Senaryoda var olan ancak filme eklenemeyen, ya da eklenen ancak son kurguda kendine yer bulamayan sahneler var mı? Varsa neden vizyon kurgusunda görme şansımız olmadı?
Alper Çağlar: Oldu. Kurguyu ilk kesimim 152 dakikaydı. Oğuz’un aşk hikayesinin alt metnini azaltmak zorunda kaldım, bazı çatışmaların yan kısımlarını her ne kadar arzu etsem de çıkarmak zorunda kaldım. İlk perdede tempoyu yavaşlatacak riskli yerleri de bluray’e sakladım. Film kurgulamak (ki ben kurgu odaklı bir yönetmenim) bazen gerçekten en hoşunuza giden yerleri seyirci uğruna vizyonda kırpmak. Sonuçta ben filmi yapıyorum ama kendim içim yapmıyorum (ya da tamamen kendim için yapmıyorum). Seyircinin garipseyeceği şeyleri çok uzatmamam gerekiyordu. Benim şahsi zevkim ile ulaşmaya çalıştığım sadık Dağ seyircisinin sabrı çatıştığı zaman bazen onları tercih etmem lazımdı. İlk filmin DNA’sından çok kopmak istemiyordum o yüzden hep stilistik köprüleri koruyup, öykü referanslarını nadir de olsa vermem gerekiyordu. Bu da herhalde dördüncü filmin verdiği bir olgunluk. Mesela ilk filmde de, bunda da, siyah ekren ve fade out yerine çat diye siyaha geçmek bir tarz öğesi. Müziklerin son notasıyla yaparım, ya da duygusal ağırlığı olan bir anda ve biraz dururum siyahta. İlk filmde oluşan o dili bunda da devam ettirdim. Çapı çok daha büyük olsa da bu filmin, samimiyeti ve savaş belgeselleri anlatan hafif kirliliği bazı sahnelerde aynı kalmalıydı.
