Üç Maymun
Ortalama puan
3,2
732 Puanlama

212 Kullanıcı yorumları

5
23 Eleştiri
4
40 Eleştiri
3
26 Eleştiri
2
58 Eleştiri
1
42 Eleştiri
0
23 Eleştiri
Sırala
En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
cudiferat
cudiferat

Takipçi 177 değerlendirmeler Takip Et!

4,5
26 Nisan 2009 tarihinde eklendi
Nuri Bilgenin diğer filmlerini de izlemiş bir sinemasever olarak söyleyeyim ki; en az sıkılacağınız Ceylan filmi budur.

Konunun harmanlanış şekli ve akışı gerçekten çok güzel, oyunculuklar da iyi denilebilir.
Görüntü yanını derseniz hiç birşey yapmazsınız sesi kapatıp filmi izleseniz o bile yeter. Özellikle:
-Filmin başında arabanın uzaklaştığı
-Annenin yüzünde saçlarının hafiften uçuştuğu ve arkasından oğlunun görüldüğü
-Oğlan çocuğunun tren raylarından giderken çatıdan kuş bakışı görünüm
-Oğlanın mide bulantısından önceki ruh halini yansıtan durumu ve kusması
-ve pek tabii ki Filmin son sahnesi gerçekten bir ressamın tuval i ile eşdeğer.

Bu arada filmin isminin cuk oturduğunu ve senaryonun Yılmaz Güney in Baba filmini bana bir an anımsattığını belirtmeden geçemeyeceğim.
8,6/10
Dipnot: Baba hapisten çıkınca oğlana verip veriştirmesi, Hele bi de üstüne "3 sefer ziyaretimi geldiniz" sekansındaki performans gerçekten çok güzeldi ve adeta başına gelmiş gibi o anı seyirciye yaşatıyo
kadir503
kadir503

