Hesabım
    Babam ve Oğlum
    Ortalama puan
    4,6
    6078 Puanlama
    Babam ve Oğlum hakkında görüşlerin ?

    615 Kullanıcı yorumları

    5
    312 Eleştiri
    4
    233 Eleştiri
    3
    11 Eleştiri
    2
    37 Eleştiri
    1
    12 Eleştiri
    0
    10 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    KaliteTAKİP
    KaliteTAKİP

    Takipçi 873 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    7 Ocak 2009 tarihinde eklendi
    cagan ırmak ısı bılıyo dıyorum baska bısey demıyorum bır fılm 5sn once aglatıp 5 sanıye sonra guldurebılıyosa ve bu senkronu tutturabılıyosa fılm dıye buna derım ınanılmaz oyunculukk sergılenmıs tam arsıvlık turk fılmı dıyebılırım sıddetle tavsıye edıyorum 10/10
    lelaina
    lelaina

    Takipçi 116 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    19 Şubat 2007 tarihinde eklendi
    guzel bir senaryo yetenekli bir yonetmenin ellerinde, muhtesem oyuncu performanslariyla bir araya gelince ortaya ancak böyle bir saheser cikabilirdi. hiç tereddutsuz bugune kadar cekilmiş en iyi turk filmlerinden biri oldugunu söyleyebilirim, tek basina bile yeterince dokunakli olan sahnelerde isin icine muzik de girdiginde gozyaslariniza hakim olmak imkansizlasiyor. zaman zaman da gozlerinizde yaslar, gulerken buluyorsunuz kendinizi. mukemmmel reji, mukemmel oyunculuk... sinema koltugunu sarsacak boyutta hıckırıklara gomulmekten vakit buldugum anlarda araladıgım gozlerım yine bambaska seyler gordu perdede. bu kadar doğal, bu kadar içten, bu kadar çocuk gozlerle mi çekilir bir film; bir baba bu kadar parçalayasıya mı suclayabılır kendini, bir çocuk öylesine içinden mi kanayabilir dusunememıstım hıc aklım almazdı bu kadarını. yakışıklı deniz ellerıne aldıgında kamerayı ve guzel sonları cekeceğim bununla dediğinde yine çağan ırmak hatırlattı kendını. ve gozyaslarının arasında çemberimde gül oya’dan sonra yine, yenıden tesekkur aldı tum ızleyenlerden. son olarak iyi ki dogmussun deniz, hep guzel sonlar senın olsun... sadece darbe, insanlardan çalinan hayatlari, mutluluklari, türk insaninin naifligi,güzel kalbi,baba ogul iliskileri üzerine bir film degildi babam ve oglum:annenin geldikleri gece serdigi yer yatagindaki örtü’nün çocuklugumdakinin aynisi olmasi,annenin ellerinin üzerindeki kahverengi lekeler, üzerine yastik konmus salincak, okula kaç gün kaldiginin sayilmasi, hastane yatagindaki baba, agizlikli sigara, yer yatagi, yerdeki kilimler, babanin çocuklugunu merak etmek, dedenin sapkasi, girilmemesi gereken odalar, 'atlarin ayaklari acimaz mi?' sorusu, anne’nin hem avutan sesi hem dolan gözleri, ve 'evlatlar babalarini hep hatirlamak istedikleri gibi hatirlarlar, dimi sadik' sorusu... söyleyecek söz bulamadim, gözyaslarima karisti akti hersey. kendi kendime bi kere daha düsündüm 'insan büyüdükçe hayalleri de küçülüyor dimi?' diye...bana göre bu film hakkında daha yazılacak okadr fazla şey varki...bir kere kesinlikle duygu sömürü olarak çıkartılmamşış bir film bu düşünülerek çekilmiş olsaydı eğer en acıklı olacağı düşünülen sadık ın ölüm anı veya gömülüşü de ekrana yansırdı... bir insanın tüm duygularını yerle bir edebilecek kadar güçlü bir film. o kadar güçlü ki; film akıp giderken en ince detayı bile kaçırmamak için gözünüzden akan yaşlara aldırış etmeden kendinizi toparlamaya çalışıyor, etrafınızda hıçkırarak hatta böğürerek ağlayan bi dünya insan olmasına rağmen kendi hüznünüzün içinde kaybolup gidebiliyorsunuz. film bittiğinde size layık gördüğü tek duygu ise boşluk... o boşluk o kadar derin ki; haykırmak isteseniz bile boğazınıza düğümlenen betimlenmesi zor bir acı yüzünden haykıramıyor, haykırmayı başarsanız bile kendi sesinizin yankısını kimseye duyuramıyorsunuz... bir şeyler yarım kalınca boğazda bir yumruk oluşur ya hani, adem elması sanki gerçeklik kazanır ve konuşamaz insan. sevdiğini kaybeden bir insan, hayalini gerçekleştirmeyen biri ya da hayatın acı gerçeklerinin hayalleri sille tokat dövmesi gibi işte bu filmde bunların hepsinden birer parça vardı. filmden çıkınca herkeste bir yarım kalmışlık vardı filmde ailenin kaybettiği herşeyi sanki seyirci de kaybetmişti... bu filmde türkiye’nin çok acıtan,kapanmayacak yaralar açmış geçmişinde yok olup giden hayatlar;babalar-oğullar,başka tarafından da bakabilmiş,herkesin acısını hafifletebilmiş biraz 'deliler',bunları çizgilerdeki kahramanlarıyla karıştırmayı başarabilmiş ama zor taşıyabilmiş çocuk 'deniz'ler ve filmin en vurucu diğer yanı olan gözyaşıyla kahkahanın karışıp gittiği dakikalar var.teşekkürler çağan ırmak,çetin tekindor,fikret kuşkan,hümeyra ve tüm emeği geçenler.bu üstü kapatılmaya çalışan ya da unutulmaya yüz tutmuş geçmişi;gerçekçi,unutulamayacak şekilde içlerimize işleyen,suratımıza çarpan kusursuz filminiz için...
    Amir Han
    Amir Han

