Bağımsız sinema deyince akla gelen ilk platformlardan olan Başka Sinema'nın düzenlediği Ayvalık Film Festivali'nin 2.si 4-9 Ekim tarihleri arasında gerçekleşti. Festivalin medya sponsorlarından olarak katılma şansı bulduğumuz festivalde hem birbirinden güzel filmler izleyerek sinemaya doyduk, hem de Ayvalık sokaklarını arşınlayarak yeni keşifler yaptık.
4 Ekim'de Almodovar imzalı Acı ve Zafer (Pain and Glory) gösterimi ile başlayan festivalin açılış gecesinde KAV Yılın Yönetmeni Ödülü (100.000tl), Kız Kardeşler'in yönetmeni Emin Alper'e verildi.
Kültür için Alan desteğiyle İzmir, İstanbul, Gaziantep ve Diyarbakır’dan gelen üniversite öğrencilerine yönelik yoğun bir atölye programı düzenlenen festivalde; öğrenciler her sabah bir başka sinema profesyoneliyle buluşarak sektörü daha yakından tanıma ve öğrenme şansına eriştiler. İlk günün konuklarından orijinal Euprohia'nın yaratıcılarından Daphna Levin ile senaristlik ve sektör üzerine gerçekleştirdiğim röportajı da, kısa süre sonra okuyabilirsiniz. Festivalin Yeni Sinefiller: Yeni Mecralar, Yeni Seyirciler başlıklı bölümünde de, her gün bir başka sektör temsilcisi izleyicilerle buluştu.
Festivalin ilk seansında Can Evrenol imzalı postapokaliptik bir masal olan Peri: Ağzı Olmayan Kız'ı izledik. Yönetmen ile birlikte, çocuk ve genç oyuncuların da katıldığı gösterimin ardından küçük bir söyleşi düzenlendi. Akşam filmlerinde ise Oray ve Ve Sonra Dans Ettik gösterilirken, filmin yönetmen ve oyuncuları da, film sonrası söyleşilerde hazır bulundu. Festivalin en ilgi çeken ve beğenilen filmlerinden olan And Then We Dance'ın yönetmeni Levan Akın ve Levan Gelbakhiani yaptığım röportaj, kısa bir süre sonra burada olacak.
Festivalin 2. gününde sahne Pelin Esmer imzalı Kraliçe Lear'ındı. Filmin yapımcısı Dilde Mahalli ve belgeselde hikayeleri anlatılan Behiye Yanık, Cennet Güneş, Ümmü Kurt, Zeynep Fatih ve Hüseyin Arslanköylü gösterimin ardından izleyicilerin sorularını yanıtladı. Günün diğer öne çıkan filmleri arasında Bal Ülkesi ve Onun Adı Petrunya vardı.
Festivalin 3. günü İskoçya’nın en renkli karakterlerinden Jim Haynes’i anlatan Jim’le Tanışmak ve Amerikan rüyasını anlatan California Dreaming gösterilirken, akşam seansında ise Ozan Yoleri’nin kısa filmi Aylin ve Burak Çevik’in Aidiyet’i art arda gösterildi.
Festivalin sonuna doğru gösterilen Nuh Tepesi, seyircinin yoğun ilgisi ile karşılaştı ve bu filmle birlikte yine çok ilgi gören Kız Kardeşler için ek seanslar konuldu. Her iki seansın ardından yönetmen Cenk Ertürk, yapımcılar Alp Ertürk, Şevki Tuna Ertürk ve oyunculardan Kerem Alp Kabul sahneye çıkıp izleyicilerin sorularını yanıtladılar.
Festivalin bir başka ilgi çeken gösterimi ise, 4 kısa filmin gösterildiği kuşaktı ki, maalesef bilet kalmadığı için bu gösterime katılamadım. Arda Çiltepe’nin Siyah Güneş, Arda Ekşigil’in Tapınak Şövalyeleri, Ceylan Özgün Özçelik’in Cadı Üçlemesi 13+ ve Ozan Yoleri’nin Aylin adlı kısa filmleri art arda izlendi. Festivalin son gününde ise perde Bizim İçin Şampiyon'undu. Cunda'da açık havada düzenlenen kapanışa çok sayıda davetli katıldı.
Etkinlikleri, atmosferi, filmleri, atölyeleri, söyleşileri ve sektörü bir araya getiren samimiyetiyle tam bir Ege festivali olan Ayvalık Film Festivali'ne emeği geçen başta Azize Tan, Kariyo & Ababay Vakfı, medya ilişkileri sorumlusu Merve Genç olmak üzere, tüm gönüllü arkadaşlara da misafirperverlikleri için teşekkürler. Seneye görüşmek üzere!
