Yabancı Dilde En İyi Film
Aday Tahminleri
Diğer Finalistler için tahminler: The Divine Order (İsviçre), First They Killed My Father (Kamboçya), The Insult (Lübnan), In the Fade (Almanya)
Türkiye’nin bu yıl Ayla ile Oscar’a çok yakın olduğuna gerçekten inananlar var. Tabii bunun gerçekçi bir beklenti olmadığı anlaşıldıkça, “Bizim Oscar’a değil, Oscar’ın bize ihtiyacı var” gibi absürt açıklamalar da gelmeye başladı. Şunu net bir şekilde söyleyelim: Ayla, iyi veya kötü bir film olmasından bağımsız, Akademi’nin 20-30 yıl önceki duyarlılıklarına oynayan ve bu insanların kendilerinin bile artık öyle filmlerle ilgilenmediğini fark etmeyen bir yapım. Bu tür “savaş fonunda duygusal yetişkin-çocuk öyküleri” çok uzun zamandır Oscar radarına girmiyor bile. Daha modern kafalar var artık. Son yedi yıl içinde iki Asghar Farhadi filmi kazandı bu ödülü. Güçlü dramatik yapısı olan insan hikayeleri her şeyden önemli. Ve Ayla o film değil. Olağanüstü zayıf senaryosu, beceriksizce rejisiyle iyi bir film bile değil açıkçası. Yaratılan “Ayla’yı mutlaka görmelisin!” algısının bir sürü psikolojisi içinde herkesi sanki şartlanmışçasına etkilemesine izin vermeyin.
Cannes, Berlin gibi festivallerden en büyük ödülleri almak bile etkilemiyor bu jürileri, Ayla nasıl etkilesin? Bu yıl Altın Palmiye kazanan Kare (The Square), İsveç’in aday adayı ama Amerika’da filme tepkiler oldukça mesafeli. Her ne kadar ekip sıkı bir kampanya yapsa da... AIDS üzerine yapılmış en iyi filmlerden Kalp Atışı Dakikada 120 (BPM) bile bu dalda adayları belirleyen kurullar için fazla sıradışı ve finalistler arasına kalması sürpriz olur. Eşcinsellik temalı bir film listeye girecekse, bunun Güney Afrika yapımı The Wound olması daha olası şu aşamada.
Martin Scorsese destekli A Ciambra, Lübnanlı bir Hristiyan ile Filistinli bir göçmen arasında bir atışmayla başlayıp ulusal davaya dönüşen çatışmanın filmi Hakaret (The Insult) veya İslami terörizm meselesini alışılmadık bir açıdan ele alan Layla M. gibi yapımlar, asıl “önemli film” algısına sahip 2017 yılında. Şu çağda anca büyük bütçeli bir piyes gibi görünen Ayla gibiler değil... Bir Türk ismin bu yıl Oscar adaylığına en fazla yaklaşması, Nazizm meselesine değinen intikam hikayesi In the Fade ve Fatih Akın ile olabilir.
