Senaryosu, James Clavell'ın aynı isimli romanından (1975) uyarlanırken...
Yaratıcılığını da Rachel Kondo ile Justin Marks'ın üstlendikleri "Shōgun"; destansı nitelikteki bir dönem draması olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, kifayetsiz anlatım ve yorum becerileriyle her bir boka maydanoz olarak zıplamayı alışkanlık haline getirmiş olmayı marifet zanneden...
Her türlü nezaket ve eğitimden yoksun ergen bir kitlenin...
Aslında Türkiye'nin...
Aynı hikayenin ilk kez...
1980 tarihinde NBC tarafından çekilen ve TRT'de de...
45'er dakikalık bölümler halinde 3 ocak - 21 mart 1983 tarihleri arasında yayınlanan...
Ve başrolünü de...
Richard Chamberlain'ın oynadığından haberdar olmadıklarından kesinlikle emin olduğumuz...
10 bölümlük bu yeni nesil Hulu platformu dizisine biraz daha yakından bakalım istiyoruz...
***
"Yıl 1600...
Onlarca yıldır, Portekiz Katolikleri Japonya'daki ticaretten büyük kar elde ettiler...
Ve...
Buranın konumunu, ezeli düşmanları Avrupalı Protestanlardan da gizlediler...
Osaka'da, hükümdar Taikō ölür ve arkasında da...
Çoçuk yaştaki Nakamura Yaechiyo'yu (Sen Mars) varisi olarak bırakırken...
Siyasal istikrarsızlık ve iç savaşlara karşı...
Oğlu 16 yaşına gelene kadar Japonya'yı yönetecek...
Ishido (Takehiro Hira), Kiyama (Hiromoto Ida), Ohno (Takeshi Kurokawa), Sugiyama (Toshi Toda) ve Toranaga'dan (Hiroyuki Sanada) oluşturduğu Vekiller Konseyi...
Bir başka değişle, birbirine düşman beş savaşçı naip Lord...
Şimdi, amansız bir mücadele içindedir...
Ve...
Hepsinin yegane amacı da, mutlak güce erişecekleri o unvanı almak...
Yani 'Shōgun' olmaktır..."
Şeklindeki bir bilgilendirmeyle başlayan dizide...
***
Toplam 5 gemi ve 500'den fazla mürettebatla...
Japonya'ya doğru yola çıkan Hollanda ticaret filosundan...
Geriye kalan...
Erzakı tükenmiş...
Suyu da...
Bitti bitecek vaziyetteki...
Bir düzine mürettebatlı Erasmus gemisi...
Hollandalı kaptanı Kaptan-General (Ned Dennehy) ve Protestan bir İngiliz kılavuz kaptan olan Binbaşı John Blackthorne'un (Cosmo Jarvis) komutasında...
Yol alışını...
Umarsızca sürdürmektedir...
***
Ki...
Umutlarını...
Tümden yitiren Kaptan-General'in intihar ederek kendi yaşamına son vermesi...
Çok gecikmezken...
***
Erasmus'ta nihayet...
Edo'nun (şimdiki Tokyo) güney topraklarındaki Izu Yarımadası'ndaki Ajiro'ya varır...
***
İşin daha da doğrusu...
Ajiro'nun kayalık sahilinde...
Resmen karaya oturur...
***
Böyle olunca da...
John Blackthorne ile hayattaki diğer mürettebat...
Gemiye çıkan yerel samuraylarca esir alınarak...
Karaya çıkartılır...
***
Aynı esnada ise...
Edo'daki kendi kalesinden ayrılan...
Beş naip Lord'tan Yoshii Toranaga...
Ishido Kazunari liderliğindeki...
Kendisinden hazzetmeyen...
Ve bunu açıkça...
Yüzüne karşı ifade etmekten de çekinmeyen...
Dört naip Lord'un bulunduğu...
Osaka kalesine varmıştır...
***
Ki...
Bu dört naipten oluşan konsey...
Toranaga'nın doğum yapmakta olan gelininin kız kardeşi de olan genç varisin annesi Leydi Ochiba'nın...
Habersizce Osaka Kalesi'nden alınarak Edo Kalesi'ne götürülmüş olması nedeniyle...
Leydi'nin Osaka'ya geri dönmesini talep etmesine ilaveten...
Toranaga'nın kendisini de...
Naip Lord'luk görevinden...
Almaya karar vermişler...
***
Ve bu bağlamda da Toranaga'ya...
Leydi'yi göndermesi için...
Yedi günlük bir süre tanımışlar olup...
Nihai karara da...
Leydi'nin Osaka'ya ulaşmasından sonra varılacağı tebliğ edilmiştir...
***
Neyse...
Çok geçmez Toranaga...
Kimilerinin ifadesiyle tutsak olduğu Osaka Kalesi'nde kalmaya devam ederken...
Kendisine bağlı Izu Lordu Kashigi Yabushige (Tadanobu Asano)...
Erasmus'u inceleyip...
Blackthorne ile görüşmek...
Hatta gemiye el koymak da amacındadır...
***
Ancak...
Portekizli Katolik Peder Sebastio (Paul Moniz de Sa)...
Gerek Protestanlar...
Ve gerekse de diğer Avrupalılardan hoşlanmadığı için...
Blackthorne ile Yabushige arasındaki iletişime...
Tercüman olarak pek yardımcı olmak niyetinde olmadığı gibi...
Blackthorne'un korsan olduğunu iddia edip...
Öldürülmesini de istese de...
Yabushige bunu...
Anında geri çevirir...
***
Derken...
Toranaga'nın...
Öteki dört Lord'a karşı kullanmayı planladığı...
Erasmus'taki silahlar ile topları kontrol etmesi gayesiyle gönderdiği...
Toda Hiromatsu'da (Tokuma Nishioka) Ajiro'ya çıkıp gelir...
***
Üstelik Toranaga'nın talimatıyla...
Yıkanıp temizlenen ve saçları tıraş edilen Blackthorn'da...
İspanyol kılavuz Vasco Rodrigues'in (Nestor Carbonell) eşliğinde...
Osaka'ya götürülecek...
***
Ve Toranaga kendisiyle...
Kendisine "Anjinsan" diye hitap edilecek Blackthorne arasındaki tercümanlık görevine...
Toda Mariko'yu (Anna Sawai) getirecekken...
***
Anjinsan ile Toranaga'nın yollarının kesişeceği dizinin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; söz konusu yıllardaki Japonya'da iktidar savaşları kızışırken, Blackthorne'un kellesini kurtarma çabası içine gireceği...
Birbirinden renkli, 9 bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,