Hesabım
    Dune:Çöl Gezegeni
    Ortalama puan
    3,9
    231 Puanlama
    Dune:Çöl Gezegeni hakkında görüşlerin ?

    62 Kullanıcı yorumları

    5
    13 Eleştiri
    4
    10 Eleştiri
    3
    5 Eleştiri
    2
    9 Eleştiri
    1
    9 Eleştiri
    0
    16 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    EFTAL SARAC
    EFTAL SARAC

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    30 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    Kesinlikle vakit kaybı bir film. Son dönemde (iddialı diye bol reklamı yapılan) izlediğim içi en boş film.
    %50 avatar, %20 star wars, %20 tremors, %10 black panter çorbası. Konu yok. İzleyiciye vereceği hiç bir yenilik yok.
    Oyuncular bile filmi kurtaramamış.
    İzlemek için harcadığım zamana yazık oldu.
    Enes Gntv
    Enes Gntv

    Takipçi 4 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    8 Kasım 2021 tarihinde eklendi
    2.5 saati türk dizisi gibi bakışma sahneleriyle doldurmuşlar. Aksiyon desen yok hadi onu geçtim insan bir kıpırtı istiyor, zaten diyaloglar çok zayıf, karakterler tanıtılmıyor kimin kim olduğunu asla anlamıyorsunuz. filmin konusunu bile anlamadık.
    sevim gündüz
    sevim gündüz

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    28 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    Hayatımda bu kadar kötü bir film izlememistim zendaya filmde 5saniye falan görünüyor asla fragmandaki gibi aşk falan yaşamıyorlar
    Oğuzhan Mert E.
    Oğuzhan Mert E.

    11 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    7 Kasım 2021 tarihinde eklendi
    Film ilk andan itibaren ne kadar büyük bir bütçeyle çekilmiş olduğunu izleyiciye hissettiriyor. Özellikle müzik konusunda büyük ustanın elinden çıkma olduğunu fark ediyoruz. Şunu söylemek istiyorum ki; başrol oyuncusu rolü çok iyi üstlenmiş, sırıtan bir tarafını ben göremedim. Keşke türk sinemasında da böyle filmler izlesek diyorum ama ne yazık ki böyle bir şey asla mümkün olmayacak...

    İlerleyen bölümlerini çok merak ediyorum.
    Sinema biletine verdiğim parayı fazlasıyla karşılayan bir yapıt.
    Gidilip, izlenilmeli...
    Dilan Çelebi
    Dilan Çelebi

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    8 Kasım 2021 tarihinde eklendi
    İkinci yarısını izlemeden kalktık çünkü daha fazla dayanamadık. Konusu saçma, işleyişi sıkıcı. Üzgünüm ama tercih edilmemeli.
    Alper Çimik
    Alper Çimik

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    28 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    Ömrümden ömür çaldı bu film IMDB si neden bu kadar yüksek bilmiyorum ama izleyenin ve güzel bir film diyenin aklına şaşarım. Çok kötü bir film
    Gizem ZORBA
    Gizem ZORBA

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    22 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    Berbat ötesi, gereksiz çok sahne var mı diyeyim film akmıyor mu diyeyim, olaylar arasındaki bağlantı kopuk mu diyeyim bitmesi için dua ettim resmen
    Ediz Sözüer
    Ediz Sözüer

