“Kiraz Mevsimi” aslında sosyal altmetni de hayli güçlü olan bir metin, işsizlik gibi konuların yanında maden kazalarına da değiniyor. Geçtiğimiz yıllarda bu bölgede maden kazalarının da yaşandığını göz önüne alacak olursak, neler söylemek istersiniz bu konuda?
Ölümün madenciliğin fıtratında olduğuna katılmıyorum tabii ki. Tam tersi önemler alınmamış, orada çalışan işçilerin yaşamları önemsenilmemiş. Onlar sadece köleleştirilmiş. Tabii işsizlik oranı da yüksek malum ülkemizde. Kiraz yetiştirmek dışında başka bir geçim yolu yok bu bölgede insanların. Peki kiraz bahçesi küçük ise ne yapacak Yılmaz? Yılmaz, İpek’i seviyor, yuva kurmak için mecbur madende çalışmak zorunda. İçleri kan ağlayarak madende çalışmayı kabul ediyor bu insanlar. Maden işçisi her gün işe giderken güle oynaya gitmez, çocuklarına sımsıkı sarılır. Çünkü dönüşü olmayabilir bu yolun, o yüzden maden işçileri birbirine çok kenetlenirler, arkadaşlarını da aileleri bilirler bir nevi, çok güçlüdür ilişkileri, bu bir kader birliğidir. Ermenek’te çektiğimiz bu sıcak, yerel hikaye üzerinden maden ocaklarını anlatabilmek de ayrıca çok önemli. Ben ilk defa maden ocağı faciasına değinen bir filmde oynuyorum. Kendimi çok şanslı görüyorum, çok önemli bir şey anlatıyoruz.
Son zamanlarda Anadolu’da çok fazla hikaye anlatılmaya başlandı, siz de bu Anadolu sineması diyebileceğimiz sinemanın yüzü olmaya başladınız…
İstanbul sinemasına baktığımızda kadın-erkek ilişkileri, belli kısır döngüler, daha yüzeysel anlatımlar görüyoruz. Dönüp dolaşıp karşılaştığımız mutlu sonlar, gerçeklikten yola çıkmayan, kaba komediler… Anadolu sineması bir gerçeklikten yola çıkıyor; Anadolu insanı yaratıcı ve yetenekli ama yalnızdır. İstanbul’dan bir bakış açısıyla bu insanların sadece dramları anlatılır, bayağılaştırılır bu hikayeler. Ama aslında bu hikayeler dayanışma, sevgi ve saygı doludur. Zeki ve aslında çok köklü bir kültürün insanı Anadolu insanı. Fakat ekonomik ve siyasal baskılar sebebiyle sesi soluğu çıkamaz hale geldi insanımız. Bu unutulan bir şeydi. Ama bahsettiğiniz filmlerle birlikte tekrar hatırlanmaya başlandı.
