Baba
Ortalama puan
4,8
3159 Puanlama

332 Kullanıcı yorumları

5
208 Eleştiri
4
82 Eleştiri
3
15 Eleştiri
2
15 Eleştiri
1
7 Eleştiri
0
5 Eleştiri
Sırala
En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
l-i-l-a-H
l-i-l-a-H

Takipçi 2.129 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
21 Aralık 2010 tarihinde eklendi
Müziği ile, oyunculukları ile, görüntüleri ile şahane bir suç dramı...
rudeonerudeone
rudeonerudeone

Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
13 Eylül 2007 tarihinde eklendi
godfather serisine ne denebilir ki!olumsuz hiçbir şey yok ilk filmde.ikincide de öyle.üçüncü biraz daha sönük bu bir gerçek.oyunculuklar,sahneler,olaylar,karakterler,senaryo ve coppola nın harika yönetmenliği...kesinlikle izlenmesi gereken,uzun süresi boyunca sizi sıkmaktan ziyade ailenin içine çeken ve yerinizden kaldırmayan bir başyapıt.
Engin Yüksel
Engin Yüksel

Takipçi 1.466 değerlendirmeler Takip Et!

3,0
24 Ağustos 2012 tarihinde eklendi
çok büyük beklentilerle izlediğim için sanırım beklediğim keyfi alamadım ama bu filmin oyunculuklarıyla özellikle başrol erkek karakteriyle çok iyi olduğu ortada. müzikleri ve replikleri ilk gösterimden bu yana klasikleşmiş bir yapım. Türkiye'nin adının uyuşturucu ticareti üzerinden geçmesi de bizim adımıza üzücü. son sahnelerindeki vurulma sahnelerinde bu filmin namına yakışmayacak şekilde amatörce sahnelerin olması da diğer bir eksiklik bence. 6/10
jamesbond-2
jamesbond-2

Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
1 Şubat 2011 tarihinde eklendi
Nihayet dün izleyebildim filmi ve sıca sıcağına yorum yazmak istedim.Başlangıç sahnesi süper ve özellikle Michaelin restoranda polis ve adamı öldüreceği sahnede sanki orda kendimi Michaelin yerindeymiş gibi hissettim ve aynı heyecanı duydum ve tabiki Marlon Brando oyunculuk dersi vermiş resmen; çok etkileyici bir performans ve bizimkiler de sağolsun iyi dublaj yapmışlar fakat filmin genelinden çok etkilenmediğimi söylemeliyim bunda filmin uzun olmasının etkisi yok çünkü sıkılmadım ama yani insanların o kadar abarttığı kadar başyapıt olduğunu ben düşünmüyorum tamam oyunculuklar harika müzikler harika senaryo gayet iyi ama bir filmi dünyada gelmiş geçmiş en iyi 2.film yapmaya sadece bunlar yetmez başka şeyler de olmalı.Bazı arkadaşlar belki bana kızabilirler bu benim kendi fikrim tabiki bilmiyorum belki filmi izlemeden önce okuduğum yorumların neticesinde beklenti çıtamı yüksek tutmuş ve sonuncunda hayal kırıklığına uğramış da olabilirim ama ben o kadar filmden etkilenmedim ve çok daha etkilendiğim filmler oldu mesela cesur yürek,schindlerin listesi,scarface gibi sonuçta güzellik göreceli bir kavram ve bana göre çok iyi bir film ama başyapıt değil.Benim gibi düşünen bazı arkadaşların da olduğunu burdaki bazı yorumları okuduktan sonra anladım sonuçta kendi şahsi fikrim ve izleyecek olanlar izlesinler ve kendi kendilerine hür vicdanlarıyla değerlendirsinler yani film imdbde 9.2 ortalamaya sahip diye tutup da 10 puan vermeden önce düşünmek ve tartmak lazım...
beck31
beck31

Takipçi 1.383 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
12 Ağustos 2009 tarihinde eklendi
Her sahnesi ayrı çekici, çok asil bir seri Godfather ama ilk filmdeki güzellikler diğer filmlere nazaran en yukarda olmasını ciddi anlamda gerektirir türden.9.5/10
JeanClaudeVanDamme
JeanClaudeVanDamme

