Manhattan eleştirileri

Harikulade bir Woody Allen filmi daha. Yine New York, yine Manhattan. Yine entelektüel karakterler, kültürel referanslarla dolu bir senaryo, bu tabakanın yaşadığı karmaşık ilişkiler ve hayata dair sorunları. Baş roldeki Allen'a yine Diane Keaton, kusursuz bir biçimde eşlik ediyor. Senaryo oldukça üst düzey, eksik veya fazla bir cümle dahi yok. Bu iki karaktere, en güzel zamanlarındaki Meryl Streep'in de dahil olduğu, ve hepsi de filmin akışı içinde önemli rollere bürünmüş yan karakterler eşlik ediyor. Yine muhteşem performanslar ile. Özellikle Tracy rolündeki Mariel Hemingway dikkat çekici. Mutlaka izlenmesi gerekiyor "Manhattan"ın. Yönetmenin takipçisiyseniz belki diğer ünlü filmlerinden aşinalıklar hissedeceksiniz ancak bu kesinlikle bir "kendini tekrar etme" durumu değil. Apayrı bir konuma yerleşmeyi başarıyor tüm filmografi içinde. Tabii bir yandan da bir "New York güzellemesi". Siyah-beyazlık çok yakışmış filmin dokusuna. Bir klasik.

Woody allen imzalı iyi bir film izleme umudum yine başka bir zamana kaldı.. casandranın rüyası zaman zaman sıkıcı ve ortalama bir filmdi.. fakat bu film tamamen boş.. 4 5 insan sürekli birbirini aldatıyor ve derinliği olan hiçbir karakter yok.. ayrıca komik de değildi.. nasıl bu kadar sevilmiş bu film ilginç.. 3/10

Woody Allen yaşayan bir deha! Bu kadar harika diyalogları ve sade bir şekilde dile getirdiği ilişkileri nasıl bu düzende bu kadar oturaklı çekiyor, yazıyor ve oynuyor hala inanmakta güçlük çekiyorum.Ama inandığım ve inanacağım bir şey varsa harika işler çıkardığı.Manhattan, ustaca yazılmış işlenmiş harika bir romantik-komedi.Günümüzdeki birçok filmede önayak olduğu hissedilir.Fakat günümüzdeki kadar basit değil tabii ki.9/10

Gerçekten komik bir film olmuş ama...Woody Allenin diğer filmlerine nazaran daha az komik bana göre ve kaçırılmaması gereken bir filmde değil...

Woody Allen sineması Annie Hall filminden sonra bocalama yaşıyor. Mariel Hemingwaye ise ayrı bi parantez açmalı. Woody Allenın altın döneminin zayıf halkası ama izlenmeli.

annie hall'a benzeyen bir film ama kendi içinde yine woody allen tarzını yaşatan ve -bana göre-onun izledikçe bılkılmayacak filmlerinden biri.annie hall'da nasıl kadın karakterin gelişimini izliyosak bu filmde de allen'ın aşk uğruna yapmak zorunda olduğu fedakarlık ve değişim anlatılmış.rhapsody in blue eşliğinde gayet hoş bi film

Woody Allen fanları dışında, sinema severler için çok yetersiz bir film. Woody A. oyunculuğu sınıfta kalır, ifadesiz bir suratla bütün filmde sadece ezberlediği replikleri söylüyor. yazar ve yönetmenliği ise kendisine ve filmin çekildiği zamana göre çok çılgınca sanılan (devamlı orgazım, sevişmek, gibi) diyaloglar bir saçmalıktan ibaret. New Yorku anlatmaya çalışması yetersiz, filmin konusu ise basit sadece Meryl Streep sahnelerinde onun oyunculuğu ile kurtaran Woody A. holywood un nedendir bilinmez, (belki de yahudi cenahından gelmesi) bize usta diye pohpohlanması tam bir tuzaktır. Bu film fiyaskodur, sırf Meryl Streep ustadan dolayı 2 puan verdim yoksa 1 bile çoktur.

woody allen büyüsünün annie hall dan sonraki halkası sayılabilecek ama annie hall dan bence daha iyi. filmin siyah beyaz olması,newyork un eşsiz güzelliği ekstra bonus olarak gözümüze çarpmakta,zaten mizahına diyecek lafımız yok.
10/8
zaten allen filmleri insanda bağımlılık yapmakta

ilişkilerdeki saplantıları, erkeklere ve kadınlara bakışı, hatta kadın gözünden erkeklere ve erkek gözünden kadınlara yaklaşımları ince esprilerle harmanlayarak sunuyor Manhattan. Bazı açılardan annie hall ile ikiz kardeş gibi görünmesine rağmen, diyaloglar annie halldaki kadar yormaz. karmaşık ama gerçekçi bir tat bırakır...

Hani Kült tabirini sürekli olarak yanlış kullanıyoruz ya. İçinde bu tabir ile ilgili karamsarlık olanlara söylüyorum. Bu film bir KÜLT FİLM dir. Örnek uzayı pek büyük olmayan bir kitleye hitap eder. Kitapları gibi yavaşça sürüklenirsiniz Allena 8/10

Bu filmi beğenen bu kadar insanın filmde kendilerine dair ya da güzel olan ne bulduklarını merak ediyorum.iyiki yazıp,yönetip, oynamış bir filmin yüksek not alması için sadece bu yeterlimidir'kısacası bu filmi zaman kaybındanbaşka birşey olarak görmüyorum.Newyorku görmek isteyenler için ise renkli kartpostallar öneriyorum...filmi izlerken gram zevk almadım bu filme 10 üzerinden 1 bile fazla.

Üzerinde düşünülmesi gereken sorular sordurtuyor film. Gelişiyoruz, entelektüel birikimimiz artıyor ama bunlar olurken kaybettiklerimiz de var mı acaba? Nitekim, Woody Allen 17 yaşındaki sevgilisine, " gitme, sende bulduğum şeyi kaybetmek istemiyorum" derken belki de bunu kastetmektedir. Woody Allen filmlerine özgü kültürel ve sanatsal ögeleri içinde fazlasıyla barındıran film, siyah-beyaz Manhattan görüntüleriyle de 1970'li yılların nostaljisini yaşatıyor. İzlenilesi, keyifli bir film! spoiler: