Kendi sinemanızı, perspektifinizi nasıl yorumlarsınız?
Ömer Uğur: Ben çocuklar da gülsün benim sinemama isterim. Mesela Guruldayan Kalpler'i çekmiştik bundan önce, 70 yaşındaki insanın da bulduğu bir şey çıkıyor, entelektüelin de güldüğü bir şey oluyor. O filmdeki katmanlıkları da severim ben çünkü bu seyirci yelpazesini genişleten bir şey. Ben anlaşılabilir ve izlenebilir – ama yanlış anlaşılmasın başka filmlerin anlaşılamaz ya da izlenemez olduğunu kast etmiyorum- ve belli bir sıcaklık içeren filmler yapmayı seviyorum. Bu da rahmetli Ertem (Eğilmez) ağabeyin asistanlığını yaptığım yıllardan, o çıraklıktan geliyor. Seyirciyle dirsek teması olan, ukalalığa düşmeyen filmlerden yanayım. Ben buna “seyircidostu” filmler demeyi tercih ediyorum. Seyirciye çok tepeden bakmanın faydalı olduğuna inanmıyorum. Ama tabii ki eğlencelik film yapıyoruz, ben sinemanın kalabalıklar sanatı olduğuna inanıyorum.