Hesabım
    Çapkın
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    1,5
    Kötü
    Çapkın

    Çapkın

    Yazar: Murat Tolga Şen

    Hollywood yıllardır bambaşka amaçlarla yola çıkan karakterlerin aşka düşmesini ve çırpınmasını gösterir durur. Çapkın'da rahat ve kolay bir hayat sürebilmek için zengin kadınları yatağa atarak bu uğurda ilerleyen Nikki'nin (Ashton Kutcher) eğlenceli başlayan ama bir aşk trajedisine dönüşen öyküsünü anlatıyor. Nikki için kadınlar çoktan çözülmüş birer avdır sadece. Onların, giydikleri Dolce&Gabbana ceketlerin, Helmut Lang jeanların içine saklanmış zavallı ve mutsuz kadınlar olduğunu bilir, gençliğine ve aşırı derecede sevimli oluşuna güvenerek zahmetsizce tavlar.

    Üstelik bunları yaparken kendine has yöntemleri vardır. Kendini rahata erdirecek kurbanlarını kandırırken kullandığı puanlama gibi. Dediğine göre bir kadını tamamen baştan çıkarmak, güvenini kazanmak için 26 puana ihtiyaç var; çiçekler için bir, yemek için iki, orgazm için üç puan. Ama avcının da av olduğu bir an gelir ve Nikki'de bir, iki, üç derken, kaçıncısında olduğunu bilmediğimiz bir anda burnunun üzerine çakılıverir. Meslektaşı sayılabilecek bir kadın olan Heather (Margarita Levieva) aklını başından alır ve Nikki'yi aşkın alevli çaresizliğine fırlatır atar.

    Kısa ve paçaları kıvrılmış jean'i ve pantolon askıları yüzünden olsa gerek; perdede Nikki'yi her gördüğümde "Otomatik Portakal"ın Alex DeLarge'si geldi gözümün önüne. İçerik olarak da, toplumun değerlerine saldırma, sömürme ve yıkmak gibi bir benzeşme mevcut ama "Çapkın" bunları anarşist bir tavırla aktarmak yerine kendi seksüel aşk öyküsünün çatısını kurmak için kullanmayı uygun görmüş.

    "Çapkın" benzerlerini daha önce yüzlerce kez izlediğimiz bir konuyu ısıtıp tekrar önümüze sürüyor. Aşırı hırslı ve rahatına düşkün genç insanların ahlaksız yükselişi ve bunun getirdiği çöküş teması 80'lerde iyice sömürülerek tüketilmişken böyle bir filmi çekmek gerekli miydi bilinmez. Yine de "Çapkın", yapılan filmlere tamamen "ürün" anlayışıyla yaklaşıldığı Hollywood'dan gelenler arasında, başyapıt ilan edilmese bile sıkılmadan izlenecek türden hoş bir seyirlik gibi duruyor.

    Hoş bir seyirlik dediysek hemen gevşemeyin lütfen. Çapkın ne yazık ki soft pornoya yaklaşan rahat seks sahneleri yüzünden sevgiliyle el ele tutuşularak gidilecek türden bir film değil. Film, iyice muhafazakârlaşan seyirciyi bu anlamda rahatsız bile edebilir.

    Özellikle ilk yarısı cinsellik üzerine kurgulanan film ima etmektense, göstermeyi tercih ediyor. Nikki ve Samantha'nın (Anne Heche) tutkulu seks sahneleri "Temel İçgüdü"den beri görmediğimiz türden bir cüretkârlık içeriyor. Film de sevgilinin pubik kıllarının traşlandığı romantik! Bir ayin bile mevcut ki Ashton Kutcher hayranı genç seyirci bakalım buna ne tepki verecek?

    Artık sinemada cinsellik görmekten dolayı aşırı rahatsız olan seyirci profili var ve bu "Çapkın"ın gişesini etkileyebilir ama neyse ki afili bir Ashton Kutcher duruşundan başka bir şey içermeyen afiş bu konuda iyi bir sır saklayıcı görevini üstleniyor. "Çapkın", başkarakterini kahramanlaştırmamak için elinden geleni yapan ve onu tanrıdan bir zavallıya indiren hikâyesinin için de Ashton Kutcher'in özellikle iticileşmiş oyunundan güç alan, bolca çıplak ve seks sahnesi içeren ama bir yandan da finalinde zirve yapacak türden ahlakçı bir ders vermeye çalışan ilginç bir film.

    twitter: murattolga

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top