Takipçi 1.209 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
19 Ağustos 2012 tarihinde eklendi
Bu filme başyapıt desem sanki diğer başyapıt derecesindeki filmlerle bir tutuyormuş gibi hissederim kendimi.O filmlerin de üstünde bence.Vücuda sinema aşkını zerkeden film.Her bir sahnesi antolojilere geçmiş,kusursuz bir drama.Al Pacino efsanesini bizlerle tanıştırdığı için de ayrı bir minnet borcumuz var.
KaliteTAKİP
KaliteTAKİP

Takipçi 893 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
6 Eylül 2014 tarihinde eklendi
dünyada bu kadar ilgi gören başyapıt diye lanse edilen bir filmi izlememek olmaz diye yaklaşık 10 defa başlayıp 10. dakikasında fimi bırakan biriydim sonrasında acaba bendemi birşey var diye düşünmedim değil ama dün gece sakin kafayla filme bir daha başladım ve filmin 15. dakikasından sonra bildiğiniz aydınlanma geldi bu olayı şundan anlatıyorum çünkü benim gibi çok arkadaş dayanamayıp bırakmışlar ama ne kadar hata yaptıklarını şimdiden söylemeliyim diye düşündüm filme tek eleştirim böyle bir filme giriş yapmadan direk olaylara girmesi karakterleri sunması bir hayli sıkıcı oluyor ama ilerleyen dakikalarda takip bile edemiyorsunuz ince ince sizi içine çekerek sizi bir kumpasın içerisine dahil ediyor filme söylenebilecek fazla birşey konusu dramı gerilimi aksiyonu romantizmi kostümler ve tabiki oyuncu kalitesiyle sizi lezzetli bir film sunuyor özellikle Marlon Brando rahmetli resmen estirmiş ve sonrasında tabiki büyük usta al pacino sazı eline alıyor ve serinin devamı için bombayı kucağınıza bırakıyor şiddeetle tavisye ediyorum mutlaka izleyin iyi seyirler...
odinhan
odinhan

Takipçi 1.029 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
25 Eylül 2007 tarihinde eklendi
Başyapıt..Sinemanın en nadide parçalarından ,en değerli parçalarından biri...Sinemayı milyonlarca insana sevdiren film...Ne kadar övülse gene yeterli olmayacak.10/10
Chev
Chev

Takipçi 952 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
31 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
Serinin en iyisi .. Oyunculuklardan bahsetmeme gerek yok herhalde .. kesinlikle izleyin
ozzy-badd
ozzy-badd

Takipçi 831 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
2 Ağustos 2011 tarihinde eklendi
Üstüne film çok az , hatta yok bile denebilir ... Sinema nedir ? sorusunun cevabidir The Godfather ... Marlon Brando ise karakterini canlandirmiyor , oynamiyor ! Bu oyunculuksa digerleri nedir ... 5 üzerinden 6 .
Ugur Tazegül
Ugur Tazegül

Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
31 Ekim 2017 tarihinde eklendi
HİÇ TARTIŞMASIZ SİNEMA TARİHİNİN GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK FİLMİ BU BAŞYAPITI YAZMAYA KALKSAK 3000 SAYFALIK KİTAP ÇIKAR BU FİLME DÜNYA ÜZERİNDE VERİLEBİLECEK BİR PUAN YOK
mario puzo'nun yazdığı 544 sayfalık kitabın üçlemesi olan bir başyapıt italyan mafya ailesini
anlatan kitap ve ondan uyarlanan üçleme dünya sinema tarihinde bir kült bundan binlerce yıl sonra bu zamanların mitolojisi gibi bir şeyi olacak bir eser. bu film hakkinda söylenecek söz bulunamamaktadır bence sinema tarihinin en iyi” filmi olan the godfather/baba’yı (1972) izleyin izlettirin
sinema tarihinin kült filmlerinden , kendi türü içinde henüz üstüne çıkan başka bir film çekilmedi çekilemezde sanırım 100 yıl geçsede daha iyisinin yapılabileceğine ihtimal vermediğim bir sinema şaheseri. hem film hem de belgesel tadında özellikle efsane oyuncu marlon brando nun her repliğinde , ayağa kalkıp ceketinin düğmelerini ilikleyesi geliyor insanın.
hele o ses tonu karşısında babaa hele elini ver öpeyim öl de ölelim, öldür de öldürelim diyesi geliyor insanın efsane ne kadar anlatsam az gelir marlon brando'nun (don vito corleone) oyunculuğu karşısında insan kendinden geçiyor, bu denli gerçekçi mi oynar insan, yaşam bir sanatçının ruhuna, başka bir yabancının ruhu olarak nasıl akar böylesine, şaşırıyorum, bir kez daha şaşırıyorum ve marlon brando'nun o eşsiz varoluşuna en derin saygılarımı gönderiyorum nur içinde yat büyük usta
muazzam ötesi bir film.filmin aksettirdiği güç, acımasızlık, ihtiras ve sadakat temalarına daha bir çok erkeksi iç güdü eklenebilir. baba güçlüdür, aileyi ayakta tutar. film babanın gücünün ne oldugunu daha ilk sahnede yardım dilenen bir adamla seyriciye aktarır. düğün törenindeki asil duruş misafir portfoyu ve babaya gösterilen teveccüh bu gücü perçinler. aslına bakarsanız babanın kabul odası bile bunu anlatmaya yetmektedir. bu gücün devamı için bağlılık ve acımasızlık gerek şart öğelerdir. bağlılığına güven duyulmayan kişi ölmelidir o kadar acımasız bir karardır ki bu kardeş için bile delinemez. ihtiraslarla yakalanan bu büyük gücün temelinde esasen bunun gibi katı kurallar yatar. fredo tek kurşunla denizin dibine gönderilir
DEFALARCA İZLEDİĞİM FİLMİN KİTABINI İKİ KEZ BİTİRDİM
size reddedemeyeceğiniz bir teklif sunacağım
tahmin edeceğiniz gibi bu söz, efsane yönetmen stanley kubrick’in tabiriyle tarihin en kült filmi “the godfather” (baba) filminin ünlü repliği
new york’ta yaşayan güçlü bir italyan mafya ailesinin ıı. dünya savaşı arifesinde hikayesini anlatan, başrollerini marlon brando (don vito corleone), al pacino (michael corleone), robert duvall (tom hagen) ve diane keaton (kay adams)’un paylaştığı film, mario puzo’nun yazdığı, balzac’ın “her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir sözleriyle başlayan, aynı adlı romandan francis ford coppola tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
üçlemenin ilk bölümü olan bu film, gösterime girmesiyle çok büyük ilgi görmüş, en iyi film, en iyi erkek oyuncu (marlon brando) ve en iyi uyarlama senaryo (francis ford coppola, mario puzo) dallarında oscar ödülü kazanmıştır. ne var ki brando, kendisine verilen en iyi erkek oyuncu oscar ödülü’nü abd’nin, özellikle hollywood’un kızılderililere karşı uyguladığı ayrımcılığı gerekçe göstererek reddetmiştir. üçlemenin diğer bölümleri de ilk filmin temasından kopmadan çekilmiş ve ilk bölümün gölgesinde kalmamayı başarmışlardır. özellikle ikinci bölümde don vito corleone’nin gençliğini canlandıran robert de niro’nun gösterdiği performans takdire şayandır.
“ı believe in america” (ben amerika’ya inanıyorum) cümlesi ile başlayan film, don vito corleone’nin başında olduğu corleone ailesi’nin new york’un yeraltı işlerini yöneten diğer dört aileyle olan iktidar mücadelesini konu almaktadır. bir gün eroin üretimi ve dağıtımı yapan türk lakaplı sollozzo’nun şehre gelmesiyle aileler arasında büyük bir savaş başlar ve ıı. dünya savaşı’ndan kahraman olarak dönen ailenin en küçük oğlu michael, aile işleriyle ilgilenmek istememesine rağmen büyük abisi sonny”nin öldürülmesiyle hikayenin merkezine yerleşmek zorunda kalır.
Güç iktidar acımasızlık ihtiras, içgüdü ve sadakat gibi birçok erkeksi tema, senaryonun içine ustalıkla serpiştirilmiştir. büyük gücün temelinde de katı ve acımasız kurallar yatar. bu yönüyle don vito corleone, gerçek olamayacak kadar derin duygular yaratır izleyende.
filmi mafyanın yaptırdığı, yapımcı şirketin oyuncuları beğenmeyip yönetmenden çekimler başlamadan oyuncu değişikliğine gitmesini istediği, filmin yönetmenliğinin sergio leone”ye teklif edildiği, onun reddetmesiyle coppola’ya verildiği gibi söylentiler filmde ülkenin önde gelen mafya aileleri toplantıya çağrılırken chicago mafyası’nın çağrılmamasının al capone’a yapılan bir gönderme olduğu şeklindeki değerlendirmeler baba”nın manevi oğlu johnny fontane’in mafyayla bağlantıları bilinen frank sinatra’yı canlandırdığı, serinin son filminde michael’ın kızı mary olarak karşımıza çıkan francis ford coppola’nın kızı sofia coppola’nın ilk filmin final sahnesinde vaftiz edilen bebek olduğu, portakal yiyen, satın alan ya da bir yönüyle portakala bağlanan her türlü sahnenin felaketle sonuçlandığı yönünde ayrıntılar saymakla bitmez. tüm bunların yanında filmin o çok bilinen fon müziği, zaten kendi tarzının zirvesidir.
tabiiyeti göstermek için öpülen altın yüzükler, pahalı hediyeler, kutlamaların vazgeçilmezi düğün pastaları, şaraplar, racona uygun cilalı ayakkabılar, briyantinli saçlar, fraklar, jilet gibi takım elbiseler, dinsel bağlılık göstergesi vaftiz sahneleri, kilise mumları, parlak tabutlar, latince dualar, popülarite simgesi her daim patlayan flaşlar portakal meyvesi, kabuğu, ağacı gibi imgesel göndermeler gibi bir çok ayrıntı, kendinden sonraki filmlere ilham kaynağı olmuştur.
bütün bunların yanı sıra dostlarına yakın ol ama düşmanlarına daha da yakın ol intikam, soğuk yenildiğinde daha lezzetli olan bir yemektir finans bir silahtır politika tetiği ne zaman çekeceğine karar vermektir ailesiyle vakit geçirmeyen biri asla gerçek bir erkek olamaz ve en bilineni ona reddedemeyeceği bir teklif sunacağım gibi replikleri, filmin sınırlarını çoktan aşmış, toplumsal hafızamıza kazınmıştır.
kuzularynsessizli-i
kuzularynsessizli-i