    Takipçi 452 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    22 Mayıs 2014 tarihinde eklendi
    Çağan Irmak'ın popülaritesinin artmasının kaynağı olan bir yapım. Fikret Kuşkan ve Çetin Tekindor gibi karakter oyuncularının izleyiciyi oyunculuklarıyla etkisi altında bırakması yönetmenin en büyük kozu. Diğer oyuncuları beğenmedim. Çocuk oyuncu Ege Tanman iyi düşünülmüş fakat hayal görme sahneleri çok cılız ve gereksizdi. Yinede kaliteli bir yapım.
    ramses-bbb
    ramses-bbb

    Takipçi 7 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    19 Mart 2009 tarihinde eklendi
    bu filme çok iyi diyenler ya iyi film izlememişler yada film izlemeyi ağlamak sanıyorlar... orta - vasat bir film. dahası da yok... 5 / 10
    Veli
    Veli

    Takipçi 18 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    19 Mart 2006 tarihinde eklendi
    Filmin ege kültürünü yansıtması ve buram buram ege agengiyle süslenmesi beni etkiledi. Bir egeli olarak, filmi en iyi benim anlayacağımı düşündüm ve iyi ki yanıldım. Yüz binlerce kişi ile aynı duyguyu paylaşmanın sevinci içerisindeyim. Tebrikler Çağan Irmak sonsuz teşekkürler...
    Akousa
    Akousa

    Takipçi 15 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    7 Haziran 2021 tarihinde eklendi
    Mükemmel bir dramatik/komedi/psikolojik/gerilim filmi. Türk sinemasının en iyi işlerinden biridir kendisi.
    l-i-l-a-H
    l-i-l-a-H

    Takipçi 2.129 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    15 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    Yetkin Dikinciler in şahane oyunu ve ağlatan kareleri ile sevdiğim filmler listeme girdi...
    volkanick
    volkanick

    Takipçi 683 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    11 Şubat 2008 tarihinde eklendi
    çok uzun zamandır izlediğim hiçbir filmde hiç bu kadar ağlamamıştım.
    potasyum
    potasyum

    Takipçi 531 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    1 Nisan 2011 tarihinde eklendi
    Ne gzel bir film.
    The-Erinch
    The-Erinch