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    30 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    Gerçekten şaşkınım. İkinci kere kandırıldığıma inanamıyorum! Burada en başta yazılı yorumdaki övgülere kanarak filme gittik ve sonuç gerçekten ancak bu kadar rezalet olabilirdi. Zaten Blade Runner 2049 filminin yönetmeni olduğunu okuduğumda "eyvah!" demiştim, "yoksa yine boğucu, sıkıcı ve niteliksiz ve hiç bir şeye benzemeyen ve hiç bir şey vermeyen bir film daha mı!" diye aklımdan geçmişti ama bu kadar övgüler yapılmış, "Ne kadar kötü ve berbat olabilir ki!?" değil mi? İmdb puanı da 8.3 (Blade Runner'ın da 8.0 ne tesadüf!) "Bilim Kurgu başyapıtı, Sahneden gözünüzü alamıyorsunuz, hipnotik etki, Avatarla rekabet edecek kadar cüretkar!" Böyle abartılı ifadelerle övülen film hakkındaki gerçek deneyimimiz: Hayatımda ilk defa bir filmi, film arasında ikinci yarısını izlemeye dayamadan terk ettim. Hem de en pahalı bilet olan İmax 3D olduğu halde. Resmen işkenceydi. O kadar sıkıcı, boğucuydu ki, ağır diyenleri nazara alarak en yüksek doz kahve içmeme rağmen, çoğu yerinde sanki birisi göz kapaklarımı zorla aşağıya çekiyordu. Bakınız ne görsel efekt namına bir şey var, ne görsellik namına hayran bırakan bir sahne ve ne de ses efekti. (Ha çok yüksek sesli ve resmen gürültü olan seslerle işkence ediliyor size. Öyle bir ses var bakın!) Bir film yavaş akabilir, sakin olabilir. Fakat keyifle izlenmesine ve sürükleyici olmasına mani olmayabilir bu durum. Ancak bu film öyle değil. Uyduruk ve anlamsız bir konu var. Tempo yok, sürükleyicilik yok, heyecan yok, merak yok, tamamen manasız saçmasapan bir konu var. Güya Imax 3D izliyorsunuz. Dakikalarca durağan bir şekilde karşılıklı durup aptalca diyaloglar kuran insanları izliyorsunuz çoğu yerde. Bu nasıl bilim kurgu? Bu nasıl baş yapıt? BU neyin Imax 3D'si? Yahu yalanınız batsın! Bu filmi övmek için kaç para verdiler! Bir de Avatarla karşılaştırılmış! Tam zıddı bu film Avatar'ın. Benzer hiç bir yanı yok ve Avatar'ın sahip olduğu hiç bir olumlu özelliğe sahip değil. Niteliksiz ve özelliksiz bir film. Tabi internette yok film. Kısa bir fragman ve bir dolu övgü ve yüksek imdb puanları görünüyor etrafta. Bir de kapalı gişe oynadığına dair haberler. Dolayısıyla tutsak seyirci olarak mecburen merak ediyorsunuz ve merakınızı gidereceğiniz tek yere, sinemaya gidiyorsunuz. Sanki boğazımı sıktı biri film boyunca. Bu kadar sıkılıp boğulduğumu ve uykumun geldiğimi hiç hatırlamıyorum. (Bunun benzerini ancak Blade Runner 2049'da yaşamıştım. Aynısını tekrar yaşadığıma inanamıyorum.) Paramla rezil olduğumu ve bunun dünya çapında büyük bir kandırmaca olduğuna inandım. Ama hala inanamadığım şu: Bu insanlar filmi izleyince "Hayır öyle değil! Bu film tamamen b.tan bir film tek kelimeyle berbat ötesi bir deneyim sunuyor! Ve siz nasıl övüyorsunuz bunu!" diyecek cesareti acaba bulamıyorlar mı? Çünkü o kadar övülmüş ve yüksek puanlar almış ki, birileri "Sen anlamamışsın! Senin seviyen filmi anlamaya yetmemiş! Sen eşeksin ki, hoşaftan anlamamışsın!" diyecekler diye mi korkuyorlar, çekiniyorlar acaba!? Vallahi ben çekinmiyorum ve yazıyorum. Duymayanlar duysun: "Bu 2 film de berbat ötesi ve b.tan iki filmdir! İnanmazsanız deneyin görün" Ya da içtiğinizin hoşaf olduğuna da inanabilirsiniz. Belki tadı öyle gelebilir size. Ama biz öyle düşünmüyoruz!
    Sena Turna
    Sena Turna

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    15 Kasım 2021 tarihinde eklendi
    Çok kötü asla sarmıyor kesinlikle gitmeyin beğenmedim izlediğim en kötü filmler listesinde ilk 5e girer
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.882 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    8 Nisan 2024 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Frank Herbert'ın aynı isimli romanının (1965) bir kısmını, "Birinci Bölüm" olarak uyarlayarak, Jon Spaihts ve Eric Roth ile birlikte yazan, "Sicario" (2015), "Arrival" (2016) ve "Blade Runner 2049" (2017) gibi filmlerden de tanıdığımız Denis Villeneuve'nin yönetmen koltuğunda oturduğu “Dune / Dune: Part One”, destansı bir bilim - kurgu filmi olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz; 165 milyon dolarlık bir bütçeyle oldukça zengin bir oyuncu kadrosunun yanı sıra görsel efekt ve yeşil perde teknolojilerinden de fazlasıyla yararlanıldığı, Origo Film Stüdyoları (Budapeşte, Macaristan), Ay Vadisi (Ürdün), Stad Yarımadası (Norveç) ve Liva Vahasında (Birleşik Arap Emirliği) çekilmiş olan filmimize biraz daha yakından bakalım...

    Bir Fremen kadını olan Chani'nin (Zendaya) anlatımıyla:

    140 dereceye kadar çıkan günün yakıcı sıcaklığından korunmak amacıyla, baharat çıkartma işini Kraliyet adına üstlenmiş olan Harkonnen'lerin kontrolü altındaki Arrakis gezegeninde, baharat hasat makineleri, akşamın karanlığında ortaya çıkmakta ve yerli halk ne kadar direnerek karşı koysa da, Harkonnen'ler zenginleşmeye devam etmektedir...

