Özgürlük eleştirileri

Bu yılki İstanbul Film Festivalinde şans eseri bilet alıp gittiğim Korkoro kesinlikle bu sene festivalde izlediğim en keyifli ve en güzel filmdi. Film temelde bilindik konular üzerine olmasına rağmen hem çingeneler hemde 2.Dünya Savaşı konularında özgün bir çizgi yakalamayı başarıyor. Enteresan ve sıcak karakterleriyle çabucak seyirciyi filmin içine çekiyor ve sonuna kadar da bu acı/tatlı dünyanın içinde tutmayı başarıyor. Esaretin sıradan insanlar üzerinde bile nasıl bir etki yaptığını düşünürsek tüm hayatlarını göçebe olarak geçiren çingeneler üzerinden anlatıldığında çok daha etkili bir kavram haline geliyor. Sonuç olarak film izlenmesi gereken oldukça keyifli ve etkili bir yapım. 8/10

Düzenin savaş üreterek ayakta kalmaya çalıştığı 1940' ların Fransa kırsalında geçiyor film. Nazilere boyun eğen Fransa'da, insanlık mücadelesi vererek ayakta kalmaya çalışan nazi karşıtı bir kadın(öğretmen) ve bir erkek karakterin, göçebe çingeneler ile ilişkilenişi etrafında şekilleniyor senaryo.
Çingenelerin hayatta kalmak için sürekli yer değiştirmelerinin; onları modern insandan ne kadar uzaklaştırdığı, aynı zamanda da 20. yy. modern toplumundan uzaklaştıkları ölçüde de aslında ne kadar 'insan' kaldıkları ironisini gözler önüne seriyor film.
Film, ajitasyondan uzak bir çizgide sunduğu dramı, işlediği döneme göre ileride duran politik çizgisiyle öfkeye ve umuda evirmeyi başarmış doğrusu.