Hesabım
    Dağ 2 Filmini, Bu Sefer Girişim Savaşçısı Yorumladı!

    Yılın en çok izlenen filmini girişimcilerin yakından tanıdığı Berke Sarpaş değerlendirdi.

    Alper Çağlar imzalı Dağ 2 yılın son iki ayında vizyona girdi ama 2016’ya damgasını vurmayı başardı. Yaklaşık 12 yıldır bilfiil girişimci yetiştirdiğini belirten Girişim Savaşçısı programının yürütücüsü Berke Sarpaş filmi kendi uzmanlık alanı çerçevesinde yorumladığı bir makale paylaştı. Aşağıda Sarpaş’ın kaleminden Dağ 2 filminin değerlendirmesini inceleyebilirsiniz:   

    Berke Sarpaş kimdir? 

    Yaklaşık 12 yıldır bilfiil girişimci yetiştiriyorum. Bunun son 3,5 yılını da kurduğum

    Girişim Savaşçısı programı dahilinde arazide girişimci yetiştirerek geçirdim. Bir filmsever olarak tüm bu süre içerisinde baştan sona eğitim filmi olarak izletmeye değer bulduğum toplam 3 filmden birisi Dağ 2 oldu. İşte filmde dikkatimi çeken gerçek girişimcilikle ilgili söylemlerden birkaçı: 

    1.)   Yoğun eğitim sürecinde eğitim çavuşu “Beyin çarklardan oluşur arkadaşlar. Kaybedecek bir şeyi olmayan beyin vücudu zorlayamaz” diyordu. Doğru. Çünkü gerçek potansiyelin ortaya çıkması baskıya bağlı. Girişimcilikte de başarıya gerçekten aç olanın eli, tuzu kuru olana nazaran daha güçlüdür ve bu yüzden büyük liderler çoğunlukla orta halli ya da fakir ailelerden gelir. Dibi gören için gidecek tek yer yukarıdır!

    2.)   Aynı eğitim çavuşu haykırarak şunu söylüyordu: “Sizin için artık iki şey var arkadaşlar. Bir vatan, iki yanınızdaki adam.” Doğru. Bunu deşifre edersek altından şu çıkar: “Bir inancınız, iki ekibiniz”. Gerçek bir girişimci için de bu ikisi para ve itibardan önce gelir. İnancına odaklanan ve ekibini koruyan bir girişimciyi kimse tutamaz.

    3.)   Bordo Bereli Yarbay canları pahasına kurtardıkları gazeteciye şunları şöylüyordu: “Bizi yazmayacaksın. (Başarılarından söz ediyor.) Biz hiçbir şeyiz. Sadece birer gölgeyiz.” İşte gerçek bir girişimcinin de bakış açısı bu olmalıdır. Çünkü özgüven ile ego arasında fark vardır. Özgüven kendi en iyisini yapar ve inandığı şeye hizmet ettiği için zaten mutludur. Ego kazanmaya inanır, itibara odaklanır ve sonuç alırsa tatmin olur. Egoist girişimciden dünyayı değiştirecek proje çıkmaz çünkü topluma değil kendine hizmet eder, kendi koyduğu hedeflerle yaşar ve küçük kalır.

    4.)   Filmin sonunda Yarbay’ın Teğmen’in: “Görev doğru olandır.” ifadesine karşılık verdiği “Doğru olan doğru olandır.” yanıtı. Bunu deşifre edersek altından değerler çıkar. İnançları uğruna mücadele veren bir gerçek girişimci kendi değerleriyle çelişen bir davranışta bulunamaz. Bulunursa farkına vardığı anda geri adım atmaya teşebbüs eder. Değerlerini çiğneyerek ve bel altı vurarak sonuç alma eğilimi gösteren ve egonun güdümünde giden bir girişimciden büyük işler çıkmaz. Önce kendini sonra ekibini dağıtır, kendi inancını baltalar, kendini imha eder.

    5.)   Filmin ortalarında rehineleri İŞİD’den kurtarmak üzere birlik olarak 3-2-3 formasyonunda ilerlemeleri. Gerçek ekip çalışması budur. Herkes kendi önüne bakar ve yanındaki arkadaşına kendi canını emanet ederek ilerler. Çünkü hayatta kalmak için tek çıkar yol arkadaşına güvenmekten geçer. Bir anlık tereddütle gözümüzü yan tarafa kaydırırsak sorumlu olduğumuz sektör çöker, tim dağılır ve herkes ölür. İnanca hizmet eden güçlü girişimciler birbirlerine güvenirler. Bu güvenlik zinciri ekibin performansını en üst düzeye çıkartır ve istisnai sonuçlar doğurur.

    Eğer burada yazdıklarımın karşılığını bir de Girişim Savaşçısı videosunda bizzat benim anlatımım üzerinden dinlemek isterseniz buyrun bir de onu izleyin!

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top