Sonbaharda evlenecek olan Amerikalı nişanlı çift Gil ve Inez, Inez'in babasının iş gereği Paris'e gelmesini fırsat bilip, küçük bir tatil için bu gözde Avrupa şehrinin yolunu tutarlar. Başta her şey eğlence dolu bir Avrupa kentini gezmekten ibaretken, özellikle damat adayın Gil'in Paris caddelerinde gece yarısı yaşadığı gerçek üstü maceralar sadece onun değil tüm ailenin hayatını değiştirecektir... Zira bu genç adam, Paris’e büyük bir aşk beslemeye başlar ve edebiyatçı kimliği ve tutkusu pekişir...
64. Cannes Film Festivali'nin açılış filmi olan Woody Allen yönetmenliğindeki Paris'te Gece Yarısı'nın başrollerini Owen Wilson ve Rachel McAdams paylaşırken Gil'in edebiyat dünyasında karşılaştığı yıldızları Marion Cotillard, Kathy Bates, Carla Bruni, Adrien Brody gibi zengin bir oyuncu kadrosu canlandırıyor.
Eğer siz de edebiyat ve sanatseverseniz, Woody Allen tarzı komik dokunuşlarla bezenmiş bu filmde Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Salvador Dali gibi büyük isimlere de rastlamaktan büyük keyif alacaksınız...
Beyazperde Eleştirisi
3,0
Ortalama
Paris'te Gece Yarısı
Yazar: Melis Zararsız
Sinema TV yüksek lisansı yaparken, kulakları çınlasın değerli hocam Tül Akbal Süalp'ten "Görsel Kültür "dersi almıştık ve kendisi bize "Cafe Terrace at Night" adlı Van Gogh çalışmasını verip, neler gördüğümüzle ilgili bir ödev istemişti. Örneğin sanatçının geceyi çizdiğini ama hiç siyah kullanmadığını konuşmuştuk, daha pek çok şey konuştuk bu resim üzerine elbette ama aklımda kalanlar bunlar. O zamanlar henüz Paris'i gözleriyle görmemiş biriydim, cafeler, dar sokaklar, Arnavut kaldırımları ve gece her zaman ilgimi çeken detaylar olduğundan, çok sevmiştim bu resmi ve hatta, benim en sevdiğim ressam Vincent Van Gogh diyip çıkmıştım işin içinden. Henüz Monet'i ve daha bir çok empresyonist ressamı tanımıyordum. Daha sonra hem gezi için hem de iş için defalarca Paris'i gezme şansına sahip oldum. Monet'nin doğduğu, Van Gogh'un resmettiği, cafeleriyle, ışıklarıyla, tarihi dokusu ve romantik
Woody Allen filmlerinin hayranıyım. Çok farklı, doğal, sade bir tarzı var. Ondan pek alışık olmadığımız bu hayalperest tarz benim çok hoşuma gittik. Özlediğim Paris sokakları filme ayrı bir güzellik katıyor.. Bence çok güzel bir film olmuş.
Ogulcan B.
Takip Et!
Takipçi
236 Eleştirisini Oku
3,5
16 Aralık 2012 tarihinde eklendi
Woody Allen'ın izlediğim ikinci filmi Midnight in Paris,ilk izlediğim filmi Annie Hall filmiydi sanırım Midnight in Paris filmini Annie Hall'dan daha fazla beğendim diyebilirim.Filme gelirsek süresinin de fazla kısa olmayışınında etkisiyle film nerdeyse beni bir an bile sıkmadı aksine izlerken keyif aldım özellikle ilk 20 dakikadan sonra seyirciyi tamamen kendine çeken ve sürükleyen bir yapısı var filmin bunda olay ...
Devamını oku
rudeonerudeone
Takip Et!
Takipçi
1.698 Eleştirisini Oku
4,0
13 Kasım 2011 tarihinde eklendi
yönetmenin çektiği en kişisel filmlerinden biri sanırım.yıldızlar geçidi,ilgi çekici tarihi kişilikler ve tabii ki paris'in güzelliği.fransız müzikleri ve kültürü.perdede çok şık duran bir filmle karşı karşıyayız.senaryoyu,oyunculuğu,konuyu geçersek bile,renk kullanımı,kostümler,1920ler göz önüne alındığında sonuna kadar şık bir film bu.filme dair biraz beğenmediğim veya rahatsız olduğum tek ...
Devamını oku
jamesbond-2
Takip Et!
Takipçi
1.684 Eleştirisini Oku
3,5
11 Ekim 2012 tarihinde eklendi
Paris'in o büyülü,sanatsal yanını gösteren birazda tabi fazla reklamını yapan bir woody allen filmi var karşımızda.Ben beğendim ;herkesin hele ki içinde yaşadığımız şu dünyada bir geçmiş özlemi olduğu gerçeğinden hareketle yola çıkılmış ve bunu yansıtıyor ortalama bir yapım bir match point veya scoop kadar etkilemedi beni ama yinede büyük ustayı sevenlerin kesinlikle hoşnut olacağını söyleyebilirim
parise dair harika görüntüleri içeren bir film en son before sunrise filminde bu kadar iyi resmedilmişti parisoyuncular harika senaryo çok iyi Paris çok çok güzel ve tabi ki Cole Porter let's do it let's fall in love
mr-nfyc
tam bir woody allen filmi olmuş. Bu filmde paris ve diğer şehirler olarak bir çizgi ile ayrılmış desem yanlış olmaz. Gil karakterinin içinde bulunduğu kendiyle hesaplaşma başarısı hem iş hayatını hemde özel hayatını etkiledi. izlemeyenlere şiddetle tavsiye ediyorum. Vurdulu kırdılı bol aksiyonlu ,bilim kurgu vari ,aksiyon arayanlar başka kapıya. tek kelime ile özetlicek olursam "haz" kelimesi benim için bu filmi gösterirdi.
butcher-2
biraz fransa belgeseli gibi olmuş ama sıradan romantik komedi filmi değil onu söyleyim güzeldi kelimesini hak ediyor
endoplasmic-reticulum
felaket keyif verici bir film..
Buğra Peker
Dün izledim filmi ve çok beğendim. Herkesin bu denli beğeneceğini sanmıyorum. en beğendiğim oyuncu bu filmde Marion Cotillard..
Esra Kondak
Çok keyifle izledim, tavsiye ederim.
Hamza Şahin
yorum yaparsanız sevinirim
Yorumları göster
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.