    Ama bir gün, Uzay Loncasının da talebi sayesinde aynı Harkonnen'ler, bir İmparatorluk kararıyla gezegenden, aniden uzaklaştırılıverirler...

    *Yıl 10191 ve Atreides Evinin Ana Dünyası Caladan'dayız...

    Sabah kahvaltısı vesilesiyle kadınlara özgü, çok özel bir yetenek olan "Gesserit becerilere" sahip olmadığı düşünülen genç Paul Atreides (Timothée Chalamet) ve "Bene Gesserit" (beceriye yeterince sahip olan) annesi Lady Jessica (Rebecca Ferguson) ile tanışır ardından da, metali kesecek güçteki kum fırtınaları ve tehlikeli hava olaylarının hakim olduğu Arrakis gezegenine çölü, boyları 400 metreye kadar ulaşabilen dev kum solucanları (Shai - Hulud) ile paylaşan ve adı Fremen olarak bilinen yerli kabilelerin, hayatta kalabilecek kadar iyi adapte olduklarını öğreniriz...

    Ki, söz konusu baharata uzun süre maruz kalmak, tehlikeli ve güvenilmez olarak da tanınan bu kabileye, karakteristik mavi (Ibad'ın) gözlerini de vermiş olup, onu kutsal bir ürün saydıklarından, hasadını da zora sokmaktadırlar...

    Ancak yıldızlar arası yolculuklar açısından olmazsa olmaz nitelikteki, uyuşturucu ve insana geleceği görme özelliği de kazandıran baharat; İmparatorluk tarafından, evrendeki en değerli madde olarak görülmektedir...

    O yüzden de Arrakis gezegeninin kontrolü, bizzat İmparatorlukğun kendisince, "Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü" dedirtircesine, durup dururken Dük Leto Atreides'in (Oscar Isaac) liderliğini yaptığı Atreides ailesine verilir...

    Yani Harkonnen'lerin yerini Atreides'ler alacaktır bundan böyle gezegende...

    İlk keşif görevi de, ailenin usta savaşçılarından ve gezegen hakkında sürekli "rüyalar" gören Paul'ün eğitmenlerinden Duncan Idaho (Jason Momoa) ile ekibindedir...

    Çok istese de, "Dükalık varisi" olması sebebiyle, Duncan ile beraber Arrakis'e gitmesine izin verilmeyen Paul'ün yeni silah eğitmeni de, Gurney Halleck (Josh Brolin) olur...

    *Aynı esnada kazanların fokurdamakta olduğu, Harkonnen Evinin Dünyası Giedi Prime'dayız...

    Baron Vladimir Harkonnen'in (Stellan Skarsgård) yeğeni Glossu Rabban (Dave Bautista), baharat çıkartma ayrıcalıklarını, İmparatorluk kararı ile Dük Leto'ya devrederek Arrakis gezegeninden ayrılmaya zorlandıkları için hem çok üzgün hem de ziyadesiyle kızgındır...

    Bu arada İmparatorun "Bene Gesserit" Rahibelerinden Gaius Helen Mohiam (Charlotte Rampling), gelecekten öngörüler içeren rüyalarından haberdar olduğu Paul ile onu test etmek üzere tanışmak istemektedir...

    Testin sonucuna göre Paul, sadece kadınlarda bulunması gereken yetenekleri, genetik yol ile annesinden kapmıştır...

    Derken...

    Thufir Hawat'ın (Stephen McKinley Henderson) öncü ekibi güveniği sağlamış ve ardından da Dük Leto ile mahiyetindeki heyet Arrakis gezegenine varmıştır...

    İlginç olan husus, genç Paul'ün yerel halk tarafından, Lisan El - Gaip vurgusu ile kendilerine vaad edilen "Mesih" şeklinde karşılanmasıdır...

    Neyse...

    Saraya geçildiğinde Lady Jessica kendine, yerel halktan Shadout Mapes'i (Golda Rosheuvel) yardımcı olarak seçer...

    Seçer seçmesine de, Harkonnen casuslarından biri Paul'ü öldürmeye yeltenirken enseleniverir...

    Bunun üzerine Rahibe Gaius Helen Mohiam, Baron Vladimir Harkonnen'den, özellikle ana oğul Atreides'lere dokunulmayacağına dair bir söz alır...

    Yalnız baharat üretiminde de henüz, bir türlü istenilen seviyelere ulaşılamamıştır...

    Zira Harkonnen sabotajları bir türlü bitmek tükenmek bilmemektedir...

    Şimdi Dük Atreides için sırada, gezegenin gerçek sahibi olan Fremen kabilesi ile uzlaşmak vardır...

    Bu amaçla da kabilenin reisi, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olan Stilgar (Javier Bardem) ile bir görüşme organize edilir...

