.00, 13.30, 16.00) 5 TL. olarak belirlenirken, hafta içi 19.00 ve 21.30 seansları ile hafta sonu tüm seanslarda tam bilet 14, indirimli ise 8 TL.
İstanbul dışındaki şehir içinse bilet fiyatları şu şekilde: İzmir için 10 TL ve 8 TL (indirimli), Bursa, Konya ve Trabzon için 8 TL ve 5 TL (indirimli), Diyarbakır için 5 TL ve 3 TL (indirimli). Bu kentlerdeki biletler de yine Biletix üzerinden 1 Ekim’de satışa çıkacak. Her İKSV etkinliğinde olduğu gibi Filmekimi’nde de Lale Kart sahiplerine ön satış avantajı (28, 29 Eylül ve 30 Eylül) sağlanıyor.
