“Cesur, Sert ve Gerçekçi…”
Yazar: Gizem Şimşek KayaNight Tree, Epopeya Films ile Macumba Films ortak yapımcılığında Ekvator’da çekilen "Shaman", Türkiye’de gösterime girdiği adıyla "Şaman Ayini" filminin yönetmen koltuğunda "Lethal Weapon" (2016), "The Flash" (2016), "MacGyver" (2017-2018), "The 100" (2014-2019), "Arrow" (2015-2019), "Chilling Adventures of Sabrina" (2019-2020), "CSI: Vegas" (2022), "National Treasure: Edge of History" (2022) gibi dizilerde yönetmenlik yapmış olan Antonio Negret oturuyor. Senaryosunu Daniel Negret’in kaleme aldığı, görüntü yönetmenliğini Daniel Andrade’in üstlendiği, müzikleri Maria Vertiz ile Chris Westlake tarafından yapılan filmin oyuncu kadrosunda ise Sara Canning, Daniel Gillies, Jett Klyne, Alejandro Fajardo, Humberto Morales, Mercy Lema, Segundo Fuérez, Matilde Lagos, Dylan Tacuri gibi isimler bulunuyor.
Shaman
Filmin konusunu bir misyoner ve ailesinin yaşadığı doğaüstü olaylar oluşturuyor. Misyoner bir aile, yerli halkı dönüştürmek için kırsal Ekvator'a taşınmıştır. Her şey, oğulları yasak bir yerel mağaraya girip şeytani bir ruhla dışarı çıkana kadar iyi gider. Candice, Katolik geleneğinde bir şeytan çıkarma ayininin oğlunu onu bağlayan kötü bağlardan kurtaracağına inanmaktadır. Yerel şamanlar, bu ruhun onun dininden daha eski olduğunu ve onunla başa çıkılması gerektiğini, aksi takdirde hepsinin hayatını kaybedeceğini söyler. Candice için oğlunun, kendi inancından çok daha eski karanlık güçlerle karşılaşması büyük bir sınava dönüşecek ve kendi inancıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Sinematografisi ve oyuncuların performansıyla hayli başarılı olan filmin en önemli özelliği İnka dinine ait Supay adlı ölüm tanrısının filmin merkezinde olması. Genellikle Hollywood filmlerine bakıldığında, özellikle 1970’lerden itibaren “Kiliseden başka kurtuluş yok.” mesajı veren binlerce şeytan/cin çıkarma ayini içeren film çekildi. Ülkemizde çekilen cin çıkarma filmlerini de bunlara eklediğinizde “Camiden ya da kiliseden başka kurtuluş yoktur.” mesajlarıyla dopdolu bir beyaz perdemiz oluştu. Bu film ise misyoner olarak Ekvator’da bir köye giden beyaz, şehirli insanların oradaki yerli halkı “Hıristiyan” yapmaya çalışırken kendi inançlarının derinliğini sorgulamak zorunda kalmalarını anlatıyor. Bu bağlamda işgalcileri ve işgali sorgulayan derin bir alt yapıya sahip. Dolayısıyla alt metinleriyle diğer yapımlardan fazlasıyla ayrılan filmin tabii çoğu sahnesi de benzer filmlerden çok daha farklı ve akılda kalıcı olmayı başarıyor. İzleyicilere tokat gibi çarpan gerçekleri söyleme konusunda başarılı ve cesur olan nadir filmlerden biri olarak takdiri de fazlasıyla hak ediyor.
Katolik inancı beton gibi sağlam görünen anne Candice’ı canlandıran Sara Canning’in oyunculuğunun göz doldurduğunu, diğer oyuncuların da aynı şekilde gerçekçilik konusunda tam not almayı başardığını ancak özellikle yerli halkı ve şamanı canlandıranların fazlasıyla etkileyici performanslar sergilediklerini söylemek rahatlıkla mümkün.
Başvurulan az sayıda görsel efekt ise sırıtmıyor, hatta film için inşa edilmiş olan barakaları yakmaktan da çekinmiyorlar. Bu tercihler de filmin izleyiciler açısından gerçekçiliğini arttırmaya yardımcı oluyor.
Sonuç olarak "Shaman"; gücünü İnka inancından alarak Hıristiyanlık ile çarpışan, bunu yaparken de yaratıcı; gerçekçi olmaya çalışırken de oldukça cesur davranan ve sonuna dek izleyenleri koltuklarına çivilemeyi başaran harikulade bir korku filmi. Şiddetle tavsiye edilir!
Gizem ŞİMŞEK KAYA