Hesabım
    Pelin Esmer Röportajı Burada!

    ‘Hayatta durdukları nokta, kurdukları ya da kurmadıkları hayaller, göze alabilecekleri, alamayacakları…’

    Yavuz ve Leyla arasında geçen muhabbetin flörtöz bir yanı da var. Sonu açık bırakılmış bir hikaye de diyebiliriz bu anlamda.

    Filmin sonu bundan sonrasınıüçü için de hayal etmemize izin verecek kadar açık. Flörtöz bir durum da var, evet. Böylesine özel bir günde, böylesine özel bir buluşmada, Yavuz’un konumunda olan biri her duygu ve deneyimi özgürce, fütursuzca, coşkuyla, fazla fazla yaşamaya açık olabilir diye hayal ettik. Flört de girer buna, kızgınlık da, can yakma da, rol yapma da, korku da, çaktırmama da, son sahne benimdir duygusu da… Bunu teyit edecek bir deneyimimiz yok maalesef, iyi ki de yok aslında, böylece onun o gün, o saatlerde, içinde bulunduğu ruh halini herhangi bir gerçeğe dayanmadan hayal edebildik.

    İşe Yarar Bir şey Adana Film Festivali’nde en iyi senaryo ödülü aldı, beklenen bir ödül müydü?

    Hiçbir zaman beklentiye girmedim, herkes ümit eder o ayrı. Sonucu tahmin etmek hiçbir zaman mümkün değil. Bir nevi piyango.

    Evet haklısınız. Film bir yandan da iki kadının birbirine geçen hikayesi, bir dayanışma hikayesi olarak yorumlanabilir mi? İki farklı sosyo -ekonomik sınıftan gelen iki kadının durumu…

    Tabii ki bir dayanışmadan söz edebiliriz. Sonuçta Leyla da oraya sadece merakından gitmiyor. Çok ağır bir yük sırtlanmış genç bir kadının durumunu görünce kayıtsız kalamıyor, bir şey yapmamayı, geride durmayı beceremiyor. Aralarında kurduğumuz ilişkide ikisi arasındaki yaş ve deneyim farkı sınıf farklılıklarından daha önemli. Hayatta şu an durdukları nokta, ilerisi için kurdukları ya da kurmadıkları hayaller, göze alabilecekleri, alamayacakları… Bunlar karakterlerimizin eylemlerini anlamakta daha yardımcı oldu bize.

    Filmin az biraz kara film tadı da var, bir de filmde Leyla’nın kimliğinden dolayı ülkemizde aydın olmaya dair bir konumlandırma var mı, onu merak ettim…

    Şehirde geçen, şehirde büyümüş insanların hikayesini anlatmak istedik bu sefer. Buna ihtiyaç duyduk biraz da açıkçası. Sonuçta bu iki kadın ve adam dünyanın her yerinde yaşıyor olabilirlerdi. Tren kısmı evet daha çok buradan tatlar barındırıyor doğru. Avrupa’da trende böyle muhabbetli bir lokanta bulamazsın mesela. Ama mezuniyet masasını her yerde bulursun. Zamana, mekana göre özünde pek de değişmeyen durumlar, hikayeler beni daha çok çekiyor.

    Kara film duygusunu trenden alıyorsunuz. Oradaki renkler, kurulan görsel dünya, sır, karanlık işler, belirsiz durumlar, cinayet kokusu, vs… Ama Yavuz’un kapısından içeri girdikleri andan itibaren renkler ve duygu değişiyor. Çünkü o ana kadar karanlık ve belirsizlik içinde yol alırken karar verildikten sonra artık olayın tam da göbeğindeyiz. Kaçacak bir yer yok. Üçünün gerçekle ve birbirleriyle baş başa kaldığı başka bir dünya var artık.

    facebook Tweet
    Öneriler
    Yorumlar
    Back to Top