Takipçi 804 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
21 Eylül 2007 tarihinde eklendi
Bu filme yorum yazmayı gözden kaçırmışım...Yazacak pek bir cümle bulamıyorum.Sinemanın ender rastlanacak güzellikte filmlerinden biri...Suç filmlerinin de babası diyebilirim...
kemerlee
kemerlee

Takipçi 693 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
4 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
Tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi filmidir Baba.En başta şimdiye kadar yapılan en iyi kitap uyarlamasıdır(iki kez okudum kitabı) kitapla film arasındaki en büyük fark abartılı bölümler(Eski Consilearı hastanede ziyaret), uzun açıklamalar ve Frank Sinatranın(Johnny Fontane hayatının filmde yer almamasıdır) Flmin sonu kitaptan çok daha etkileyici ve daha vurucudur.
Filmin mükemmel anlatımı, başarılı kurgusu, kusursuz oyuncu performansları, efsanevi müzikleri, unutulmaz replikleri ve klasik sahneleriyle bir filmden çok daha fazlasıdır Baba, Hayatın Kendisidir.
Ceren S.
Ceren S.

Takipçi 443 değerlendirmeler Takip Et!

4,0
24 Nisan 2009 tarihinde eklendi
Bencede 10da 10luk bir film değil son derece yavaş ilerleyen ve son derece uzun bir yapım.. Ama iyi yada kötü hiç farketmez,oyuncuları için ve film tarihindeki büyük yerinden dolayı izlenmesi şart olan bir film..
potasyum
potasyum

Takipçi 531 değerlendirmeler Takip Et!

5,0
22 Ocak 2005 tarihinde eklendi
....bu filmi anlatacak kelime yok müthişsin mike karlioni
Daha Fazlasını Göster
  • En son Beyazperde eleştirileri
  • En İyi Filmler
  • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler