Hesabım
    Cinayeti Gördüm
    Cinayeti Gördüm
    Vizyon tarihi belirsiz | 1s 50dk | Dram
    Yönetmen Michelangelo Antonioni
    |
    Senarist Julio Cortazar, Michelangelo Antonioni
    Oyuncular: Jane Birkin, Gillian Hills, Julian Chagrin
    Orijinal adı Blow Up
    Üyeler
    3,9 70 Puanlama, 12 Eleştiri
    Puanım :
    0.5
    1
    1.5
    2
    2.5
    3
    3.5
    4
    4.5
    5
    İzlemek İstiyorum

    Özet

    Bir fotoğrafçı bir gün farkında bile olmadan bir kare yakalar ama aslında o karenin ardında bambaşka bir sır saklıdır. Daha önce de çok kereler şiddet içeren ya da acı dolu olayları fotoğraflamıştır ama en ufak bir biçimde etkilenme, heyecan ya da çoşku duymadan akıntı içinde yol alan bir hali vardır. Bir gün parktaki bir çiftin fotoğrafını çeker. Eve dönüp karanlık odada fotoğrafı büyütünce hiç fark etmediği bir durum dikkatini çekiverir. Fotoğraf karesi, işlenen bir suçun en çarpıcı kanıtı olmuştur.

    Usta yönetmen Michelangelo Antonioni’nin başyapıtlarından biri olan filmde zenginlik ve şöhretin insanın yanlızlığına ve ruhunun ihtiyaçlarına doyum sağlayamayacak genel geçer değerler olduğu vurgulanıyor.

    Öneriler

    Son Haberler

    Gezici Festival Ankara'dan Sonra Eskişehir ve Sinop'ta!
    Haberler - Festival ve Ödüller
    4 Aralık 2014 Perşembe

    Oyuncular

    Jane Birkin
    Rolü : The Blonde
    Gillian Hills
    Rolü : The Brunette
    Julian Chagrin
    Rolü : A Mime
    Claude Chagrin
    Rolü : A Mime

    İzleyici eleştirisi: sevdiler

    En iyi ve en faydalı yorumlar
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    15 Eylül 2013 tarihinde eklendi
    Seyircilerin ya hayran kalıp bayılacağı, ya da hiç sevmeyeceği türden, zor bir film. Çok uzun dakikalar boyunca filmde resmen hiçbir şey olmuyor. Bir fotoğrafçının (Hemmings) günlük rutin işleri, oradan oraya gezinmesi falan derken neredeyse bir saat geçiyor. Daha sonradan şahit olduğu(!) bir olay, bu olayın yorumlanışı ve daha başka şeyler araya giriyor, akıllarda kalacak bir finalle de nihayete eriyor. Final zaten ...
    Devamını oku
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    23 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    YOK BÖYLE BİR FİNAL DETİRTECEK BİR FİNAL İZLEYİN İZLETTİRİN Filmin Türkçe'ye çevrilmiş ismi "Cinayeti Gördüm" , türü ise "Gerilim-Gizem-Dram" ... Bu birleşim olunca her bireyin aklına Hitchcock tarzı,bol atraksiyonlu ve çoklu olay hikayesi barındıran bir cinayet filmi geliyor. Ancak ben ; yönetmenimiz Antonioni'nin filmlerini ve iç dünyasını iyi bildiğim için böyle bir olay hikayesi olmayacağından adım kadar ...
    Devamını oku
    MojoRising
    MojoRising

    Takipçi 380 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    18 Ağustos 2011 tarihinde eklendi
    Uyarı: Eleştiri film ile ilgili bilgiler içermektedir. İzlemeyen arkadaşların dikkatine. Michelangelo Antonioni'nin ve sinema tarihinin en zor filmlerinden birisi galiba. Gerçek nedir? Algımıza ne kadar güvenebiliriz? Gerçek olmasa da bir olaya tutunmak bizi rutinden kurtarıp ''kendimizi'' bulmamızı sağlar mı? gibi onlarca sorgulama alanı oluşturmuş yönetmen filmde bize. Filmin sonunda ise yönetmen kendisinin bu konu ...
    Devamını oku
    basakbilgi
    basakbilgi

    Takipçi 354 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    17 Mart 2008 tarihinde eklendi
    Sinema nedir sorusunun cevabı bence bu film olmalı...

    Ben böyle filme de bunu çeken yönetmene de şapka çıkarır müzikleri, renkleri, hikayesi, göndermeleri ve hala ucundan kıyısından çözülemeyen filme monte edilmiş binbir çeşit objesi ile bu filmi defalarca izlerim...