    Takipçi 217 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    26 Kasım 2011 tarihinde eklendi
    Zamanında çalıştığım sinemada,çıkışında mendil dağıtmamızla medyada yer almışdık..sanırım 5-6 kere izlediğim ama her izlediğimde ağlamakdan boğulduğum,boğulurken güldüğüm..aynı anda tüm duyguları yaşatabilen,ince işlenmiş,çok başarılı bir film...hep aynı yorumu yapmışlar,abartılıyor? pardon da insanlar neyi abartıyor,ne olur onu açıklayın,aynı anda ağlarken bir anda gülebildiğin bir film daha var mı Türkiyede çekilen?????????
    greendestiny
    greendestiny

    Takipçi 192 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    13 Haziran 2010 tarihinde eklendi
    her izledigimde gozumde yas, kalbimde sizi birakan bu film bence turk sinemasinin doruk noktasidir....
    tamerercig
    tamerercig

    Takipçi 61 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    22 Kasım 2005 tarihinde eklendi
    Yıl 1980 ... Sadık (Fikret Kuşkan) gazetelerde yazarlık yapmaya çalışan ama siyasi görüşleri nedeniyle yazıları yayınlanmayan bir gazetecidir. Eşi hamiledir ve doğacak çocuklarını sevgiyle beklemektedirler. Yalnız doğum onları çok ters bir zamanda yakalar.80 darbesinin sabahında eşiyle sokak ortasında kalakalır.Hiçbir yardım gelmediği için eşi kan kaybından bir parkta can verir.Yeni doğan oğluyla yapayalnız kalan Sadık'ı zor günler bekler.Darbeyle beraber bütün siyasi yazarlar hapise atılır.Buralarda ağır işkenceler görür.Hapisten çıktığında ise oğlu Deniz bir yaşına gelmiştir. Oğluna kol kanat geren Sadık onu çizgi romanlarla , masallarla büyütür. Küçük Deniz bütün olayları kendi hayallerinde yaşamaktadır.Babası onun kahramanıdır ve onu bütün kötülüklere karşı koruduğuna inanmaktadır.

    Günün birinde Sadık oğlu Deniz'i de alarak yıllardır konuşmadığı babasının çiftliğine gider.Babası yıllar önce evi terk ederek İstanbul'a giden oğlunu hiçbir zaman affetmemiştir.Küçük Deniz bütün aileyi bir araya toplamaya yetecek midir?

    Filmin konusu böyle.. Ama her şey burada yazılanlar kadar basit değil. "Nesi basit değil" dediğinizi duyar gibiyim.. Çünkü buna benzer belki de onlarca film seyrettik.Evet.. Belki de onlarca böyle film seyrettik.. Ama inanın bana bu filmde ki oyunculuklar gibi oyunculuğu hiçbirisinde görmedik.. Bu kadar mı etkili , bu kadar mı içten oynanır yaa.. Hiç mi kötü oynayan oyuncu olmaz aralarında.. Vallahi de billahi de oyunculuklardan bir tanesine bile kötü bir söz söyleyemiyorum.. Çünkü bu filmi bu kadar mükemmel yapan onlar.. Yıllarca unutulmayacak bir oyun çıkartıyorlar.. Hele bir babaanne rolüyle Hümeyra var ki sormayın gitsin.. Bir zamanların şarkıcı Hümeyra'sı ve Türk sinemasının unutulmaz oyuncularından birisi olarak bu filmle adeta zirvenin zirvesi yapıyor.. İnanılmaz oynuyor.. Ben şimdiki neslin Hümeyra'yı Avrupa Yakası dizisiyle tanımış olmasına çok üzülüyorum.. Asiye Nasıl Kurtulur , Kırık Bir Aşk Hikayesi , Mine gibi unutulmaz filmlerde rol alan Hümeyra'yı acaba kaç kişi yakından tanıyor.Sinemaya şarkıcılıktan geldiğini kaç kişi biliyor.. Az önce saydığım filmlerde oynadığını kaç kişi biliyor.. Üzülüyorum gerçekten .. Böyle büyük bir yetenek niye ön plana çıkmıyor .. Ama bu filmi yani Babam Ve Oğlum'u ne kadar çok seyreden olursa o kadar çok kişi Hümeyra'yı daha yakından tanıyacak ve o kadar çok seveni olacak.. Hümeyra'nın inanılmaz oyunculuğunu görmek için bile bu filme defalarca gidilir..

    Çetin Tekindor.. .. İnanın ne yazacağımı bilmiyorum. Ama şunu söyleyeceğim birazda utanarak.. Ben bu adamın bu kadar mükemmel oyuncu olduğunu bilmiyordum.. Hep önyargıyla bakıyordum.. Ama oynadığı rolle resmen suratıma tokat yemiş gibi oldum.. İnsan oğluna duyduğu öfkeyi ve ona duyduğu inanılmaz sevgiyi bu kadar mı güzel yansıtır perdeye.. Müthiş ki ne müthiş. Yaa Şerif Sezer?? Yılların eskitemediği büyük bir oyuncu daha.. Ve yine inanılmaz bir oyunculuk.. Fikret Kuşkan'a ne denmeli.. Bu kadar mı içten bu kadar mı yürekten oynanır.. Bir insan perdeye bu kadar mı güzel gider.. Ama bir çocuk oyuncu var ki.. adını filme resmen altın harflerle yazdırıyor. Bu çocuk rol kesmiyor.. resmen yaşayarak oynuyor.. Bacak kadar boyuyla "acaba bu çocuk değil de film hilesiyle birisini küçülttüler de o mu oynuyor" diye düşünmeden edemiyorsunuz.. Yaa filmdeki oyunculukları öve öve bitiremem ben.. Hayatımda seyrettiğim nadir filmlerden birisidir bu film.. Resmen bütün oyuncular bütünleşmiş. Oynamıyorlar sanki.. Hepsi rollerini yaşıyor.. Yazımın başında da belirttiğim gibi .. Öykü çok bilindik bir öykü.. Ama bilindik bir öyküyü oyuncuların unutulmaz performansı sayesinde büyük bir zevkle seyrediyoruz..

    Çağan Irmak'a deyinmeden olmaz.. Hem senaryosuyla hem de inanılmaz yönetmenliğiyle adeta ben buyum diyor.. Filme öyle bir tempo veriyor ki seyirci bir an bile nefes alamıyor.. Resmen bir şey gelip boğazınıza takılıyor.. Tam hıçkırıklara boğulacakken her arabesk yönetmenin yapmadığı şeyi yapıp bir anda tempoyu düşürü veriyor.. Her hüzünlü sahnenin sonuna bir espri yerleştiriyor.. Yani insanları hıçkırıklara boğmak elindeyken bir anda bu kadar yeter diyor.. Ve izleyenler ağlamakla gülmek arasında bir yerde kalıyor.. Ama şu yanıltmasın sizi.. Çağan Irmak tempoyu ne kadar düşürmek isterse istesin seyirciler helak oluyor.. Ben hayatımda şimdiye kadar böyle bir şey görmedim.. Bütün sinema.. Ama bütün sinema ağlıyordu.. Şöyle bir dönüp etrafıma baktım.. İnanın bana ağlamayan bir kimse yoktu.. Hatta ağlamanın yanında hıçkırıklara boğulanlar bile vardı..Böyle bir sahneyi hayatım boyunca gördüğümü hatırlamıyorum.. Gönül Yarası'na duygusal film diyordum.. Ama bu filmdeki duygusallık neredeyse Gönül Yarası'nı ikiye katlar.. İşte bunun tek nedeni perdede ki oyuncuların inanılmaz performansı ve Çağan Irmak'ın inanılmaz kurgusu..
    Bu filmde ki oyunculukları yazın bir kenara.. Çünkü Antalya Film Festivalin de bu oyuncuların dışında birilerine ödül giderse
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.438 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    11 Kasım 2014 tarihinde eklendi
    Türk sinemasının sayılı kaliteli yapımlarından biri 9/10
    Chev
    Chev

    Takipçi 952 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    31 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    Herkesin izlemesi gereken yapımlardan , gözyaşlarımı tutamadığım sahneler oldu ve oyunculuklar etkileyici şekildeydi , sonuç olarak 10/9 diyorum
    throughout
    throughout

    Takipçi 367 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    23 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    hayatımda hiçbir filmde bu kadar ağlamamıştım... ama kesinlikle bu filmde ajitasyon yok.. ki özellikle yönetmen baş karakterin ölüm anını bizlere yansıtmayarak bu hatadan kaçındığını gösteriyor.. son derece etkili ve çarpıcı bir film.. hala izlemeyen var mıdır acaba ?
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top