    Sonrasında, da Arrakis gezegeninde görevli, kendisi de bir Fremen olan İmparatorluk ekolojist ve değişim yargıcı Dr. Liet-Kynes (Sharon Duncan-Brewster) ile biraraya gelinerek, baharat üretim alanlarına gidilir...

    İşte tesadüf bu ya, Dük'ün talimatı ile hem de ciddi anlamda bir üretim kaybı göze alınarak, aniden arızalanan Delta Ajax 9 kodlu paletteki yirmi bir çalışanın kurtarılma operasyonu gerçekleştirilirken, yalnız kendisine görünen Chani'nin "hayali siluetinden" büyülenerek donup kalan Paul, Gurney Halleck sayesinde son anda yırtarak kendini helikoptere atıverir...

    *An itibarıyla, Baron Harkonnen'in komutanlarından Piter De Vries'ın (David Dastmalchian), İmparatorun da onayladığı şekilde Sardaukar Bashar'dan (Neil Bell) üç tabur seçkin lejyoner asker istediği, İmparatorluk Ordu Gezegeni Salusa Secundus'tayız...

    Önceden ve gizlice tasarlandığı anlaşılan, sinsi bir planın uygulamaya konulduğu bu görüşmenin ardından, Atreides evindeki bir hainin de yardımı ile Arrakis gezegenin savunma kalkanı düşer ve Dük'ün Sarayı, Harkonnen ile İmparatorluk ortaklığının, göklerden başlattıkları yoğun saldırısının altında kalır...

    Dakika 75...

    Geride, Atreides dükalığının hayatta kalan fertlerinin, Harkonnen ve İmparatorluk birliklerine karşı verdikleri ölüm kalım mücadelesinin anlatıldığı 80 dakikalık bir bölüm daha mevcut...

    Fakat hemen belirtelim ki, yorumumuzun en başında da vurguladığımız gibi oldukça uzun olan süresine karşın "Dune" hikayesi, bu filmde noktalanamıyor...

    Nihai sonu görmek için devam filmi, "Dune: Part Two"yu beklememiz gerekecek...

    Keyifli seyirler,
    Berfin Can
    Berfin Can

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    5 Kasım 2021 tarihinde eklendi
    Kesinlikle övüldüğü kadar güzel değil. Filmin yarısında çıktım. 13 yaşındaki çocuklara hoş gelebilir. Boş yere para yatırmışlar. Baharattan soğudum
    Tuğba Hüroğlu
    Tuğba Hüroğlu

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    31 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    Filme ağır işliyor diyenler acaba kitabın ilk serisini okumuşlar mı? Kitap zaten ağır ben daha kötü bekliyordum okurken bile hayal gücünüzü zorluyor. Bu kadar iyi çekebilmelerine şaşırdım. İlk kitabı 2 3 seriden yapacaklarını okumuştum bir yerde o kadar ağır bir bilim kurgu yani. Siyaset politika din savaş felsefe ne ararsan var kitapta hangi birini 2 saate sığdırsınlar. Çok başarılıydı
    Eren Moti
    Eren Moti

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    28 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    filmin 3/4 ünde uyudum. o derece sıkıcı gelecek filmleri nasıl olur bilmiyorum ama son zamanlarda izlediğim en sıkıcı film
    Uygar Sunal
    Uygar Sunal

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    1 Kasım 2021 tarihinde eklendi
    Film 10119 geçiyor ama ferman okunup mühür basılıyor. Teknoloji ileride mi yoksa geride mi ? Fremenler son teknoloji kıyafet üretiyor ama çöl solucanı gelmesin diye tam tam dansı yaparak yürüyor. 10119 yılında sessiz uçamıyorlar yani. Sözde politika yapmaya gidiyorlar Hükümdarın oğlu, doktora direk “sen fremen misin ?” diye soruyor. Nasıl incelikli bir politika. Hiç bir gezegende halk yok, halkın yaşadığı yer mekan yok. Helikopterin yandan pervanelisi mi üstün teknoloji. Bugün SİHALAR, İHALAR ile savaşıyoruz bunlar meydan savaşı yapıyor. Adamlar ayrı gezegende yaşıyor ama fiziksel özelliklerinde belirgin fark bile yok. Çöken Amerika’nın tel tel dökülen filmi olmuş.
    Burak Meriç
    Burak Meriç

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    26 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    Tam anlamıyla bir vakit kaybı, lüzumsuz sahnelerle uzayan, sarkan, akmayan bir film. Birbirinden kopuk kopuk ilerleyen, 57inci dakikasına kadar sizi içine almayan felaket ötesi bir film. Abartılı ve yetersiz bir oyunculuk da cabası. Yine aktarılamayan bir hikaye, ırkların özellikleri ve daha nicesi. Uzak durun.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top