Takipçi 329 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
21 Nisan 2009 tarihinde eklendi
- ?Üç Maymun'u Oynamak -Geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali'nde aldığı ?En İyi Yönetmen? ödülü yalnız ülkemize adayarak, bizleri gururlandıran Nuri Bilge Ceylan'ın son filmi ?Üç Maymun?, ülkemizde olduğu gibi birçok ülkede de yılın en beklenen filmleri arasındaydı. Birçok filmiyle Cannes'da yarışan Ceylan; özellikle son filmleriyle festivalden ödülle dönmüş bizleri heyecanlandırmıştı. Büyük bir ödül için iyiden iyiye beklentiye giren bizleri, beklediğimiz ölçüde bir ödülle döndüğü için Ceylan'a teşekkür etmeyi bir borç biliyorum kendime öncelikle. Son yıllarda iyiden iyiye sanat sineması, entelektüel sinema diye adlandırılmış sinemaya arz eden en önemli yerli yönetmenlerimizden Nuri Bilge Ceylan. Minimalist sinema olarak tanımlanan -sanıyorum daha doğru olacak- tarzı daha ilk filminden beri benimseyen yönetmen; kendine has tarzını, sinemasal dilini her geçen filminde iyice geliştirdiğini görmemek için herhalde kör olmak gerek. Bu açıdan baktığımızda yönetimini iyiden iyiye geliştiren Ceylan'ın, ödülü almasını aslında tahmin etmek pek de güç değildi.Fotoğrafçılıktan gelme Ceylan'ın, bir tabloyu hatırlatan planlar çekmesi yönetmenin sinemasının en belirgin özelliklerinden biri. Yönetmeni iyi takip edenlerin bilecekleri gibi, yönetmenin bir diğer belirgin özelliği de uzun plan ve plan-sekanslara yer vermesi. Önceki filmlerinde bazı bu uzun planları gereksiz bulanlardandım; lakin bu filminde hikaye anlatımına yardımcı olan bu uzun çekimler filme katkısı büyük. Ceylan'ın anlattığı hikaye bu sefer diğer filmlerindekine nazaran biraz farklı. Karakterlerin tamamıyla metropol insanlardan oluşuyor. Bir politikacının yaptığı kazayı üstlenerek şoförü hapishaneye giriyor, ailesine o hapisteyken para yardımı yapması ve çıkınca yüklü bir para almak üzere? Daha en başında kötü kokan bu suç üstlenme, aileyi karanlığa doğru g.türüyor. İlk bakışta izleyeni duygulandırabilecek, izleyicinin karakterlerle bütünleşebilecek gibi duran bir senaryoya sahip olan film; bu konuda bizleri ters köşeye yatırıyor. Daha başlangıcından Nuri Bilge Ceylan, karakterler ve hikayeyle izleyen arasına bir mesafe koyuyor. İzlerken, filmin neredeyse hiçbir sahnesine kendimizi yerleştiremiyoruz. Perdede izlediğimiz olayları yaşayan aileye dışarıdan başka bir göz olarak katılabiliyoruz ancak. Yazının başından da bahsettiğim gibi, Ceylan yönetmenliğinin zirvesinde ve sinemasının en olgun dönemini yaşıyor. ?İklimler'den sonra yine HD teknolojisiyle çektiği filminde zaten hemen her filminde çektiği estetik görüntüleri, teknolojinin de yardımıyla, filmin hikayesiyle örtüşen, kabusu andıran bir havaya sokmuş. Oyuncuları takip eden, bazen oyuncunun yüzünden başka bir şey göremediğimiz planlarla karakterlerin o andaki ruh hallerini mükemmel bir şekilde gözler önüne getiriyor. Tabii bunda oyuncuların nefes alış veriş ve bazı nesnelerin seslerinin yardımı da büyük. Hacer'in telefonunda çalan Yıldız Tilbe şarkısını saymazsak, müziğin kullanılmadığı filmde sesler önemli bir yer teşkil ediyor. Sırası gelmişken bu telefon melodisi şeklinde dinlediğimiz şarkı bazen filmde bir öneme sahip gibi dururken bazen de can s.k.cı bir hal alıyor.Anlatılan hikayede Ceylan bazı yerleri boş bırakıyor. Özellikle kadının neden kocasını aldattığı ve geçmişte ölen çocuklarıyla ilgili kısımlar hiç açıklanmıyor. Sanki bu boşluklar kasıtlı yapılmış gibi. Aslında pek de ipucu barındırmayan bu kısımlara izleyen kafasına göre eklemeler yapabiliyor, kendince. Belki de Ceylan böyle bir seçim yapmış kendi kafasında, belki de üzerinde durmak istediği kısımlar bu boşluklar değil. Yapılan ihanetin nedeni tamamen açıklanmıyorken, ki bu sınıf atlama çabası olabilir, filmin başında yapmadığı bir suçu üstlenen kocanın finalde çaycıya yaptığı teklif, sanki içerisinde bulundukları sistemin herkesi aynı mertebeye çıkarıyor der gibi duruyor. Bağımsız, ?auteur? yönetmen Nuri Bilge Ceylan; belki de kendine has o amatörlüğünden bu filminde iyice sıyrılmış. En başından oyuncu seçimlerinden bu anlaşılıyor. Filmlerinde genelde kendi akrabalarına ve hatta kendine dahi rol veren yönetmen bu filminde çok daha farklı isimleri kullanışı hemen göze çarpıyor. Oyuncuların hepsinden başarılı performans alan yönetmen; filmin genelinde oyuncularının vücut dilinden yararlanıyor. Hikayesinde fazla derinlere inmese de incelikli, stilize anlatımıyla yönetimine hayran bırakan ?Üç Maymun?; tahmin edileceği üzere ana akım seyircisinin hoşnut kalmayacağı, izleyen üstünde karabasan etkisi yapan son dönem yerli yapımlarımızdan da ziyade bana göre sinemamız içerisinde önemli bir yerde duran bir yapım. Belki üzerinden yıllar geçtikten sonra daha çok anlaşılacak ve daha çok sevilecek? - Üç Maymun {Three Monkeys, 2008} / Nuri Bilge Ceylan -
filizd-
filizd-

4 değerlendirmeler Takip Et!