    Fotoğraflar

    Bunları Biliyor musunuz?

    Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken 1001 Film (1950-1970)

    Yapım, "Ölmeden Önce İzlemeniz Gereken 1001 Film" listesinde yer alıyor.

    Teknik bilgiler

    Ülke İngiltere, İtalya
    Dağıtımcı -
    Yapım yılı 1966
    Metraj uzun metrajlı film
    İlginç Detaylar 1 başlık
    Bütçe 1 800 000 USD
    Dil İngilizce
    Görüntü formatı -
    Renk Renkli
    Ses formatı -
    Yapım formatı -
    Viza numarası -

    Bu Filmi Beğendiysen, Şunlara da Göz At:

    Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 1966, En iyi film: Dram, {Genre} türündeki en iyi filmler : 1966.

    Yorumlar

    • UGUR-TAZEG?L
      YOK BÖYLE BİR FİNAL DETİRTECEK BİR FİNAL İZLEYİN İZLETTİRİNFilmin Türkçe'ye çevrilmiş ismi "Cinayeti Gördüm" , türü ise "Gerilim-Gizem-Dram" ... Bu birleşim olunca her bireyin aklına Hitchcock tarzı,bol atraksiyonlu ve çoklu olay hikayesi barındıran bir cinayet filmi geliyor. Ancak ben ; yönetmenimiz Antonioni'nin filmlerini ve iç dünyasını iyi bildiğim için böyle bir olay hikayesi olmayacağından adım kadar emindim. Keza tahmin ettiğim gibi oldu.İyiki de öyle oldu. Çünkü bu haliyle en marjinal ve en zor taklit edilebilecek filmlerden biri ortaya çıkmış. Belki de gerilim adı altında geçen filmler arasında en az diyalog, en az atraksiyon ve en az olaya sahip filmdir. Çünkü bahsi geçen Blowup filmi tipik bir Çehov öyküsü gibi kişisel bir durumu, durum hikayesini anlatır. Bu yuzdendir ki bu filmi sevip sevmeme ölçütü konusunda kararsız kalmak imkansızdır. Ya bayılıp 9-10 verirsin yada hiç sevmeyip 4 puan ve altı verirsin. Çünkü belirli bir türe ait bir eser. Onun için her ne kadar ben bayılsam da sevmeyenleri saygıyla karşılıyorum. Aslında filmin içeriğinden biraz bahsetmek isterdim ama klasik bir durum hikayesi olduğu için filmin ana fikri hakkında yazmak istiyorum..Büyük yönetmen Antonioni bildiğiniz gibi sanat filmleri çekmektedir bu film de her ne kadar Gerilim yazıyor olsa da bir sanat filmi. O yüzden yaklaşık ilk bir saat boyunca yalnızlıktan bunalan ve sevdiği çok az insan olan fotoğrafçı başrolümüzün alt metinlerle bezeli rutin işlerini izliyoruz.Hatta bazı yerlerde anlamsızca 2-3 dakika boyunca başrolümüzün fotoğrafları banyosunu izliyoruz. İşte bu noktası garipsenmemeli. Çünkü Antonioni filmin sonlarında lazım olacak yalnızlık-hayatın monotonluğu ve ruhsal çöküntü duygusuna burada seyircilere 2-3 dk bu sahneyi izleterek yaşatıyor.. Aslında ilk 1 saat çok rutin dediğime bakmamak gerekiyor. Oldukça hemde aşırı oldukça az olan diyaloglar bir kaç yerde karşımıza tokat gibi çıkıyor. Ya da az olan atraksiyonlar olabildiğince vurucu bir hal alıyor. Tadından yenmiyor doğrusu. Daha sonra fotoğrafçı başrolümüz rutin işleri sırasında bir parka manzara fotoğrafı çekmeye giderken yaşadığı ilginç olayla bi kaç atraksiyon yaşanıyor ve bu silsile devam ediyor.Fotoğraflarda gördüğü cesedi yerinde incelemeye gidip bulamayınca ve sonrasında yaşanan efsane pandomim tenisiyle aslında anlıyoruz ki en başta belirttiğim gibi yalnızlık-hayatın sıkıcılığından oldukça rahatsız olan Thomas'ın zihni ona oyun oynuyor, asosyal durumu ve sıradanlığına bir tepki veriyor.Bunun mutlaka bir psikolojik açıklaması vardır. Ancak görünen kısaca şu ki rutin hayatın dışına bir türlü çıkamayan Thomas sadece yarattığı cinayet senaryosu ile sıradanlıktan kurtulmuyor. Ayrıca önceki zamanlarda kadınlarla arasının iyi olmadığını ve bastırılmış cinselliği olduğunu fark ediyoruz. Çünkü sorgusuz sualsiz filmde çıkan her gördüğü kadın ile ya yatıyor ya da bir ilişkisi var. Burada da vereceğim örnek ; Fotoğraflarını çekerken profesyonel mankenler ona sert ve acımasız davranıyordu.Burada aslında gerçek yaşamındaydı ve gerçekten de hiçbir kadın ondan hoşlanmıyordu.Hatta bu kızlar fazla da alımlı değillerdi.Karşısına çıkan ve fotoğrafını çekilmesini isteyen iki genç-güzel ve alımlı kızı ise apatik olarak kendisi şemasını çizdi.Ve bir robot gibi tasarladı.Cinsel açlığını böyle tatmin etmek istedi.Keza diğer kadınlarla da ilişkisi böyleydi... Fotoğrafçı Thomas'ın apatik bir kurgu içine girdiğini sessizce ve durduk yere ortaya çıkan pandomimcilerin tenis oynamasıyla kesinliğe kavuşturuyoruz. Çünkü ellerinde bir top ve raket olmamasına rağmen hayali olarak tenis oynuyorlardı.Zaten bu sahne filmin en vurucu belki de sinema dünyasının en vurucu sahnelerinden biri. Ana kahramanımız da keza öyle bayanlar ve öyle bir cinayet olmamasına rağmen tıpkı gerçekmiş gibi bu olaylarla eğlenmişti.Yönetmenimiz bu noktada çok ince bir dokunuş ve metafor yaratmış.Akıllardan silinmeyecek doğrusu.Ayrıca filmlerde mantığa dikkat eden biri olarak sözde cinayeti işleyen kadının fotoğraf kopyalarından birinin Thomas'da kalacağını bilmemesini hayretle izledim.Bu kadar saf karakter olamaz, saçmalık demiştim. Hatta bu yüzden puan bile kıracaktım.Ama yönetmen yine o noktada çok iyi kilitlemiş bizi. Çünkü zaten cinayeti işleyen kadın da yaptığı hareketler de kurgusaldı ve bu noktada zaten bir sorun kalmıyordu :) Filmin teknik detaylarında ise Antonioni yine çok fazla güzel kadın ve çok başarılı bir ana karakter oyuncusu ile çalışmış. David Hemmings döktürmüş diğerleri de eşlik etmiş... Görüntü yönetmenliği ve sinematografi üst düzey. Canlı renkler, plan çekimleri harikulade.İngiltere'nin o eski tabiatı, mekanları, tarihini adeta koklamış olduk. Trafik soldan aktıkça içim bir hoş oldu :) Tabiki müzikleri unutmamak gerek The Yardbirds müzik grubu süprizi ve onun şarkıları harikaydı. Genel olarak toparlayacak olursak bayıldım. Ne gerilim ne dram ne de gizem sadece büyük bir psikoloji başyapıtıydı. Efsanevi yönetmenimizin bir çok başyapıt filmini izlemiş biri olarak Blowup'un çoğunu geçeceğini düşünüyorum.Blowup filmi bence Lavventura'dan sonra yönetmenin en iyi filmi.. Aslında unutmadan bi kaç detay daha vereceğim.Efsane tenis sahnesinin oynandığı mekan ve çevresi halen olduğu gibi duruyormuş.Günümzde Doğu Londra'da Charlton bölgesindeymiş.. Blowup'ın anlamını bilmediğim için araştırdım ve öğrenerek aydınlanmış oldum. Blowup ; Fotoğraf dilinde görüntünün yakınlık uzanlık ayarlaması bi nevi zoom yapmak demekmiş... Diğer detay ise süpriz konuğumuz The Yardbirds grubunun sahnede söylediği parça "Stroll On" imiş.Çok iyiydi. Mutlaka tavsiye edilir. Tabiki sonunda güzel ile veda edelim. Sevgili Jane Birkin döneminde ne güzel bir kadınmışsın be. Bana İtalyan yönetmenlerinin kesinlikle dünyanın en başarılıları olduğunu kanıtlayan hatta The Godfather gibi her ne kadar sevsem de efsane olduğunu düşünmediğim bir filmi sırf İtalyan yönetmen çekti diye tekrar izlettiren ve The Godfather'ı-İtalya sinemasını hatta İtalya'yı benim için efsane yapan filme ve Antonioni'ye sonsuz teşekkürler. 10 üzerinden 10
    Back to Top