Hesabım
    Sinema Meslek Birlikleri'nden Kamuoyuna ve Festivale Çağrı!

    Altın Portakal ödüllerinin tartışmasında son durum...

    Geçtiğimiz cuma günü kapanış ve ödül töreniyle sona eren 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali gerek jüri kararları gerek verdiği ödüller olsun yine tartışmalara yol açtı. En İyi Film ödülü verilen Hüseyin Tabak yönetmenliğindeki Güzelliğin On Par' Etmez... adlı yapımın, yapım firmasının menşei nedeniyle başlayan tartışmalara Sinema Meslek Birlikleri ve Meslek Kuruluşları son noktayı koymak amacıyla ortak bir basın bildirisi yayınladı.

    Basın bildirisinde, yönetmenliğini Hüseyin Tabak’ın, yapımcılığını “Dor Film Produktionsgesellschaft m.b.H.” firmasının üstlendiği “Güzelliğin On Par’ Etmez...” filminin En İyi Film Ödülü ile ödüllendirilmesinin, filmin bir Türk filmi olup olmadığına uzanan bir tartışma yarattığı belirtildi.

    Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Yarışma Bölümünün, yönetmeliğine göre ulusal yarışmaya kabul edilen bir filmin yapımcı şirketinin Türkiye Cumhuriyeti Ticaret kanunlarına göre kurulmuş, vergiye tabii kişi veya firmaya ait olması gerektiğinin altı çizildi ve “Güzelliğin On Par’ Etmez...” filminin ana yapımcısı Avusturya şirketi olan “Dor Film Produktionsgesellschaft m.b.H.” olmasının filmin ulusal statüsünü bozduğu, aynı özelliğe sahip Kuma filminin yarışmadan bu nedenle çıkartıldığı da belirtildi. Ayrıca festival başlamadan önce Sinema Genel Müdürlüğü’nün festival komitesine gerekli uyarıları yaptığı da ifade edildi. Basın bildirisinin kamuoyuna yanlış yansıtılan etnik kökene dair tartışmalara getirdiği açıklama ise su şekilde:

    “Buradaki tartışma konusu ulusal bir yarışmada Türkiye yapımı olmayan bir filmin şu veya bu nedenden dolayı yarıştırılıyor olmasıdır... Karşı çıktığımız konu başka ülkelerin filmlerinin Türkiye yapımıymış gibi kabul edilmesi veya sunulmasıdır… Festival yönetiminin ve bazı jüri üyelerinin ısrarla filmin ulusal yarışmalı bölüme kabul edilmesinin arkasında durmaya çalışıp kamuoyu yaratma gayreti, bir ayıbın örtülmesi çabası olarak bu ülkenin sinemacıları olan bizleri son derece şaşırtmıştır. Konunun muhataplarının yapılan bu yanlışı giderebilmek için konuyu Kültür bakanlığına ve Sinema Genel Müdürlüğü’ne yamayarak, bunun siyasi bir çekişme olarak sunmaları son derece üzücü ve hayret vericidir. Daha da üzücü olanı ise bu tartışmanın, söz konusu filmin yaratıcılarının Kürt olmaları üzerinden ‘ırkçı’ bir sebep gibi gösterilmesidir... Türkiye sinemasının üreticileri ve yaratıcıları olarak bu yaklaşımı şiddetle kınıyoruz. Asıl ırkçı ve kültürsüz yaklaşımın bu tavır olduğu kanısındayız. Bizler tüm halkların içinden bireyler olarak filmler üretiriz, hiç bir filmin jeneriğinde kimin hangi halktan, etnik kökenden olduğu yazmaz. Eğer öyle bakılsaydı son İstanbul ve Adana Film Festivalinde en önemli ödülleri alan filmler ve yaratıcıları için de benzer tartışmalar olurdu. Bu basit ve teknik tartışmayı böyle ideolojik boyuta çekmek, yazmak veya yorumlamak, cahil ve faşizan bir bakıştır. Bu tartışmaya, Avusturya yapımı olan filmin sanatsal yapısı veya yaratıcılarının etnik kimlikleri hiçbir şekilde dahil edilemez, şu ana kadar da edilmemiştir.”

    Meslek Birlikleri ayrıca festivalin yaptığı hatadan dönmesi yeniden uyarıda bulurken her türlü profesyonel destek için hazır olduklarını da vurguluyor.

    Basın bildirisini imzalayan kuruluşlar

    BİROY (Sinema Oyuncuları Meslek Birliği)

    FİLM-YÖN (Film Yönetmenleri Derneği)

    FİYAB (Film Yapımcıları Meslek Birliği)

    SEK (Sanatsal Etkinlikler Komisyonu)

    SESAM (Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği)

    SETEM (Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği)

    SE-YAP (Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği)

    SİNEBİR (Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği)

    TESİYAP (Televizyon ve Sinema Filmi Yapımcıları Meslek Birliği)

    YSH (Yeni Sinema Hareketi)

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top