Multimilyoner şizofren John du Pont’u canlandırmak zaten hayli zor bir işken, ona tip olarak da benzetmek için Steve Carrell üzerinde epey çalışılmış belli ki! Prostetik bir burun, pastel bir cilt rengi, gri saçlar, kambur duruş, bambaşka bir konuşma şekli, Carrell bu tipin arkasına saklanırken adeta tanınmıyor!
Carrell’in üzerindeki bu makyaj ve bu denli değişimin tek sebebi onu du Pont’a benzetmek değil elbet. Carrell, çok fazla göz önünde olan bir sanatçı ve artık bazı roller sebebiyle kendisine ister istemez yapışan karakterler var, onu hatırladığımız roller var, özellikle de komedi türünde… Du Pont ise daha önce canlandırdığı hiçbir karaktere benzemiyor, üstelik canlandırması bir hayli zor ve önemli, ciddi bir karakter du Pont. Belli ki Foxcatcher’ı izlerken Carrell’ı unutmamız istenmiş, ve kesinlikle başarılmış!
Toronto Film Festivali’nde verdiği bir röportajda “sanırım komik, iyi huylu Steve gibi bir algı var benimle ilgili” diyor ve ekliyor: “Bununla ilgili üzülüyor falan değilim çünkü bu benim kontrol edebileceğim bir şey değil. Başka şeyler de yapabilirim, başka kılıklara da girebilirim diye özellikle saldırdığım hiçbir rol olmadı, böyle bir iddianın peşinde olmadım hiç.” Bu rol için kendisinin herhangi bir çabası olmadığını, teklif geldiğinde kendisinin de şaşırdığını, Channing Tatum ve Mark Ruffalo ile oynayacağı için de ayrıca sevinç duyduğunu anlatıyor.
Filmde Channing Tatum’un canlandırdığı Mark Schultz, çekimler sırasında sette vaki geçirmiş. Tatum, bunun kendisi için biraz rahatsız edici olduğunu itiraf ediyor: : “Çekimlerin başında bana nasıl güreşileceği hakkında koçluk yaptı ve kesinlikle çok yardımcı oldu. O zaman sette olduğu için ve bana yardım ettiği için müteşekkirdim ama onun dışında sette bulunması beni kesinlikle dehşete düşürüyordu.
3 dalda Altın Küre adaylığı alan Foxcatcher, ülkemizde 30 Ocak’ta vizyona giriyor.