1,0
14 Nisan 2009 tarihinde eklendi
nuri bilgi ceylan flim yapmaktan vazgeçsede bizde böyle kötü flimler izlemekten kurtulsak
believer86
believer86

Takipçi 27 değerlendirmeler Takip Et!

0,5
11 Nisan 2009 tarihinde eklendi
günümüz türk sinemasında saplantı haline gelmiş durağanlık bu filmde tavan yapmış tabi bunda yönetmenin fotoğrafçı kimliği de büyük rol oynamış günümüzde çoğu yönetmen bu tarzda filmler çekiyor. tamm iyi kamera kullanılmış nuri bilge filmlerinde sinematografiye diyecek yok ama her şey bundan ibaret değil,her şeyden önce sinema devinimdir, akıcılıktır,bu filmlere bakıyorum da hiç bir çekicilik doğallık göremiyorum; günümüzde türk filmi izleyemez oldum zira, nedense türk filmi izlemek istesem kendimi hep nostalji yaparken buluyorum:)
arkindogan
arkindogan

7 değerlendirmeler Takip Et!

1,0
7 Nisan 2009 tarihinde eklendi
Bu çekilen şeyden sadece film olmaz... Filmden başka her şey olur. Durağan, sıkıcı, sınırlı diyaloglara sahip, basit ve sıradan bir konuya sahip, tam bir türkmax filmi...

Bu filme gelene kadar nice güzel türk filmlerimiz var...

2/10 o da aldığı ödüllerin hatrına.
altanalansu
altanalansu

4 değerlendirmeler Takip Et!

1,0
5 Nisan 2009 tarihinde eklendi
filmi şimdi izledim..kesinlikle hayal kırıklığına uğradım. Herşey sınırlı kullanılmış, mekan,kişi,diyaloglar.. Bu kadar kötü bir film olacağı aklımdan geçmezdi. Zaman kaybı
Aware
Aware

Takipçi 103 değerlendirmeler Takip Et!

0,5
5 Nisan 2009 tarihinde eklendi
Bilsem ki yayınlanacak, kelimeleri seçmek için hiç mücadele sarfetmezdim. Koca film boyunca susan insanların donuk bakışlarını beyaz perdeye yansıtmak mıdır sinema, bu mudur yedinci sanat ? Toplayıp çarpsanız bir sayfayı geçmeyecek bir senaryo ile hesapta olayların akışına müdahale etmeyip izleyen o meşhur üç maymunları anlatınca bu kadar fosforlu bir film mi ortaya çıkıyordur ? Bu kadar sığ bir yaklaşım olabilir mi yahu ? İklimler filmi ne kadar berbat bir tarzsa sahipse, ne kadar izleyici sorumluluğundan uzak bir havası varsa, ve ne kadar kendisinde bulunmak şöyle dursun başarmaya teğet dahi geçemediği güzellik kendisine yakıştırılmışsa, bu film için de aynı şeyler geçerli. Koca iki saati ekrana boş boş bakarak geçirmek isteyenler için bire bir. Ya da filmi izlerlen bulamayıp da izledikten sonra bir dolu mana yüklemek istiyorsanız bir filme, bu film gayet müsait. Size üzerinde hiç bir şey olmayan, tek fırça darbesi olmayan, bomboş bir tual sunuyor. Şu kadar ödüle aday gösterilmiş, bu kadar ödül almıştan yola çıkarak o tuali doldurabilirsiniz deli saçması yalanlarla. Filmin prodüksiyonuna kafadan bir 2-3 puan verilir hani normalde, o kadar emektir, iştir vesaire. Es geçiyorum bu normali. 1/10
sahinbas78
sahinbas78

30 değerlendirmeler Takip Et!

0,5
4 Nisan 2009 tarihinde eklendi
Tek kelime.. İğrenç ... Nerde bunun toplumsal mesajı. Nerde gençleri doğruluğa düzgünlüğe yöneltişi? Nerde değer yargıları? Yani bu mudur Türkiyenin ödülden ödüle koşan filmi ve oscar adayı? Vay Türk sinemasının haline. Bir de bu filmi kpss de sordular. O kadar şaşa. Ayıp. İzlemeyin arkadaşlar mideniz bulanacak....
bahadirakdeniz99
bahadirakdeniz99

Takipçi 25 değerlendirmeler Takip Et!

0,5
25 Mart 2009 tarihinde eklendi
Yazıklar olsun diyorum başka birşey demiyorum. Filmin çekilmesi varan 1, Bunun yayınlanması varan 2, Oscar adayı olması varan 3. Yani şaka gibi. Çok ama çok kötü bir film. Burnuma çok kötü kokular geldi.
serkanay34
serkanay34

1 değerlendirme Takip Et!

2,5
22 Mart 2009 tarihinde eklendi
bu nasıl bir film türk aile yapısını kötüleyen felaket bir gösterim.Filmde toplasan 100 cümle kurulmuş onun da yüzde doksanı küfür.bu filme yorum yazmış olmam bile zaman kaybı ama izlemek iteyenler neyle karşılaşacağını bilmesi için yazıyorum.
yakup-kucuk
yakup-kucuk

32 değerlendirmeler Takip Et!

0,5
21 Mart 2009 tarihinde eklendi
Filmde herşey sınırlı kullanılmış. Sınırlı sayıda oyuncu, mekan, konuşma aklınıza ne gelirse. Konu olarakta çok basit geldi. Bence sıradan bir filmin üzerine çıkamamış. İzlerkende çok sıkıldım açıkçası. Aldığı ödülleri hakketmeyen bir film olmuş.
redjingle
redjingle

Takipçi 35 değerlendirmeler Takip Et!

1,0
17 Mart 2009 tarihinde eklendi
Ya tamam, sinemasal olarak kaliteli bi film.Ödüller, falan filan...Ama, insanın içi sıkılıyo izlerken be kardeşim.Kötü hissediyosun kendini.Espiridir, eğlenceli bi sahnedir, insanın içini açıcak herhangi bir sahnedir vs..hiçbişey yok.Tamamen negatif şeyler.İnsanın içi kararıyo...
hektor484
hektor484

2 değerlendirmeler Takip Et!

0,5
15 Mart 2009 tarihinde eklendi
Kesinlikle bırakın ödül verilmesine izlenmeye değmeyecek kadar saçma bir senaryoya,kurguya sahip bir film.

İnanın arkadaşlarımın yorumları sebebiyle izlemeyecektim.Ama biraz yapımcı olup sinemada türkçülüğe önem vermemden dolayı izleyeyim dedim ama bu düşünceme kesinlikle son verdirecek bir film...

Kesinlikle izlemeyin derim.

Ayrıca bu kadar iyi puanı nasıl aldı anlayamadım.

Güneşi gördüm 7.9 bu ise 7.

arada dağlar kadar hatta gezegenler kadar fark var...
erosan-2
erosan-2

12 değerlendirmeler Takip Et!

0,5
15 Mart 2009 tarihinde eklendi
izlerken o kadar sıkıldım ki çok gereksiz bir film gerçekten 1 veriyorum yeşilçam da o kadar ödülü nasıl aldı anlamadım
oktayoktayov
oktayoktayov

14 değerlendirmeler Takip Et!

1,0
11 Mart 2009 tarihinde eklendi
Yılmaz Güneyin Baba filminin dramatizminin kaldırılıp yerine lüzumsuz avrupa bağımsız sineması kırıntıları serpiştirilmiş hali. Yönetmenlik hariç kötü bile denebilirdi.oscara aday olmayı bırakın, şu anda aldığı ödüllere hayret ediyorum. sinemacılar ve eleştirmenlerle biz izleyiciler arasında bu kadar fark olması da ayrı bir konu tabi.
Daha Fazlasını Göster
  • En son Beyazperde eleştirileri
  • En İyi Filmler
  • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler