Amerika'da toplumsal çöküş ve sıkıyönetim ortasında Greg ve Helen Taylor, ailelerini dış dünyanın anarşisinden korumaya çalışır. Aile, son çare olarak bir komşularının sığınağına sığınır. Ancak onların kaderi merhameti ancak yararlı olduklarını kanıtladıkları sürece devam eden bir adamın elindedir. Ortamdaki gerilim yükseldikçe aile, kimse güveneceğini bilemez hale gelir.
The Prank, fizik öğretmenlerine şaka yapan iki lise öğrencisine odaklanıyor. Öğretmenlerinin sınavda bırakmasının ardından iki öğrenci otoriter, talepkar ve aşağılayıcı öğretmenlerinin kayıp bir öğrenciyi öldürdüğü hakkında bir yalan söyleyerek onu suçlar.
Bir kiralık katil, varoluşsal bir krizin ortasında, görevini, şehrini ve sevdiği kadını terk etmeye karar verir. Ancak planları, gizemli bir genç adam ve acımasız eski patronu tarafından bozulur.
Abigail, belden aşağısı felç olan kardeşi Billy'nin yanına hastaneye gider. Hastanede kaldığı süre içerisinde Billy, alkolik ve tacizci babası ile ilgili kabuslar görmeye başlar. Billy hastanede odasını, kendisi ve Abigail hakkında her şeyi biliyor gibi görünen, ölmekte olan yaşlı bir adam olan Bay Cohen ile paylaşmaktadır. Onların hastanede olduğu sırada şeytani bir varlık onlar ve diğer hastalar için tehlike oluşturur.
Mike White, uzun bir hapis cezasından sonra özgürlüğüne kavuşur. O, çok geçmeden hayatı boyunca bağlı kaldığı örgütün hedefinin kendisinin ve ailesinin olduğunu keşfeder. Mike, ailesini kurtarmak için kaçmayı mı yoksa karşılık vermeyi mi seçecektir.
Yellow Flowers, 1970'lerde Çekoslovakya'da bir dizi cinayetin işlendiği sakin küçük bir kasabada geçiyor. Cinayetle ilgili yürütülen soruşturma, mahallelinin karanlık geçmişinin yanı sıra uzun süredir gömülü kalmış travmaları da gün ışığına çıkarıyor.
Sigorta satıcısı ve aile babası Joseph Chambers, bir kıyamet durumunda ailesine bakabilecek beceriler kazanmak istiyor. Karısının itirazlarına rağmen ilk kez tek başına geyik avına çıkmaya karar verir. Ödünç aldığı bir tüfekle dağlara çıkan Joe, geyik arayışında ormanda amaçsızca dolaşır. Can sıkıntısı kısa ...
Bir grup arkadaş, bir müzik festivaline katılmak için bir ev kiralar. Ancak birer birer gizemli ve kanlı şekillerde öldürüldüklerinde eğlenceli geçmesini umdukları hafta sonları uğursuz bir hal alır. Kısa süre sonra hayatta kalanlar, ölümlerin yedi ölümcül günahtan birine karşılık geldiğini keşfederler ve hayatta ...
John Hawkins, kuzey Ontario ormanlarının kalbinde yer alan küçük Lone Crow kasabasında polis şefi olarak son günlerini sayıyor. Parçalanmış bir ceset Porcupine Nehri kıyısına vurduğunda, nihayet emekli olmadan önce suçluyu bulması gerekir.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.