Hesabım
    İstanbul Film Festivali'nde Bu Haftasonu Neler Oldu?

    34. İstanbul Film Festivali sona geldi, birbirinden özel etkinlik ve gösterimler yoğun ilgi gördü.

    İstanbul Film Festivali'nde sona geldik. Festivalin son günlerinde Danimarkalı yönetmen Lone Scherfig, Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi'nde izleyici ile buluştu. Yönetmen kariyerinin nasıl başladığını, Dogma 95 hareketinden ve diğer yönetmenlerden bahsetti. Atlantik filminin Beyoğlu sinemasındaki gösterimi sonrası yönetmen Jan-Willem van Evijk seyircinin sorularını cevapladı, yönetmenliğe adım atışı için şu açıklamayı yaptı:

    “Aslında uçak tasarımcısıydım. Romantik hayallerle bu işe girmiştim ama çok teknik bir ofis işiydi. Mühendis olduğum için birkaç arkadaşım bankacı olmamı önerdi. Ben de bankacı olursam milyoner olurum ve sonra film çekerim diye düşündüm ama milyoner olamadım. O sırada bir yakınımı kaybettim ve çok sarsıldım. Dibe vurmak bazen yeni şeyler yapmak için başlangıç olabiliyor. Barselona’da bir film yapımcısıyla tanıştım, film yapmak istediğimi söylediğimde, yapabileceğimi, o kadar zor olmadığını söyledi. Ben de eve gider gitmez ilk senaryomu yazdım.”

    “Akbank Galaları”ndan Stephen Daldry’nin Çöplük filmi bir önceki akşam 21.30’da Atlas Sineması’nda filmin yapımcılarından Kris Thykier’in katılımıyla gösterildi. Film öncesi konuşan yapımcı Kris Thykier, sürecin zorlu olduğunu ancak sonucun hepsine değdiğini dile getirdi.

    Çocuk Menüsü'nden Zırva'nın yönetmeni Veit Helmer, film öncesi ve sonrası küçük izleyicilerle bir araya geldi. Oğlu ile yazdığı filmini, zorlu bir dönemde onun için yaptığını söyledi. Kelebeğin İzi filminin son gösteriminde ise yapımcı Necati Sönmez,“Bu film dün Kahire’de gösterildi. Muhalif olmasına rağmen kapıya polis de dayanmadı. Bu filmin sonuna ‘Mısır’da her şey başa döndü’ yazılabilir” dedi.

    Ülkesiz Şarkılar’ın yönetmeni Ayat Najafi de filminin son gösterimi için Fransız Kültür Merkezi’ndeyd ve filmin vatanı olan İran'da gösterilmediğini, bir gün böyle bir şansı yakalamasını umduğunu dile getirdi. Burgundy Dükü'nün gösterimi sonrası izleyicilerin sorularını cevaplayan oyuncu Chiara d'Anna, “Biz sado-mazoya iyileştirilmesi, düzeltilmesi gereken bir şey olarak bakmıyoruz. Filmin masalsı dünyasında da bu tuhaf bir şey olarak anlatılmıyor. Yönetmen Peter Strickland sado-mazoyu normalleştirmek etmek istedi.

    Köyde herkes kadın ve aralarında farklı cinsel yönelimleri olanlar da var. Bizim asıl sorumuz, iki kişinin farklı ihtiyaçları olması ve bunun için birbirini değişmeye zorlamalarıydı. Burada herhangi bir ilişkide olacak bir güç oyunu anlatılıyor” dedi.

    Festivalde Bugün:

    Hal ve Gidiş - Atlas Sineması - 16:00 (Yönetmenin katılımı ile)

    Citizenfour - Atlas Salon 2 -13:30

    Toprağın Tuzu - Atlas Salon 2 - 21:30

    Meleğin Yüzü - Rexx Salon 2 - 16:00

    Kentin Üzerindeki Eller - Atlas Salon 2 - 19:00

    Hayal Ülkesi - Atlas - 21:30

    Kurallar Böyle - Rexx Salon 2 - 19:00

    Dış Ses - Beyoğlu - 16:00

    Ghadi - Atlas Salon 2 - 16:00

    Hamileler Diyarı - Beyoğlu Sineması - 21:30

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top