Filmde, dikkatimi çeken bir şey var. Birçok açıdan görsellik, öne çekilmiş gibi. Bunu özellikle mi yaptınız?
Evet, özellikle yaptım. Yoksa Ermenek gibi muhteşem bir coğrafyanın içerisinde film çekmiş olmanın anlamı kalmazdı. Bilerek, geniş planlar kullandım. Filmin karakterlerini bilerek uçurum kenarlarına, derin vadilerin yüksek noktasına yerleştirdim. Biraz, Western estetiği kullandım. Maden ocağı gibi cehennemi, dar ve karanlık bir iç mekanın karşısına; kiraz ve ekin tarlalarının rüzgarda salınan enginliğini koymak müthiş bir kontrast yarattı. Hem bu, içeriğe de uyuyordu... Bazı sahnelerde, kirazdan dolayı, Abbas Kiyarüstemi’nin gözünü kullandım. Genç kızla erkeğin, motor üstünde, ekin tarlasından geçişleri bunun bir örneğidir.
Kiraz Mevsimi, 18 Mayıs 2018 tarihinde Türkiye genelinde vizyona giriyor. Sizce izleyici bu filme neden gelmeli?
İzleyicinin davranışını kestirmek, o kadar kolay değil. Hele bu günlerde. Ama yine bu günlerde, sıcak, samimi ve izleyiciye saygı duyan filmlerin mumla arandığını az çok biliyoruz. Bu duyguların, onları filme çekeceğini düşünüyorum. Bekleyip, göreceğiz.
Son olarak şunu sormak istiyorum; filminiz 8-13 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan, 6. Kayseri Uluslararası Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'na seçildi. Öncelikli olarak bu konu hakkında düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum. Ayrıca, Kiraz Mevsimi filmini başka festivallerde de görebilecek miyiz?
Kayseri’de ilk kez uzun metraj filmler yarışıyor. İlk onda yer almak, film adına güzel bir şey tabii. Festivallerin ayrı bir ağırlığı, saygınlığı vardır. Bir tür hiyerarşik tescil ya da kabul ortamları gibidir festivaller. Kiraz Mevsimi’nin festivallerde de kabul görmesi çok sevindirici. Önümüzdeki günlerde yolculuğumuz devam edecek. Yerli ve yabancı festivallere başvuracağız.
